Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
500 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Aşk nefrete dönüşürse! Emily Bronte imzalı #uğultulutepeler kitabının bütününü anlatan harikulade bir cümle. Bitireli uzun bir süre olan bu kitabı okumaya doyamadım desem belki de ne demek istediğimi anlarsınız. 19.yy İngilteresinde geçen kitapta zengin Earnshaw ailesinin kızı Catherine ile ailenin evlatlığı Heatcliff arasındaki aşk anlatılıyor.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242bin okunma
373 syf.
·
Puan vermedi
·
28 günde okudu
bu uzun zamandır yaptığım en kötü kitap incelemesi olabilir. kitabı seven kişilerden şimdiden özür dilerim. kitap baştan sona hastalıklı düşüncelere sahip, kinci, nefret besleyen, saplantılı bir adam olan Heathcliff ile ilgili. olaylar tamamen ona bağlı şekilleniyor. Catherine Linton ise tamamen dengesiz ve şımarık hareketler içerisindeki kız ve Heathcliff ile (kime göre bilmiyorum ama bana göre değil) bir aşk içerisindeler ve kitap bundan ibaret. kitaptaki kimden bahsetsem hepsi ayrı kötü. hiçbirinin hareketlerine anlam veremediğim, sadece yarıda kitap bırakmaktan nefret ettiğim için usana sıkıla okuduğum bir kitap oldu. sanırım benim için tek samimi karakter olan Heraton oldu. tüm kararterler bir buzdağı ve samimiyetten yoksun geldi bana. kötü tesadüfler, gereksiz korkular, anlam veremediğim hareketler. kitaptaki şey aşk değil arkadaşlar, malesef.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242bin okunma
Reklam
480 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bay Lockwood, Heathcliff'e ait Thrushcross Çiftliği'ni kiralar. Uğultulu Tepeler'de yaşayan evsahibi Heathcliff'i ziyareti sırasında, hava şartlarından dolayı orada kalmak zorunda kalır. Catherine'e ait eski İncil ve başka kitaplar bulur. İçlerinde ufak tefek notlarla karşılaşır ve Catherine'i merak etmeye başlar. Thrushcross Çiftliği'nin kâhyası Ellen (Nelly)nin, Bay Lockwood'a yaşananları anlatmasıyla hikayemiz başlar. Bu kitapta aşkın doğurduğu intikamı okuyoruz. Kitabın ilk bölümlerinde Heathcliff'e acıma duygusuyla başlayıp, sonuna geldiğimizde nefretle bitiriyoruz. Çok yoğun duygular içerisinde kalıyorsunuz. Hastalık derecesinde aşk, aşırı sevgi, iyilik, dostluk, nefret, sadakat, intikam, düşmanlık, zayıflık, pişmanlık, hata.... Yazar bizlere çok iyi yansıtmış ve kitaba çok güzel işlemiş. Yazarın üslubu çok naif. Anlatımı, betimelemleri yerindeydi. Sanki Nelly olayları bana anlatıyormuş gibiydi. Sadece ilk başlardan ben biraz sıkıldım. Ama daha sonrasında olaylar o kadar ilginç ilerliyor ki elimden bırakamadım. Karakterler de çok iyiydi. Başta Edgar olmak üzere, Nelly, küçük Catherine sevdiğim karakterler oldu. Hatta kaba saba olmasına rağmen en başından beri Hareton'u bile çok sevdim. En çok da Edgar'a üzüldüm. Ayrıca Linton beni çok şaşırttı ve nefret etmeme neden oldu. Ben çok beğendim. Gotik türüne güzel bir örnek. Başka ne diyebilirim ki? Herkese keyifli okumalar.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Koridor Yayıncılık · 201642bin okunma
Catherine Linton
"Babama olan sevgimi hiçbir şeyle kıyaslayamam. Ve aklım başımda olduğu sürece de asla, ama asla, gerçekten de asla ne onu üzecek bir davranışta bulunacağım, ne de bir söz söyleyeceğim.Ben onu kendimden bile çok seviyorum, Ellen. Bunu da şuradan anlıyorum: Her gece Tanrı'ya beni ondan sonra yanına alması için dua ediyorum, çünkü onun benim arkamdan üzülmesindense, benim üzülmem daha iyi olur diye düşünüyorum. Bu benim onu kendimi sevdiğimdenden daha çok sevdiğimi gösteriyor."
Sayfa 329
504 syf.
9/10 puan verdi
·
13 günde okudu
EMİLY BRONTE UĞULTULU TEPELER
Hindley Earnshaw ve Catherine Earnshaw İngiltere'de aileleriyle yaşayan iki kardeştir. Babalarının Liverpool'a yaptığı bir iş gezisinden döndüğünde Heatcliff adında zenci bir çingene çocuğunu evlerine getirmesinden önce gayet normal bir yaşamları vardır aslında. Babaları sokakta gördüğü bu çocuğa acımış ve çocuklarıyla birlikte büyütmek için eve getirmiştir. Hindley Heatcliff'i hiçbir zaman sevmemiş olsa da, Catherine onu çok sevmiştir. Ayrıca Bay Earnshaw'un da Heatcliff'e karşı tuhaf bir zaafı vardır. Heatcliff seneler önce bir şekilde Uğultulu Tepeler'de Hindley ile yaşamaya başlamıştır. Hindley öldükten sonra ise oğlu Hareton'ın velayetini üstlenmiş, onu mümkün olacak en kötü şekilde yetiştiriyordur. Isabella da Catherine in ölümünden birkaç sene sonra vefat eder. Ölümünden önce ağabeyini yanına çağırmış ve oğlu Linton'a onun bakmasını istediğini söylemiştir. Linton derhal Thrushcross Grange'e getirilir. Çok hastalıklı ve çıtkırıldım bir oğlandır. Fakat Heatcliff oğlunu alıp derhal Uğultulu Tepeler'e götürür. Edgar ise bir tatsızlık çıkmaması için buna göz yummuştur. Heatcliff'in amacı oğlu Linton ile Catherine'i evlendirerek Edgar öldükten sonra tüm mirasına sahip çıkmaktır. Büyük uğraşlar sonucu bunu başarır da. Edgar öldükten sonra Cathy'i Uğultulu Tepeler'de büyük bir ıstırap beklemektedir. "Kitabın geri kalanını okuyucuya bırakıyorum. Umarım siz de okur ve benim gibi çok beğenirsiniz."
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242bin okunma
"Yalnız duvardaki şu takvime bak." Pencerenin yanında asılı duran, çerçeveli kağıdı gösterdi eliyle. " Çarpı işaretleri Linton'larla olduğun akşamları; noktalar da benimle olduğun akşamları gösteriyor. Görüyor musun, her güne bir işaret koydum." Catherine, ters ters," Evet, çok saçma bir şey!" dedi. "Sanki farkındaymışım gibi. Peki, bunun anlamı ne?" "Benim farkında olduğumu göstermesi," dedi Healthcliff.
Sayfa 86 - CanKitabı okudu
Reklam
500 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Dikkat spoiler içerir! Uğultulu Tepeler, Wuthering Heights malikanesinde gelişen olayları anlatmaktadır. Malikanenin sahibi Earnshaw, çocuklarından bile daha çok sevdiği Heathclife'i evlatlık edinir. Earnshaw'un iki tane evladı vardır. Catherine ve Hındley. Heathclife ile Catherine (Cathy) çok iyi arkadaştırlar. Hatta Heathclife Ve Catharine birbirleri için yaratılmış denilebilir. Fakat Heatclife diğerlerinden çok farklı biridir. Her şey normal seyrinde giderken Earnshaw'ın ölümüyle Heathclife'e kötü davranılmaya başlandı. Komşu malikanenin(Trushcross Grange) çocukları olan Isabella ve Edgar da Heathclife ile dalga geçince bir gün Heathclife oradan ayrılır ve 3 yıl sonra tekrardan geri döndüğünde eski Heathclife değildir. Artık zengindir ve intikam almaya gelmiştir. En sevdiği insan olan Catherine, Edgar ile evlenmiştir. Ve Catherine Linton (kızı) doğduğunda Catherine hastadır ve kızı 7 aylıkken ölmüştür. Edgar'ın kız kardeşi olan Isabella bir anda o yeni Heathclife aşık olmuştur ve onunla kaçmıştır. Abisi bunu öğrendiğinde şoka girer. Hındley alkolik olup öldüğünde oğlu Hareton ise Heathclife intikamına maruz kalarak gerizekalı biri olmuştur ve Heathclife hayran olarak görmeye başladı. Yıllar sonra Thrushcross Malikanesine kiracı olarak gelen Lockwood olanları yaşlı temizlikçi Nelly'den öğrenecektir. Uğultulu tepelerde artık Heathclife'in egemenliği vardır. İki malikaneninde sahibi olmuştur. Fakat kitabın sonunda Heatclife öldüğünde Uğultulu Tepeler sakinliğe kavuşur.
Uğultulu Tepeler
Uğultulu TepelerEmily Brontë · Martı Yayınları · 201242bin okunma
" Seni de onunla götüreceğim ha. zavallı insan kurusu!" diye bağırdım. "Sen mi evleneceksin ? Bu herif mutlaka çıldırmış... ya da herkesi budala sanıyor. Böyle güzel bir genç kızın. böylesine sıhhatli, hayat dolu bir kızın senin gibi özürlü bir maymuna kendini bağlayacabileceğini mi sanıyorsun ? Değil bayan Catherine Linton, seni kocalığa kabul edecek bir kimse çıkabilir mi hiç ? O adice yalvarmalarınla, hilelerinle bizi buraya zorla gelmeye zorladığın için de seni bir güzel kırbaçlamalı. Öyle salak salak bakma! Şimdi seni o iğrenç ihanetin, ahmakça böbürlenmelerin için tutup olanca gücümle debelesem yeri var."
Sayfa 316Kitabı okudu
Orada hayat hudutsuz uzun,aşk hudutsuz baki,zevk hudutsuz tamdır. O münasebetle,Catherine'in o bahtiyar kurtuluşundan Mr.linton'un duyduğu müthiş acıyı gördüm de,onunki gibi bir aşkta bile ne kadar çok bencillik olduğunu anladım.
Sayfa 285 - Ankara 1958_maarif basımevi 2baskıKitabı okudu
Catherine Linton
"Babama olan sevgimi hiçbir şeyle kıyaslayamam. Ve aklım başımda olduğu sürece de asla, ama asla, gerçekten de asla ne onu üzecek bir davranışta bulunacağım, ne de bir söz söyleyeceğim.Ben onu kendimden bile çok seviyorum, Ellen. Bunu da şuradan anlıyorum: Her gece Tanrı'ya beni ondan sonra yanına alması için dua ediyorum, çünkü onun benim arkamdan üzülmesindense, benim üzülmem daha iyi olur diye düşünüyorum. Bu benim onu kendimi sevdiğimdenden daha çok sevdiğimi gösteriyor."
Sayfa 329 - Koridor yayıneviKitabı okudu
Geri122
340 öğeden 331 ile 340 arasındakiler gösteriliyor.