Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Uzun zamandan üzerinde çok tartışılan, çocuk edebiyatının ölümsüzleri arasında yer alan bu eseri okumayı istiyordum. Ne yalan söyleyeyim. İçerisinde Atatürk'e hakaret edildiği iddiasını duyunca okumak için ayrı bir motivasyon da hissettim. Zira bu bir çocuk edebiyatı eseriydi ve içerisinde böyle bir karalamanın olması gereken son kitap türüydü.
Kitap sürekli şiddet gören çocuk karakter Zezé ve onun hayal dünyasını okuyucuya hissettirmesi bakımından kaliteli bir eser. Sayfaları çevirince kan akışınızın olaylara göre hizlanip yavaşladığını hissedeceksiniz.
Minik kardeşi Luís, abisi Totóca, Edmundo dayı ve dindinha. Hepsi ailenizden biri olacak, en çok da Zezé.
Zezé içimizdeki yarım kalmış iyilik,
Zezé çocukluğumuzun masumiyeti...
Keyifli okumalar diler, böyle güzel bir mecrayı bizlere sunduğu için 1K ekibine teşekkür ederim.
Mutlu Prens |4/5|
Hayvanların konuştuğu öyküleri ve masalları galiba fazla fazla seviyorum. Fablover gibi nitelendirilimek istemem (ki öyle bir isim var mı bilmiyorum) ama sanırım bir derdi anlatmanın en güzel olan ve en anlaşılır olan yollarından biri. Oscar Wilde bu kitaptaki beş masalında hem çocuklara hem de yaşlılara, kısacası yediden
Bir çalıkuşu'nun romanı... Eseri okurken Feride ile birlikte türlü duygulara giriyor insan onun çocuk masumiyeti duygularını nasıl etkiliyorsa okuyucu olarak da içinde kapılıp gidiliyor... Hayatının en başından en sonuna doğru bir ömrün insana nasıl değişiklikler yaptığına tanıklık ediyoruz, bir yıkılış anıyla hayli zor kararlar alıp bunlarla mücadele etmeye çalışan hocanım Feride.
Kamran ile yaşanan aşk çalıkuşu'nu göklere uçururken kendini bir anda yerde buluyor. Anadolu'da Muallimlik yapmaya karar veren Feride'nin hikayesi bize Anadolu insanının o zaman ki hayat şartlarını dünya görüşünü bir bir aktarıyor yani sadece sıradan bir aşk ya da kaçış gibi değil Çalıkuşu'muz kendi ateşinde yanarken aynı zaman da Anadolulu insanların yangınlarını ve zihniyetlerinide gösteriyor...
Roman, okunması aşırı zevkli bir eser sürekli hareket halinde olan Feride ile birlikte köşe bucak dolaşıp onun maceralarına tanıklık ediyorsunuz, bu kaçış macerası romanda en uzun yere sahip olan yer, her türlü karakteri tanıyabilceğiniz zenginlikte.
Filmleri ve dizileri de çekilmiş bu romanı kesinlikle okuyup Feridenin hikâyesindeki asıl zenginlik tadılmalı böylece dizi ve filmlerin ne kadar sade kalındığı görülecektir...
Kitap çok güzeldi çocuk masumiyeti çatısı altında mükemmel bir dostluk ve zorluklara kanaat etme hikayesi okuyorsunuz. Bence okunması gereken bir kitap bir bakın derim.
Bir minik yürek Orhan.Gönlü güzel,akıllı.Her attığı adımda çocuk masumiyeti saklı ama her insan hayata kendi kadar güzel bir yolda başlamıyor.Zorlu bir yaşam kelimesinin yetersiz kaldığı günler minicik omuzlarına yükleniyor.Önce annesini,sonra babasını kaybediyor.7 yaşında kimsesiz olarak teyzesi sahipleniyor ama burada da enişte zulmü,yoksulluk peşini bırakmıyor.Evde sürekli terör estiren enişte bir gün Orhan’ın çok sevdiği ve kimsesizliğini yüklediği kuşunu duvara çarpıyor,kendi oğlunu boğazlamak üzereyken Orhan daha fazla dayanamıyor ve araya giriyor.O an yapacak başka ne vardı sorusunda insanı öylece bırakıyor.Sonrası geçmişin gölgesinde yaşanan zor yıllar
.
Etkileyici,duygu yüklü bir kitap.Her ne kadar sarsıcı bir konu olsa da barındırdığı mesajlar kitabı duygusallığın yanında daha ileri bir boyuta taşıyor.Yazarın kitapta bolca atıfta bulunduğu Dostoyevski’nin Suç ve Ceza romanında olduğu gibi işlenen suçlarda kişiye at gözlüğü ile bakan tarafımıza bir nebze dokundurma.Suçu sadece bireye yükleme hatası konusunda toplumsal bir meseleye ışık tutuş,önyargılarımıza tokat gibi cevap .
.
Kitabı elime aldığım andan itibaren başından kalkamadan soluksuz bitirdim.Akıcılığı ile birlikte,düşünmeye sevk eden mesajları kitap bitse bile sizinle kalıyor.
#Okudumbitti olmayan türden,yani insanın yüreğinde bitmeyen sayfalarla dolu.
.
Tavsiyemdir
BEYAZ GEMİ
• İyiliği ve masumiyeti temsil eden çocuk, Kırgız halkını temsil eden Mümin dede ve Rus baskısının görünen yüzü Orozkul...
• Aytmatov beyaz gemi de, annesi babası ayrılınca dedesi tarafından büyütülen bir çocuğun gözünden dünyayı anlatır. Çocuğun tek dostu dedesi ve dürbünüdür. Dedesinin anlattığı ve sadece ikisinin bildiği boynuzlu Maral ana efsanesi, sonsuz hayal gücü ve dedesinin sevgisi onu zor zamanlar da ayakta tutan tek şeydir. Babasının beyaz gemide çalıştığını öğrendiğinden beri tek dileği, balık olup Isık Gölün den yüzerek beyaz gemiye ulaşmaktır...
• Kitabın içimi yakan bir sonu olsa da Aytmatov’un diline ve zekasına hayran kaldım. Aytmatov okumalarım kesinlikle devam edecek..
• Keyifli okumalar..
Kirlenmemiş Kalp
Sahaftan ikinci el aldığım, 330 sayfalık atan sıcacık bir kalp. Kapağında not: "Temiz kalpli arkadaşım 'İ.Bilgin' paylaştığımız çocukluğu yıllar sonra da hatırla..."
Kim bilir daha önce kimlerin okuduğu, parmaklarının, gözlerinin gezindiği, 1881-82 yılları arasında İtalyan "Enrico'nun" ilkokul 3. Sınıfta günlük tarzında tuttuğu notların yazar tarafından ölümsüzleştirdiği hayat...
Kabul edilen Dünya Çocuk Klasiği. Evladım, canımdan can olduğunda 9-13 yaşında babası olarak hediye edeceğim kitap.
Vücudu gelişen, tecrübesi yıllar olan birine tekrar masumiyeti, vatan ve eğitim bilincini, unutulmayan arkadaşlıkları, öğretmenleri, sevgiyi tekrar anımsatan tebessüm ile okunacak eser.
İnsan Neyle Yaşar kısaca 6 tane ders niteliğinde öyküyü tarihin görüp görebileceği belki de en iyi yazar olan Lev Nikolayeviç Tolstoy un kaleminden anlatan bir eser. İçinde ki konular sırasıyla "sevgi, bağışlama, kötülüğe karşı iyilik, çocuk masumiyeti, açgözlü olmamak ve huzur". Buraya kadar olan kısım nesnel bilgiler.
Kendi görüşüme gelirsek bu kadar güzel konular cidden efsane bir şekilde işlenmiş. Hatta ilkokulda ders kitabı olarak okutulup çocukları hayata hazırlaması gereken bir kitap. Lakin buradaki bu güzel konular hep din üzerinden Tanrı öyle buyurdu diye yapılması gerektiği söyleniyor. İşin aslı böyle olmamalı. Dinden bağımsız olarak herkes doğruyla yanlışı ayırt edebilme yetisine sahip. Yaptığımız her şeyi kendimiz seçtiğimiz için kendimiz için yapıyoruz. Kötülük yapınca seytan dedi diye yaptımı ne kadar kabul edilmez bir bahane olarak görüyorsak, yaptığımız iyilikleri de kendimiz istediğimiz için yapıyoruz. Başka biri söylüyor diye değil.
Tolstoy'la yaşadığımız dönemler farklı. Bu dönem farklılığı yapıtında dini fazlaca kullanmasının asıl sebebi olabilir. Zaten Tolstoy'un yaşamını biraz araştıranlar yazarlığının yanında ne kadar yardımsever biri olduğunu da görürler. Bu abimizin içi iyilik doluymuş. Bu iyilikleri sadece Tanrı öyle buyurdu diye yapmadığı da bellidir. Koskoca Tolstoy da benim sözlerimle değer kaybedecek biri asla değil. Benim amacım da onu kötülemek değil görüşlerimle yüceltmektir. Bu yazım başka konulara çekilmesin lütfen. Hepiniz içinizdeki iyilikle ve sevgiyle kalın.
