Ömrümde hiç alkol içmemiş ve hiç şiir kitabı okumamış ben, az önce Ömer Hayyam'ı okudum. İster istemez neymiş bu şarap dedirtti ki, eninde sonunda bana da içmek kaçınılmaz gibi. Şimdiden affetsin Allah :)
Birçok dörtlüğün ihtiva ettiği düşüncelerin aslında benimde zihnimde olduğu halde dile dökemediğimi farkettim. Tekrar tekrar okudum, zor düştü elimden.
Düşünceler de sarhoş ediyormuş, bir de içsek noluruz bilmem.
Ömer Hayyam adeta bizim Yunus Emre'nin carpe diem'ci versiyonu. Özellikle Büyük Selçuklu döneminin kader anlayışına serzenişleri dolup taşıyor dizelerinde.
Kendimi en bulduğum dörtlüğü bende buraya bırakıyorum:
Sen sofusun, hep dinden dem vurursun
Bana da sapık, dinsiz der durursun
Peki, ben ne görünüyorsam oyum
Ya sen? Ne görünüyorsan o musun?