Ey kendini hayatının baharında ve mutlu sanan sen, aslında her türlü üzüntü ve dert altında eziliyorsun. Ey elindekiyle yetinmeyen ve sürekli elindekini kaybedeceğinden korkan sen, tutkularının esirisisin ve gece gündüz işkence görmektesin.
<An quidquam stultius quam quos singulos contemmas eos aliquid putare esse universos?>
Ayrı ayrı bakınca değer vermediğimiz kimselere, bir araya geldikleri zaman değer vermekten daha büyük budalalık olur mu?
(Cicero)
İnsan savaşa girmeyi kendi için bir ödev bilmeli ve beklediği ödül, bütün iyi davranışların ne kadar gizli olursa olsun, er geç görecekleri ödül olmalıdır, bu da temiz bir vicdanın iyi bir iş gördüğü için kendi içinde duyacağı rahatlıktır. İnsan zevki için yiğit olmalı ki yiğit talihin cilvelerinden uzak kalsın, sağlam ve güvenli bir temel üzerine yerleşsin.
Non emolumento aliquo, sed ipsius honestatis decore.
Çıkar için değil, yiğitlik şanı için.
(Cicero)
Kendi kendine yeten ve sahip olduğu her şeyi benliğinde taşıyan birinin son derece mutlu olmaması için hiçbir sebep yoktur. Oysa bütün umudunu, mantığını ve düşüncesini talihe bağlayan kişi için hiçbir şey kesin olamaz ve istediği şeyi kesin olarak elde etse de, bu bile gerçekte tek bir gün dahi onun için kalıcı olmayacaktır.
"Bir dükkândan yüz ağartıcı ne çıkabilir," diyor Çiçero ve ekliyor: "ticaret ne üretebilir namusuyla? Dükkân adını taşıyan hiçbir şey dürüst bir insana yaraşmaz (...) tüccarlar, yalan söylemeden kazanç elde edemezler, oysa yalandan daha utanç verici ne vardır!