Akçasazın Ağaları 1

Demirciler Çarşısı Cinayeti

Yaşar Kemal
Akçasazın Ağaları tarihle, zamanla, düzenle hesaplaşmanın hikayesidir. Ağalar çökerken yanı başlarında yeni bir tarih yazılır, değişme kaçınılmazdır. Güçlüler dövüşürken doğa da ses verir. Demirciler Çarşısı Cinayeti birbirini yok etmek için tüm hünerlerini, olanaklarını, güçlerini, bundan da öte akıllarını, nefretlerini ve kinlerini kullanan iki ağanın ayakları altında ezilen toprağın, toprağın insanlarının ve yeşerttiği doğanın büyük efsanesidir. Lanet, çıktığı bağrı vuracaktır. “Yaşar Kemal sadece Mitterrand’ın kalbindeki sevgili halk ozanı değil. Yaşar Kemal edebiyatın bir devi.” Andre Clavel, Nouvelles Litteraires, (Fransa) “Demirciler Çarşısı Cinayeti birbirlerini yok etme amacıyla tüm hünerlerini kullanan iki karşıt grup arasında kalan ülkenin kaderi üzerine dev lanet okumayı konu ediyor.” Alain Bosquet, (Fransa) “Eski rapsodilerin epik esinini, gücünü, doğa aşkının usta bir lirizmiyle iç içe sokarak, Yaşar Kemal, bize büyüleyici kişilikler çiziyor ve bizi kapıp götüren bu destandan ayrılmak çok güç oluyor.” Bulletin Critique du Livre Française, (Fransa) “Dramatik devinim öylesine canlı bir şekilde anlatılmış ki, insan Torosların eteklerinde kimi zaman bir kovboy filmi kimi zaman da bir Shakespeare trajedisi izlediği kanısına kapılıyor.” Christian Guidicelli, Guide Lire, (Fransa)
576 sayfa · İlk Yayın Tarihi: 1973
Reklam

Yorumlar ve İncelemeler

Demirin tuncuna, insanın piçine kaldık...
576 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Yaşar Kemal 1974 ve 1975 yılında iki ayrı kitap olarak yazmış olduğu Akçasazın Ağaları-1 Demirciler Çarşısı Cinayeti ve de Yusufçuk Yusuf Akçasazın Ağaları-2 romanları ile edebiyat tarihinin adeta
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
İlk inceleme...
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
"O iyi insanlar, o güzel atlara bindiler çekip gittiler..." Kitabın ilk cümlesi aynı zamanda bu kitabı okumadan önce de en sevdiğim alıntılardan biri. Yaşar Kemalden okuduğum ilk kitap
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
Ben "hızlı" yazdım,sen "yavaş "oku ..
572 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
9 günde okudu
Işte öyle bir şarkıydı .. Daha en başından "kara" ...
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
Güzel atlara binip giden iyi insanların romanı
576 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Cumhuriyet'ten sonra Çukurova'da Türkmenler yerleşik hayata geçmiş, kıymetsiz bataklıklar önem kazanmış, (ne de olsa Çukurova'da topraklı olmak önemlidir) hile ve zulmün üzerinden zalim, açgözlü ağalar türemiştir. Sırtını devlete yaslayanların yükseldiği ve alttakileri ezdiği bir dünyadır adeta Çukurova. Dönemin Çukurovası şu kesimlerden oluşur: kültürüne, geleneklerine bağlı, hâlâ kendini bozmamış beyler, çıkarları için her zulmü yapacak kadar maddeci tefeciler, ağalar ve resmi zorbalar, güçlülerin elinde adeta bir piyon olan ırgatlar, marabalar, yarıcılar, köylüler. Bu güç, toprak, para ve ölüm savaşında olan maalesef suçsuz köylülere oluyor. Bu kitapta muhteşem duygu, doğa, hayvan ve Çukurova betimlemesi var. Yaşar Kemal duyguları Abidin Dino resimleri gibi resmetti karşımda. Bu kitapta duyguların rengi vardı..
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
576 syf.
9/10 puan verdi
Ne büyük bir isim Yaşar Kemal; bu topraklardan böylesi bir yazar çıktığı için kendimi hem şanslı hissediyor, hem de gurur duyuyorum. Ruslar için Dostoyevski, Tolstoy kimse, Fransızlar için Victor
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
572 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Yaşar Kemal, Demirciler Çarşısı Cinayeti romanında kan davasını, ağa-köylü çatışmasını ve soylu beyler arasındaki çatışmayı dile getiriyor. Derviş Bey ile Mustafa Bey arasında bitmek tükenmek
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
13 günde okudu
“O güzel insanlar o güzel atlara binip gittiler”cümlesiyle başlayarak daha girişiyle okuyucuyu(en azından beni) sarsan bir roman, yine aynı cümleyle bitiyor. Çukurova’nın Cumhuriyet sonrası yeni düzeninde kendine yer edinmeye çalışan ve; idareci müsveddelerin desteklediği, aç gözlü, toprak elde etmek için her yolu mübah gören ağaları ile eski ve tırnak içinde söylüyorum “soylu” Türkmen beylerinin nüfus mücadelesinin ve bunla birlikte soylu beylerin de birbirleriyle olan kan davalarını anlatan Akçasazın Ağaları serisinin ilk kitabı. Betimlemeleri oldukça fazla olan kitabın uzun anlatımları kimisine sıkıcı gelebilir ama benim gibi betimlemelerle kendini o topraklarda hissedecek kadar etkilenen çok daha fazladır. Etkileyici tasvirlerle dolu, insanın aklına kazınan süper bir roman. Keyifli okumalar.
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
Vay anasını..
576 syf.
·
Puan vermedi
Yaşar Kemal'in atlara karşı derin bir sevgisi varmış. Sevilen her varlığın içerisinde, derinlerde bir yerlerde o varlığın neden olduğu yaşama doğru orantılı bir anlam gizlidir. Belki de yazar,
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
576 syf.
10/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Yazmasaydım delirecektim diyor, Sait Faik Abasıyanık. Asıl yazmasaydı deliye dönecek olan, kelimelerin içinde boğulacak olan Yaşar Kemal'dir. Kitabı okurken olayın akışını zaman zaman bu düşüncem böldü. Sordum kendime sürekli. Bir insan, etten kemikten bir insan nasıl bu kadar kelimeyi zihninde barındırabilir diye. Doğa betimlemeleri, karakter analizleri, ölüm betimlemeleri, olay zinciri, kelimeleri kullanış ustalığı ve daha niceleri... Son olarak Yaşar Kemal'in ölümü için şunları söyleyeceğim: O iyi yazar o güzel ata binip çekip gitti. Demirin tuncuna, yazarın piçine kaldık.
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma
İyi insanlar Atlarına atlayıp gitmeseler mi?
576 syf.
10/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Serinin ilk kitabı. Demirciler Çarşısı cinayeti.
Demirciler Çarşısı Cinayeti
Demirciler Çarşısı CinayetiYaşar Kemal · Yapı Kredi Yayınları · 20192,880 okunma

Yazar Hakkında

Yaşar Kemal
Yaşar KemalYazar · 74 kitap
Yaşar Kemal (d. Kemal Sadık Gökçeli,] 1923; Gökçedam, Osmaniye), Kürt asıllı Türk romancı, senaryo ve öykü yazarı. Türk edebiyatının en önde gelen kalemlerinden biridir. İlk öykü kitabı Sarı Sıcak'ta da yer alan Bebek öyküsü ile ilk romanı İnce Memed, Cumhuriyet'te tefrika edildi. İnce Memed, yaklaşık kırk dile çevrilerek yayımlandı ve kitaplarının yurtdışındaki baskısı yüz kırktan fazladır. Yaşar Kemal pek çok yapıtında Anadolu'nun efsane ve masallarından yararlanmıştır. PEN Yazarlar Derneği üyesidir. Nobel Edebiyat Ödülü'ne aday gösterilen ilk Türk yazardır. Çocukluğu Yaşar Kemal, Nigâr Hanım ile çiftçi Sadık Efendi'nin oğlu olarak aslen Van-Erciş yolu üzerinde ve Van Gölü'ne yakın Muradiye ilçesine bağlı Ernis (bugün Ünseli) köyünden olan bir aileden dünyaya geldi. Kendi anlatımına göre bir Türkmen köyünde tek Kürt ailenin çocuğu olarak doğup büyüyen Yaşar Kemal, evde sadece Kürtçe köyde ise Türkçe konuşurdu. Ailesi, Birinci Dünya Savaşı'ndan dolayı Adana'nın Osmaniye ilçesine bağlı Hemite (bugün Gökçedam) köyüne yerleşti. Beş yaşındayken, babasının camide öldürülüşüne tanık oldu. Orta okul döneminde çeşitli işlerde çalıştı. Kuzucuoğlu Pamuk Üretme Çiftliği'nde ırgat kâtipliği (1941), Adana Halkevi Ramazanoğlu kitaplığında memurluk (1942), Zirai Mücadele'de ırgatbaşlığı, daha sonra Kadirli'nin Bahçe köyünde öğretmen vekilliği (1941-42), pamuk tarlalarında, batozlarda ırgatlık, traktör sürücülüğü, çeltik tarlalarında kontrolörlük yaptı. Sanat hayatı 1978 yılındaki yaptığı bir söyleşide sanat çalışmalarına ilkokula başlamadan önce şiirle işe koyulduğunu ve okula başladığında "yaşlı halk şairleriyle çakıştığını" anımsadığını belirtti. İlkokulun son sınıfındayken arkadaşı Aşık Mecit, çok iyi saz çalarken kendisi annesinden ötürü sazı "berbat" çalmaktaydı. Bunun nedenini şu sözlerle dile getirdi: "Benim saz çalamamamın sebebi var, anam aşık olacağım da diyar diyar dolaşacağım diye saza, aşıklığa düşman olmuştu. Onun tek çocuğuydum ve gözünden ayırmıyordu beni. Okulda, düğünlerde bayramlarda beni hep Aşık Mecitle çakıştırırlardı. Aşık Mecitle Kadirlide bir kahvede bir gece sabaha kadar çakıştığımı şimdi iyice anımsıyorum." Ortaokuldan ayrıldıktan sonra folklor derlemelerine başladı ve 1940-1941 yılları arasında Çukurovadan ile Toroslardan derlediği ağıtları içeren ilk kitabı olan Ağıtlar, Adana Halkevi tarafından 1943 yılında yayınladı. 1944 yılında ilk hikâyesi Pis Hikâye'yi yayınladı. Bunu, Kayseri'de askerlik yaparken yazmıştı. Bebek, Dükkâncı, Memet ile Memet öyküleri 1950'lerde yayımlandı. Kemal Sadık Göğceli adı ile çeşitli yayımlarda yazarken Yaşar Kemal adını Cumhuriyet gazetesine girince kullanmaya başladı. 1952 yılında yayımlanan ilk öykü kitabı olan Sarı Sıcak'ta da yer alan Bebek öyküsü burada tefrika edildi. 1947'de İnce Memed'i yazdı fakat yarım bıraktı ve 1953-54’te bitirdi. Romanı yazma nedeni eşkiya olan ve dağda vurulan amcasının oğlunun vurulması olduğunu 1987 yılındaki bir söyleşisinde belirtti. Ayrıca aynı söyleşide, çocukluğunun eşkiyalığın içinde geçtiğini, dayısının "en büyük" eşkiyalardan biri olduğunu, o çevrede 1936'lara kadar beş yüze yakın eşkiya bulunduğunu ve bunlardan birinin de Kurtuluş Savaşı'nda Kadirli'yi ilk örgütleyenlerden olan Karamüftüoğlu ailesinden ünlü Remzi Bey olduğunu söyledi. Remzi Bey'in kendisine, ilk İnce Memed hikayesinde "Çakırdikeni" diye yer alan diken hikâyesini anlattı ve Yaşar Kemal'le "eşkıyalığın felsefesini" yaptı. Yaşar Kemal'in dünyada ilk kez yayımlanan seri, Bebek öyküsüdür ve önce Fransızcaya, sonra İngilizceye, İtalyancaya, Rusçaya, Romenceye ve diğer dillere çevrildi. Siyaset 17 yaşından bu yana sosyalist politikanın içindedir. 1961 Anayasası'ndan sonra kurulan Türkiye İşçi Partisi'ne 1962'de katıldı. Emekçi sınıfının tamamen yönetime gelmesini isteyen Kemal, TİP'te sekiz yıl çalıştı ve yöneticilerden biriydi. 1987'deki bir söyleşisinde Türkiye'de bir Marksist partiye ihtiyaç olduğunu belirtmiştir. Aynı söyleşideki "Nasıl bir sol modelden yanasınız?" sorusuna, şu cevabı vermiştir: "Her ülke sosyalist modelini kendisi kurar. Sovyetlerin 70 yıldır yaşama geçmiş modelini kabul edemeyiz. Yüzde yüz bağımsızlıktır sosyalizm. Kişi bağımsızlığı, ülke bağımsızlığı, politik bağımsızlık, ekonomik bağımsızlık, özellikle de kültürel bağımsızlık... Sosyalizmin başka bir anlamı yok benim için. Bu çağa gelinceye kadar kültürler birbirlerini beslemişlerdir, yok etmemişlerdir. Oysa çağımızda, kültürler kültürleri yok etmek için, bilinçli olarak kullanılmışlardır, emperyalistler tarafından. Benim için dünya bin çiçekli bir kültür bahçesidir; bir çiçeğin bile yok olmasını, dünya için büyük bir kayıp sayarım." TİP'ten ayrılan yazar, nedenini partinin niteliğini yitirmesine, bürokratların eline geçmesine ve emekçilerden kopmasına bağladı. Sovyetler Birliği çökmesinin, sosyalizmin de çökmesi değil, tam tersine dünya sosyalizminin zaferi olduğunu 1993'teki bir söyleşisinde dile getirmiştir. Temalar « Halka kim zulmediyorsa, etmişse, halkı kim eziyor, ezmişse, onu kim sömürmüş, sömürüyorsa, feodalite mi, burjuvazi mi... Halkın mutluluğunun önüne kim geçiyorsa ben sanatımla ve bütün hayatımla onun karşısındayım. [...] Ben etle kemik nasıl biribirinden ayrılmazsa, sanatımın halktan ayrılmamasını isterim. Bu çağda halktan kopmuş bir sanata inanmıyorum. » Yaşar Kemal'im edebi çalışmalarında halka dönük bir düşünce hakim oldu ve bunu, bir yerde politik düşünce ile birleştirerek yürüttü. Yapıtlarıda halk şiirinde, epopelerde olduğu gibi insan değerlerinden kopmamaya çalıştı. Yaşar Kemal, siyasi görüşü ile sanatının paralel olduğunu, "halk ve doğa"ya inandığını, sanatının proletaryanın çıkarlarının emrinde olduğunu dile getirmiştir.
30 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.