Tarım makineleri ortaya çıkar ve toprağı işlemek için topraktan gelen insana ihtiyaç kalmamıştır. Bankalar halkın topraklarına el koyar ve insanları yuvalarından eder. Tom ve ailesi de bu insanlardan sadece beş altısıdır. Beş altı kişi olan aile yolculukta genişler, azalır... Üç beş kişi kalır geriye. Oklahoma'daki tüm insanların ortak derdi, yaşamaktır. Çocukları açlıktan ölmesin, doğan çocuklar canlı doğsun, bahçeli evleri olsun, üzüm yiyebilsinler, bari çamaşır yıkamak için çamaşır kazanları olsun. İşte bu sebeple çaresiz binlerce aile, günlerce yol alıp iş bulmak umuduyla Kaliforniya'ya göç ederler. Çocuklarına şeker alamayan bir baba, her zaman "aile bütünlüğü" kavramını korumaya çalışan anne, bilge bir papaz, lider ruhlu Tom ve kardeşleri. Ana karakterler aşağı yukarı bu şekilde. Ama koca kitaptaki her karakterin ayrı bir acısı var, bahçelerindeki köpeğin bile. Kitabın kalın olmasındaki sebep, yolculuklar uzun olur. Bu yolculukta da bir sürü insan, engel çıkıyor Tom'un ailesinin karşısına ve paragraflarca betimleme de mevcut. Betimlemeler öyle ustaca ki, her karakter okurun gözünde ete kemiğe bürünüyor. "Kitap kalın, kapağı karamsar" diyip ertelemeyin. Kitap size aydınlık şeyler vaat etmiyor zaten ama hiç umutamayacağınız hisler, farklı bakış açıları sunuyor.
