Geçmiş oIan dünden hiç yad etme, yarın da geImemişken feryad etme, düşünme geIeceği de geçmişi de, şimdi şen oI da yaşamı berbad etme. Eğer her şeyini kaybetmişsen ve cebinde bir ekmek aIacak kadar paran kaImışsa, git kendine bir demet menekşe aI ve ruhunu besIe. Bence bu çok anIamIıdır ve kişinin önceIikIe ruhunu besIemesi Iazım. Kendini satmayan
Cennet İle Cehennem Arasında Bir Yerdeyim.Nereye Baksam Karanlık.Etrafım Sonsuz Bir Sessizlik İle Kuşatılmış.Yanıyorum.Ateşler Sarıyor Etrafımı.Kadere İsyan Ediyorum.Benim Sonum Böyle Mi Olacaktı!!!Artık Onu Görebiliyorum.Uzaktan Bana Doğru Yaklaşıyor.
Hayır Olamaz Bana Doğru Yaklaşıyor!!!Ve İşte Şimdi Önümde.Onu
İyi Tanıyorum.İşlediğim Her Günahımda Yanımdaydı.Şimdi Bana Hesap Soracak.O Kişi !!!Beyaz Melek!!!
Şehvet saflığı doğurur, suç büyüklüğü, haz acıyı ve acı tekrar hazzı. Karşıtlıklar birbirine ebediyen temas eder: Cennet ile cehennem arasına, Tanrı ile şeytan arasına gerer dünyasını.
Dante cennet ,cehennem ve araf üçlüsünü hayal gücünü ve kendi inancını kullanarak iyiler ,kötüler ve arada kalanlar olarak bölmüş.Kitabın sıkıcı tarafı bu üç yerde de adı geçen şahıslar Dante için önemli kişiler olmasına rağmen okuyucu için yabancı gelmesi.Dipnotları sürekli okumakta dikkatimi dağıttığı için kitabı bitirmekte zorlandım.
Çocukluğumda gördüğüm din dersleri bana kolaylık olsun diye iyilik yapmayı, sonuçlarından korktuğum için, kötülük yapmaktan da kaçınmayı öğretti. Tanrı karşıma cezalar ve ödüllerle çıkıyordu: Beni Cehennem'le tehdit ediyor, bana Cennet'i vaat ediyordu. Ben de korkuyor ve inanıyordum. Aradan zaman geçti. Artık ne korkuyor ne de inanıyorum. Zaten bana öyle geliyor ki şişe geçirilip ateş üstünde sonsuza dek çevrile çevrile kebap olmayı hak ediyorsam, öyle olsun. Böylelikle sanırım, iğrenç orta tabaka turistlerle dolup taşan arafa gitmekten kurtulmuş olurum ve sonunda hak yerini bulur.
Din bilgisi/1
O bir efsane. O bir Orta Dünya Tarihine Giriş, o bir Orta Dünya Coğrafya, Sosyoloji, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabı. Hemde akademik düzeyde...
Evet bunlar söylerken abartmıyorum. Kitabın içi yüzlerece coğrafik konum, binlerce hanedan-soy-kavim ismi (hem de hepsinin Eldar/Sindar ve Türkçesi yanyana) ile dolu. Eğer benim gibi yüzeysel,