_Büyücü elini şıklattı, fakirlik yok oldu; büyücü bir kez daha elini şıklattı, savaşlar yok oldu. Politikacı elini şıklattı; büyücü yok oldu.
_Halinize şükredin, zira Allah sizi Amerika, İsviçre ya da Fransa gibi bir ülkede yaşayan, her türlü sosyal hakka sahip, mutlu ve huzurlu zengin bir kâfir olarak da yaratabilirdi.
_Yücelmek için özür
Hız çağında yaşamak ve filozof kırlangıcın sor(g)usu
Sabahattin Ali, kitap yazma âdetleri olsaymış “yazacakları kitaplar muhakkak ki üniversitelerde okutulur” olacağını düşündüğü kırlangıçlardan ikisinin, söğüt dalındaki konuşmalarıyla özünde aşk olan bir ‘yaşam felsefesi’ kurguladığı “Kırlangıçlar” (Varlık, 1.3.1935) başlıklı öyküsünde, karşı
“Tanrı öldü’yle ‘Nietzsche öldü’ arasındaki fark nedir? ‘Tanrı öldü’ diyen Nietzsche’ydi, ‘Tanrı da ‘Nietzsche öldü’ dedi. Peki ‘Tanrı öldü’ diyen Nietzsche’yle ‘Nietzsche öldü’ diyen Tanrı arasında ne fark var? ‘Tanrı öldü’ diyen Nietzsche ölmemişti, ama ‘Nietzsche öldü’ diyen Tanrı bizatihi ölmüştü.”
Tam bir komik etki için hayati olan şey
"Doğmuş olduğum için kendimi bağışlamıyorum. Bu dünyaya gelerek, sanki bir gizeme saygısızlık etmiş, çok önemli bir antlaşmaya ihanet etmiş, tarif edilmez ağırlıkta bir hata yapmış gibiyim."
İnsan, erekçilik ve belirlenimciliğin deli gömleğini çıkarttığında ve yaşamın, yıldızlara özgü bir durumdan türeyen tesadüfi bir hata olduğunu anladığında, nihayet özgür olacaktır.
"Ütopya olmasaydı" diye yazar Cioran, "insanlar, intihara yönelmeye zorlanırlardı; ütopya var diye başkalarını öldürmeye yöneliyorlar".
Bugünkü mevcut durumda artık stokta fazla ütopya yok.