UMUTSUZLUK YASAK
"Umutsuzluğa düşmek" ise bir devrimciye yasaktır. Cellat elinde işken cede ölüme bir soluk kalmışken bile. Yalnız yasak değil ayıptır da. Çün kü devrimcinin kendisi, insanlığın yarını ve umududur. Bir kural, bir il- kedir bu. Namussuzluğun, alçaklığın egemen olmadığı, soylu, güzel ve onurlu bir dünya, bu temel ilke üzerinde kurulur. Bu bayrak, yüreğime delikanlıyken çekildi. Şimdi kırkı aştım, her an daha zorlu bir rüzgâr ile atardamarımı doldurmakta:
Biz ki, yarınıyız halkın
Umudu, yüzakıyız
Hıncı, namusu...
Şafakları,
Taaa şafakları
Hey canım,
Kalbim, dinamit kuyusu..."
Şimdi sözü sonuca getirelim. Bir yiğit şairse, üstelik bir de devrimciyse elbette yaşadığını yazar. "Yaşadığı" ise salt kendi ömrü değil, yaşama kavgası ve sevdasıyla, acıları, ağıtları, türküleriyle bir yanı geçmiş yüzyılların karanlığına, bir yanı geleceğin aydın sonsuzluğuna uzanan halkın ta kendisi olmalıdır."
Ahmet Arif
Cemal Süreyya Ahmet Arif için dağların şairi diyor. Şiirlerinde Nazım havası olan ovaları, şehirlerin dili olan Nazım gibi fakat uygarlıktan uzak, halkın "asi" kanının, uyruksuz kalbinin, sessizliğin, korkusuzuğun şairi.
Severek okudum tavsiye ederim.