Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
96 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Saffet Akkaya
Saffet Akkaya
#alıntı "Ve aslında insan kendi neslinin, kendi öz çocuklarının mirasını mahvetmişti." "Ama ben, çıplak bedenimi örterken asıl gerçeği göremedim. Gerçekte utanılası olan bedensel çıplaklığım değil ama zihinsel çıplaklığım, yani cehaletim olmalıydı." Yıl 2632. Yaşam tükenmiş, insanlık yok olmuş, dünya dediğimiz
Son İnsan, Mahşer, Ulu Divan
Son İnsan, Mahşer, Ulu DivanSaffet Akkaya · Kaktüs Kitap · 09 okunma
Orda mutlu olduğunu biliyorum ama inan bencilce değil bu isteğim.
Olur da olamazsam buralarda Yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum, Uyumak.. Yüzyıllarca uyumak.. İlla isim konulacaksa Ben masal değil hayat demekten yanayım Bu yolları yan yana yürümekten yanayım.. Erguvanlar açmaya başladı, Mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri, kokuna bi isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim. Geldiğinde bir
Reklam
"...Dağın, taşın, otun, çimenin dilinden kendine yepyeni bir dil edinmiştir. Doğa, cümle sırrını açmıştır Yadigâr'a. Ona cömert davranmıştır. Buna sebep gizli bir büyücüdür Yadigâr; ottan, çimenden, tohumdan öyle renkler devşirir ki, cennetin ve dahi cehennemin cümle renkleri parmağının ucundan akar gider."
Mutlu ve özgür bir yaşamı istediği için yurdunu terk etmek zorunda kalan kırık bir yüreğin geceleri, cennetin parlak renkleri ve cehennemin kızıl ateşleriyle dolu bir kontrast olmaz da ne olur?
Sayfa 67 - İthaki yayınlarıKitabı okudu
Olur da olamazsam buralarda Yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum, Uyumak.. Yüzyıllarca uyumak.. İlla isim konulacaksa Ben masal değil hayat demekten yanayım Bu yolları yan yana yürümekten yanayım.. Erguvanlar açmaya başladı, Mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri, kokuna bi isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim. Geldiğinde bir masada
olur da olamazsam buralarda yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum, uyumak.. yüzyıllarca uyumak.. İlla isim konulacaksa ben masal değil hayat demekten yanayım bu yolları yan yana yürümekten yanayım.. erguvanlar açmaya başladı, mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri, kokuna bi isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim. geldiğinde bir masada kahvemizi yudumlayıp, heyecanla dedikodu yapacağız sana kaçırmadan anlatmam gereken aylar biriktirdim.. biraz sessizlik olacak sonra sen hüzünlü gözlerini uzaklara salacaksın. cümlelerim topallayacak,ağır aksak kelimelerle soracağım; nasılsın? nasılsın derken bile iyi olmana dualar ediyor olacağım.. hiçbir sözümüz umutsuzluk taşımayacak, inanacağız, inandıracağız, yaşadığımız cehennemin cennete dönüşeceğine. herkesin unuttuğu küçük bir çocuğa gülümseyerek, insanların koşarak geçerken farketmediği selpakçı amcanın gülüşüne karşılık vererek.. ve bırakarak bu dünyanın tümm kandırmacılarını kendimize insanca bir yol çizeceğiz! gelmek isteyen ardımıza düşecek.. gel! orda mutlu olduğunu biliyorum ama inan bencilce değil bu isteğim. birgün hiç gelmemeye karar vererek gidersen,bavulumu hazırladım geçmişi koymadım içine,adı ‘ geçmiş’ olacak gelecekleri beraber yaşayalım diye! gitme! seni şah damarıma sakladım,adım atarsan yırtılır derim,kanar dizlerim. ölürüm. birdaha ayrılığı kaldıramam,yüküm ağır! susma! kelimelerin senin ayak izlerin. nereye gittiğini bulamazsa ölür benim ellerim! …
Reklam
Olur da olamazsam buralarda yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum, uyumak.. yüzyıllarca uyumak.. illa isim konulacaksa ben masal değil hayat demekten yanayım bu yolları yan yana yürümekten yanayım.. erguvanlar açmaya başladı, mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri, kokuna bi isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim. Geldiğinde bir masada
olur da olamazsam buralarda yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum, uyumak... yüzyıllarca uyumak... illa isim konulacaksa ben masal değil, hayat demekten yanayım, bu yolları yan yana yürümekten yanayım... erguvanlar açmaya başladı, mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri, kokuna bir isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim. geldiğinde bir
Edmond De Amicis'nin Tanzimat dönemi kıyafet çeşitliliğine dair yazdıkları kimliğini muhafaza etmeye çalışanlar ile ondan bir an önce kurtulmaya çalışanları tasvir etmesi bakımından ilginçtir: "Şimdi bir değişme buhranı içinde bulunan halk fevkalade bir çeşitlilik gösteriyor. İnkılapçıların ilerlemesi, yaşlı Türklerin mukavemeti, iki uç
Sayfa 110Kitabı okudu
Nobahari Şiiri - Mohsen Namjo
Olur da olamazsam buralarda Yanağındaki küçük çukura saklanmak istiyorum, Uyumak.. Yüzyıllarca uyumak.. İlla isim konulacaksa Ben masal değil hayat demekten yanayım Bu yolları yan yana yürümekten yanayım.. Erguvanlar açmaya başladı, Mavi mi pembe mi ayırt edemiyorum renkleri, kokuna bi isim bulmaya çalışmaktan da vazgeçtim. Geldiğinde bir masada
66 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.