Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Geçenlerde Cemal Süreya bir kez daha kurşuna dizildi, bizzat gözlerimle şahit oldum. Bu kurşunları atanların çoğu da arkadaşımdır, sevdiğim
Cemalettin Seber veya nam-ı diğer Cemal Süreya'yı tanımayan, bilmeyen, adını duymamış olan yoktur. Türk şiirinde modernist bir hareket olan İkinci Yeni şiirinin öncü şairlerindendir Cemal Süreya. İlk şiir denemelerini ortaokulda eskizlerle, lisede aruzla yapan ardından en güzel Sevda Sözleri'ni söyleyen büyük şairdir.
Cemal Süreya /
Cemal Süreya çok sonra "İlk kitap"lar üzerine şöyle yazacak:
"Her şairin İlk yapıtı, bir kumaşın İlk metresi gibidir. Şair bütünüyle o İlk yapıtta, İlk dizelerde saklıdır. Gerisi boş laf!"
Mektup yazma bir tutkudur onda. Sevdiği her kadına her gün yazar. Aynı şehirde mektuplaşır. Bir röportajında aşkı, "aynı masada mektuplaşmak" olarak tanımlar.
Sevdiği her kadında annesini arar. Sevdiği her kadın öbür yarısıyla annesi olur. Bu arayış " Beni Öp Sonra Doğur Beni" de doruğa ulaşır.
"Annem çok küçükken öldü
Beni öp, sonra doğur beni"
Ben nereye gittimse bütün zulumlardı
Bütün açlıklardı kavgalardı gördüğüm
Kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
Namussuz bir çağ bu biliyorsun
Cemal Süreya