Dünya hoştur şarap gibi döndürse Sevgili boştur kolunda gezdirse Sevmek başka bakmak bambaşka Sevda yapmak acıtır da soğutur Ölüm gibi ? Ölmesende öldürür zaman gibi?... Zamana yenik düşen bedenimle yanına gelsem Bütün herşeyi silipte hani Sanki hiç tanışmamış da iki sevgili gibi Baştan başlasam okumaya baştan yazsam herşeyi En çokta seni karalasam gönlüme En çokta hani o bırakıp gittiğin günü resmini karalasam İlk defa dünyaya göz açtığım gibi ağlasam Ama bilsemki seni annem gibi bağrıma bassam Bir çocuk gibi neşeli buyutsen yüreğimi Ama ellerimi hiç bırakmadan gözlerini hiç ayırmadan anne şefkati baba yüreği gibi Gölgemi aydınlatsan Beni yarınlara umutla doldur Ben artık yırtık resimlerin değil Gökyüzünde kalmış kanatlarımın İçimdeki buruk yaşantının mutlulukla getirdiği tabloyu assam duvarıma Ateşinin sıcaklığında hayran gözlerle izlesem ömrünce ellerimi bırakmadan anne özlemiyle baba şefkatiyle senin merhametli gözlerinde Bir saadet bir mutluluk la kadim kalsam hani
Karşıma geçip sanki çok normalmiş gibi kadının sessiz durmasını bana da dayatmaya çalışan üstelik bunu "eskiden evlilikler çok uzun sürüyordu şimdi adam bir şeye karşı çıksa kadın hemen ayaklanıyor" diyerek desteklemeye kalkan insanlara asla katlanamiyorum. Reşit olamayan çocukları zorla evlendirirken nasıl ses çıkarmalarını bekliyordunuz mesela bir anlatsaniza ? Ama haklısınız evlilikler eskiden uzun sürüyordu. Çünkü kendi ayakları üzerinde duran , kendi ihtiyaçlarını kendi karşılayan hiç bir kadın yoktu. Onun yerine okutulmamis, cahil bırakılmış , kendisini savunmayı saygısızlık olarak öğrettiğiniz , sanki tek varlık nedenleri evde kalıp yemek yapıp, çocuk bakmakmış gibi gösterdiğiniz o kadınlar vardı ve bu kadınlar ses çıkartmiyordu çünkü yaşamak için o üç kuruşluk sırf erkek diye toplumda üst kesime yerleştirdiğiniz o adamın getireceği uyduruk bir paraya ihtiyacı vardı. Ayrıca toplumun yine bütün ahlaksızlığı her olayda kadın tarafına dayatmasıda göz ardı edilemez . Sırf bu yüzden kim bilir kaç kadın o adamlık denen kavramın yanından geçmemiş insanların sözel ve ya fiziksel şiddetine maruz kaldı. ESKİDEN KADINLARIN SESSİZLİĞİ MEMNUNİYETLERİNDEN DEĞİL , SİZİN HER SEYDE BUTUN AHLAKSIZLIĞI KADININ UZERİNE YİKİP , ONU BİR ERKEĞİN ÜÇ KURUŞUNA MAHRUM BİRAKMANİZDANDİ !!! Şimdi oturun taşıdığınız beyin ve olmayan insanlığınızdan utanın.
Reklam
Canım Nilgün
Akşam üstüne doğru bir kış vakti , sokağın başında , kirli kaldırımların önünde karanlığın içinde hüzünle bekleyen , acıyı ise gülerek karşılayan garip bir çocuk gördüm kulağında jiletli bir küpe , üstünde bir mont ayağında siyah pabuçlar , çantasında gam çiçeğinin kırmızı kahverengi defteri , kimsede bulamıyorum kendimi dedi ve o garip
Köyün kucaklamadığı çocuk,o sıcaklığı hissetmek için köyü yakacaktır.
Çocuk en sonunda aklını başına aldı ve şöyle gürledi: “Beni dinle kadın! Ya benimle kal ya da tamamen çık git! Aklını başına al.”
Gözünüzle ağlamayı ve kalbinizle düşünmeyi adet haline getirin.Âhireti düşünmek aklın alameti ve kalbin hayatıdır.Kadın olsun,çocuk olsun,mal olsun,seni Allah’u Teâlâ’yı anmaktan alıkoyan her şey hayırsızdır.Allah Teâlâ’yı tanıdıktan sonra, O’ndan başkasına meyletmeyin. Gece olduğu gözler uykuya vardığı,herkes kendini sevenlerin yanında bulunduğu zaman ;ariflerin kalpleri, Rablerinin zikriyle coşar ve lezzet duyar.
Marifet Meclisleri
Marifet Meclisleri
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.