184 syf.
7/10 puan verdi
·
16 günde okudu
Ahmet Kaya'nın sırdaşı gibi mısralar
UMUTSUZLUK YASAK "Umutsuzluğa düşmek" ise bir devrimciye yasaktır. Cellat elinde işken cede ölüme bir soluk kalmışken bile. Yalnız yasak değil ayıptır da. Çün kü devrimcinin kendisi, insanlığın yarını ve umududur. Bir kural, bir il- kedir bu. Namussuzluğun, alçaklığın egemen olmadığı, soylu, güzel ve onurlu bir dünya, bu temel ilke üzerinde kurulur. Bu bayrak, yüreğime delikanlıyken çekildi. Şimdi kırkı aştım, her an daha zorlu bir rüzgâr ile atardamarımı doldurmakta: Biz ki, yarınıyız halkın Umudu, yüzakıyız Hıncı, namusu... Şafakları, Taaa şafakları Hey canım, Kalbim, dinamit kuyusu..." Şimdi sözü sonuca getirelim. Bir yiğit şairse, üstelik bir de devrimciyse elbette yaşadığını yazar. "Yaşadığı" ise salt kendi ömrü değil, yaşama kavgası ve sevdasıyla, acıları, ağıtları, türküleriyle bir yanı geçmiş yüzyılların karanlığına, bir yanı geleceğin aydın sonsuzluğuna uzanan halkın ta kendisi olmalıdır." Ahmet Arif Cemal Süreyya Ahmet Arif için dağların şairi diyor. Şiirlerinde Nazım havası olan ovaları, şehirlerin dili olan Nazım gibi fakat uygarlıktan uzak, halkın "asi" kanının, uyruksuz kalbinin, sessizliğin, korkusuzuğun şairi. Severek okudum tavsiye ederim.
Hasretinden Prangalar Eskittim
Hasretinden Prangalar EskittimAhmed Arif · Metis Yayınları · 201740,4bin okunma
İstivanın en üst noktasından, "Nûn"un merkezine doğru amel ederler. Onların varlıklarının sırrını sınadı; mevcutlarını müşahede edince, onlara zatın heybetini giydirdi. Böylece lezzet denizlerine battılar. Sıfatların şekillerine tecelli edince münezzeh Allah, onları yok etti. Geride sadece gizli işaretler kaldı. Dolayısıyla varislerin ruhları müşahedede eşittir. Onlar bugün nasıl iseler yarın da öyle olacaklardır. Ancak terkip yurdundaki müşahedeleri için bölünme ve inkıta söz konusudur. Yine bir makamda müşahede varken, bir başkasında olmaz. Oradaki müşahedeleri ise devamlıdır. O halde intikal ruhlar hakkında, haşir de kalıplar hakkındadır. Cisimler yükümlülük yurdundan infial yurduna haşr olurlar. Ruhlar ise; Celal makamından Cemal makamına haşr olunurlar, ta ki söylenmeyene kadar. Orada intikal artık caiz olmaz. Kime bu makam verilirse; beyte giriş ona haram olmaz.
Reklam
Sanat ve Bediüzzaman – 6 Uzun yıllardır Bediüzzaman’ın dini konuları ve temaları anlatımda nasıl sanat ve estetik kuramlarına göre hareket ettiğini anlatmaya çalışıyorum. Türkiyede muhafazakârların sanat ve estetik gibi bir gayreti yok, Bediüzzaman’ın sanat lügatine ve sanat meselelerine ve eşyaya ve tabiata bakışında nasıl sanatın
Haklısınız, peki dönüşünüz nasıl oldu? Doktoramın sonunda benim arazimde Alvbreşleriyle ilgili bir sorun çıkmıştı. Karbonat sedimantasyonunu iyi bilen biri gerekti. Sorunu çözmek için 1981 yılında İhsan Hoca'yı arayıp Naci'nin benimle gelmesi için izin istedim. Naci karbonatçıydı. "Gelsin ve bu kesiti bir görsün. Bana bir fikir
466 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Maden
Grizu muzaffer oruçoğlu'nu tohum,kitabı ile tanıdım sevdim,sonrasında özgür ve çıplak,gül,demir ve çığlık,mengene,kangurular, newroz kitaplarını da okuyarak,iyi bir oruçoğlu okuru oldum diyebilirim. yazarlığının yanı sıra,resim sanatın da da usta olduğunu gösterdi.6 ülke de 60 a yakın kişisel sergisi, 13’ü roman, 7’si şiir, 2’si masal olmak üzere
Grizu 1
Grizu 1Muzaffer Oruçoğlu · Babek Yayınları · 200031 okunma
Sarrul-Esrar da insanları cismani ve ruhani olarak ikive ayit dim. Cismani olan insanlara genel insanlar, ruhani insanlara da özel insanlar dedim. Özel insanlar vatanı için ihrama giren kisilerdir Genel insanın vatanina dönmesi derecelere dönmesidir Genel insanın üç derecesi vardir. Meva cenneti, naim cenneti ve firdevs cennetidir. Genel insan,
Sayfa 202Kitabı okudu
Reklam
89 öğeden 41 ile 50 arasındakiler gösteriliyor.