Arşivimden Belgesel Tavsiyeleri;
Merhaba Sevgili 1k okurları, sizler için özenle hazırlamış olduğum belgesel listesini paylaşıyorum. Tavsiye ettiğim belgesellerin hepsi izlenmiş ve kaliteleri onaylanmıştır. :)
İlk liste son 2 ay içerisinde izlemiş olduğum belgeselleri, İkinci liste ise geçmişten günümüze kadar izleyip, beğendiğim belgeselleri kapsıyor. Belgeselleri
Sosyal medya üzerinden tanışılan kişiye ilgi duymayı saçma bulduğum bir olaydı. Çok uzun süre online dating'e karşı çıktım çünkü insanın her şeyini göstermiyor ve çok acımasız. Sadece fotoğraf ve bir kaç konuşma ile bazen karşı tarafı yeteri kadar tanıyamıyorsunuz veya kendinizi tam olarak tanıtamıyorsunuz fakat şuan anlıyorum ki gerçek hayatta oluşan ilişkiler de her zaman sağlıklı ilişkiler olmuyor. En mantıklısı doğru kişiyi bulana kadar denemek oluyor ve internet size çok büyük bir insan kaynağı oluyor.
Beni, internetten kendisine aşık edebilecek potansiyele sahip olan biriyle tanışmıştım. Sohbeti ilerletmeyi sadece bana yıkmadı, muhabbetin sürüncemeye düştüğü durumlarda çat diye konuyu değiştiriyordu, benim için en önemlisi ise netti; düşündüğünü çat diye söylüyordu ve sohbete ufak şakalar serpiştiriyordu. ilgi duymayı geçtim, aşık bile olabilirdim. Kendisindeki bu potansiyeli görünce sohbeti kestim. İletişimi kesmemin sebebi ise duyguların karşılıklı olmadığından neredeyse emin olmamdı. Zaten buhranlı bir dönemden geçiyorum, bir de aşk sızısıyla uğraşamam diyerek ufak ufak uzaklaştım.
Bence ruh eşi yok ama gerçekten size çok uygun ve derin duygular hissettiğiniz insanlar var ve evet bunlar çevrenizde ve gözünüzün önünde olma olasılığı herkes için yüksek değil. İnternet bunu keşfetmeye yardımcı oluyor. Dolayısıyla internetten tanışılan birine ilgi duyulur, aşık olunur, sizin elinizde bile değildir. Yıllardır aradığın kriterlere sahip kişi bir anda internette karşınıza çıkabilir.
Film listemin son hali( bir sinefil in katkılarıyla)
Eternity and a day(theodoros Angelopoulos)
The seven seal(ingmar bergman)
Seven samurai(akira krusowa)
Close-up(abbas Kiarostami)
Bir zamanlar anadoluda(nuri bilge ceylan)
Ulysses gaze(theodoros Angelopoulos)
There will be blood(paul thomas anderson)
Ahlat ağacı (nuri bilge ceylan)
Rashomon(akira krusowa)
The 400 blows(françois truffaut)
Çat kapı bir düş, düştü üstüme...
Sayfa 72 - KDYKitabı okudu
İnsan Çürümüşlüğünün Tarihidir...
Bindiler de çektiler gittiler, o iyi insanlar, o dünya güzeli atlara...
O yiğitler, o her birisi kaplan örneği şahinler, o ceren gibi atlara bindiler
de başlarını aldılar gittiler.
Bir daha, bir daha hiç gelmeyecekler.
Hiç, hiç, hiç!
Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık.
Şu dünyanın yaşaması müşkül hal ilen.
Bin iyiyi bir kötüye kul eden...
Yapayalnız kimsesiz.
Hem de çaresiz.
Yalnızlığı, çaresizliği yüreğinin başında ağılı bir hançer yarası gibi...
Çaresizlik, hem de boşluk.
Yanıyor yüreğim.
Eskiden, daha korlu, daha beter, delirten, yüreğim ne güzel yanardı.
İçimde bir ateş harmanı.
Keşke şimdi de öyle olsa.
Yansa yüreğim, acısa, korksam.
Ölüm gibi, ölümden beter, korksam yüreğim dayanamasa.
Orta yerinden çat diye çatlasa, tam ortasından.
Sabır taşı gibi...
Sayfa 14Kitabı okudu
Tam gece yarısı olduğunda çat kapı pastayla sizi sevenlerin ziyarete gelmesi… Hoş geldin yeni yaşım 🥳
344 syf.
10/10 puan verdi
Ne Yaptığını Biliyorum- Alice Feeney
Vaktiniz varsa hemen bitebilecek bir gerilim polisiye kitabı kesinlikle. Yazarın bu kitabına başlamadan önce beklentim çok yüksekti, çünkü ben yazarın bu kitaba kıyasla daha az sevilen 
Taş Kâğıt Makas kitabını da çok beğenmiştim. Bu kitabı da beğeneceğimden emindim kısaca. Ve şükürler olsun ki beklentimi karşıladı.
AŞIRI ÖZLEM İÇERİR
Çay içerken üzerine çıkan çöplerini
gelecek olan misafirlere yorardık…
Çöp uzunsa uzun boylu, kısa ise kısa boylu, şişman misafir gelecekti, çöpü ağzımızda çiğner sertse erkek, yumuşaksa kadın misafir gelecek derdik ve o gün misafir gelirdi de.
Hamur yoğururken sıçrasa da misafir geleceğine yorumlanırdı.
MİSAFİR önemliydi bereketini bırakırdı. O günler de misafir çat kapı gelirdi, bilirdi ki zaten gideceği hanede beklenirdi.
Şimdi insanlık gittiği yere o çay çöplerini de götürdü yok oldu artık çayımız da, bizi mutlu eden çay çöplerini de. İnsanlığıda, çat kapı misafiri de unuttuk.
Akrabaya bile çat kapı gidilmez oldu. Zaten çayın tadı kaçtı çünkü çay kalabalığı sever yalnız içilmezdi. “ÇAY KOYDUM GEL" Bu söze hasret kaldık.
İçtiğimiz çaylar sevdiklerimizle olsun..
Alıntı