Aslına bakarsan hâşâ Allah'ı da tam beğenen yok. “Kuşları ne güzel renk renk farklı ötüşlerle halk etmiş süphanallah, der demez eşşoleşşeğin aklına hemen peki dünyada neden bu kadar adaletsizlik var, neden iyiler böyle, katiller şöyle, hıyarlar çekirdekli, bazı karpuzlar kelek diye geliyor. Ha canım, adalet ne hak ne sen daha iyi bilirsin, ne olsa dayın adalet yüksek okulunda okudu, sen de gazete ve birkaç kitap okudun, sen Allah olduğunda, parti lideri gibi başa sen geçtiğinde yani, düzeltirsin dünyayı, yağmur ormanlarını iki katına çıkarır, karıları iki ferçli, kendini de zeker be desti vakur yaparsın olur biter, âlem de senin şeyini görür...” der, gittikçe kısılan sesine karışan çok ağır bir şey onu da ezer ve sesi sanki bastırarak bitirirdi.
Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz.
"Etrafın seni sıktığı zaman kitap oku... Ben şimdiye kadar her şeyden çok kitaplarımı severdim. Bundan sonra her şeyden çok seni seveceğim ve kitapları beraber seveceğiz."
"Canım istediğinde ya da bunalımda olduğumda, kendime olan inancımı yitirdiğimde oraya gidip o meyve satıcısı kadının gözlerinin içine bakmam yetiyor, dünyada bir insan için önemli olduğumu bilmek beni mutlu ediyor."