Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
YARIŞMAYI REDDETMEK
[...] Ömer İncelikli çayından bir yudum aldıktan sonra: — Sen de duymuşsundur, bir Azeri ateistinin şöyle dediği rivayet edilir: "Men özünü inkar edirem, sen sözünü delil getirisen." Seninki de o hesap. Ben yarışa katılmak istemiyorum, sen derece yapmanın getirilerinden bahsediyorsun. Yarışa girdikten, girmek zorunda olduktan sonra
Merkez Cezaevi 6.5.1972 Baba, Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum. İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler, önemli olan çok yaşamak değil yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken
Reklam
Sınıfta kaldığım o sene - Nihat Genç
Sınıfta kaldığım o sene (hikaye).......... (dikkat yazı çok uzundur) BİR
Deniz’e ait eşyalar, infazdan sonra, siyah bir torba içinde babasına teslim edildi. Torbada 31 kalem malzeme vardı: Yeni açılmış Birinci sigarası… İki tükenmez kalem.. Askılı atlet, fanila ve yün başlık… Kahverengi ceket ve pantolon… Haki renk bir yün gömlek… Füme terilen pantolon… Kendi yeşil, yakası beyaz, fermuarlı kazak… Bir küçük, bir
"MUSTAFA KUTLU'NUN MASASI...
- "... Onun masası hiç gelmeyecek birilerini bekler gibidir. Beklenenin geldiği görülmemiştir. Gelecek olana, gelse de gelmese de boynuna sarılamayacak kadar yorgun bir masa. Anadolu’nun saf hali ile öykü o masada birbirine karışır ki ona laiklik denmez. Güzel öyküler çıkar ortaya. Kaybolur gidersiniz kasabanın meydanında. Onun masası
Orhan Pamuk Okuması Sonrası
Aslında romancı olmak istiyordum. Ama anlatacağım olaylardan da anlayacaksınız ki romancı olamadım. Şimdi ise burada, çocukluğumdan beri babamla ufak tefek de olsa sorunlar yaşayıp, bir nevi sığındığım bu sessiz evde, saf ve düşünceli bir romancı gibi camdan, az ilerideki bahçede çalışan kuyucu ustası ile çırağını izliyordum. Bu sessiz evimiz
Reklam
“ Akreple Yelkovan ”
Geçmişin hatırına, akreple yelkovan geri döner mi? (Sahnede ki bankta oturan Aslı, cep telefonuyla oynayıp saçma sapan fotoğraflar çekmektedir. Sağ taraftan sahneye giren Alp, Aslıyı görür. Göz göze geldiklerinde fonda bir aşk şarkısı başlar, ardından ışık loş hale gelir. Sahne normale döndüğünde Alp tereddüt eder ama sonra Aslının yanına
DENİZ'DEN KALANLAR Torbada 31 kalem malzeme vardı: Yeni açılmış Birinci sigarası... İki tükenmez kalem.. Askılı atlet, fanila ve yün başlık... Kahverengi ceket ve pantolon... Haki renk bir yün gömlek... Füme terilen pantolon... Kendi yeşil, yakası beyaz, fermuarlı kazak... Bir küçük, bir büyük İngilizce lügat... Türkçe-Almanca sözlük... Brecht,
Deniz'den Kalanlar
DENİZ’DEN KALANLAR Deniz’e ait eşyalar, infazdan sonra, siyah bir torba içinde babasına teslim edildi. Torbada 31 kalem malzeme vardı: Yeni açılmış Birinci sigarası... İki tükenmez kalem.. Askılı atlet, fanila ve yün başlık… Kahverengi ceket ve pantolon… Haki renk bir yün gömlek… Füme terilen pantolon… Kendi yeşil, yakası beyaz, fermuarlı kazak… Bir küçük, bir büyük İngilizce lügat… Türkçe-Almanca sözlük… Brecht, Ahmet Arif, Memet Fuat’ın kitapları Babasından gelen mektuplar… Bir cep aynası, bir cep defteri… Ve cep defterinin kapak arkasına kendi el yazısıyla karaladığı, kimi satırlarını çizdiği bir şiir: “Yenilmişsem Elim kolum bağlı Boynumda yağlı ip Gelip dayanmışsam darağacına Dudaklarımda yarın Gözlerim yarınlarda Unutmak mı gerek seni? Kapılar kapalı Tutulmuşsa gece kapkara yollar Sıcacık bir sevgi sunmayacak mıyım insanlara? Bakmayacak mıyım yarınlara Seslenmeyecek miyim insanlara?”