Bu kitabı havaların yavaş yavaş ısınmaya başladığı ve içimde anlamsız bir neşe taşıdığım günlerde okudum. Sanki beklediğim bir şey ben köşeyi döndüğüm an gerçekleşerek beni şaşırtacakmış gibi. Kendinizi sürpriz bir doğumgünü partisine hazırlamak gibi. Anlatabildim mi? Kimseden ses çıkmıyor ama fısıltılar duyuyorum.
En sonda söyleyeceğim şeyi
Bu hissi taşımak yerine bulduğu ilk boş yere bırakabilirdi.
Bıraktığında öyle hafifleyecekti ki; kendi varlığından kalan boşluğa tahammül edemeyecekti.
Yazarın kitaplarını bir dönem sürekli başkalarının elinde görüyordum. Sanırım yayınevinin kitap kapaklarına bir türlü ısınamadığım için elim gitmedi. Nihayetinde bu anlamsız inadı yazarın Man Brooker ödüllü kitabıyla bozdum. Oh iyi ki de bozdum.
İyi bir kitap okuduğumu iki şeyden anlıyorum. Birincisi okurken her nerede olursam olayım, kendi