“Sonra herkesin akıllı olmasını beklemenin çok uzun süreceğini anladım. Bir de bunun hiçbir zaman gerçekleşmeyeceğini. İnsanların değişmeyeceğini, onları değiştirebilecek kimsenin bulunmadığını ve bunun için çaba göstermeye değmeyeceğini.”
“Elinizden gelenin en iyisini yapın ve kimin sizi gözetlediğiyle ilgilenmeyin. Başkalarından saygı ya da hayranlık beklemeden kendi yararlı işinizi yapın. Başkalarından beklediğiniz hiçbir şey kendi yarattığınız erdem kadar değerli değildir. Şunun üzerinde düşünün: Gerçekten size ait olan şey nedir? Sizin yolunuza çıkan fikirleri, kaynakları ya da fırsatları düşünün. Kitaplarınız var mı? Okuyun onları. Onlardan öğrenin. Onlardaki bilgeliği yaşamınıza katın. Özel bir bilgiye sahip misiniz? Onu bütünüyle ve iyi bir şekilde kullanın. İyi bir fikriniz mi var? Bu iyi fikrinizi izleyin ve izlemeyi sürdürün. Neye sahip olduğunuzu bilin ve uygulayın. Gerçekten sizin olan şey nedir?”
“Bazen her şeyin birden değişmesinden, bitmesinden korkuyorum; niçin bilmiyorum. Bazen aklıma şu saçma düşünce geliyor: Artık daha ne olabilir? Bu mutluluk… bütün bu hayat nedi? Sevinçler, kederler… tabiat… bütün bunlardan başka bir şeyler istiyorum. Hiçbir şey hoşuma gitmez oluyor… Ah sevgilim, bütün bu budalalıklarımdan bayağı utanıyorum… Benim kuruntularım bunlar… Üstünde durma… Bu haller gelip geçiyor, içim tekrar açılıyor, şimdiki gibi.”