88 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Hepimiz çocuktuk...
》Stefan Zweig kitapları yorucu okumalar arasına serpiştirilmiş dinlenme zamanları gibi geliyor bana. Yakıcı Sır da tam olarak böyleydi. Ve yine bildiğimiz Zweig tarzı olarak az sayfa ama doyurucu bir okumaydı. 》Konusundan bahsedecek olursam; Avusturya Alplerine tatile giden bir baron, zamanını kendince zararsız bir flörtle renklendirmenin
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202091 okunma
426 syf.
·
Puan vermedi
İslamın ilk şartı kelime-i şehadet olduğunu biliriz. "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü" diyoruz. Bu cümlenin ikinci kısmında Muhammet'in onun kulu ve elçisi olduğuna inandığımızı söyleriz. İşte bu kitap o insanın, Peygamber efendimiz Hz. Muhammet(sav)’in hayatını anlatan bir siyer kitabı. Onu bize
Alemlere Rahmet Muhammed Resulullah (S.A.V)
Alemlere Rahmet Muhammed Resulullah (S.A.V)M. Şerafeddin Kalay · Semerkand Yayınları · 2017224 okunma
Reklam
128 syf.
·
Puan vermedi
·
9 saatte okudu
Henüz çok gençken
Çocukların daha güzel bir dünyada yaşaması için biz büyüklerin oldukça bilinçli davranışlar sergilemesi gerekir. Çoçukları anlayabilmek için kendimizi anlamamız şart çünkü biz büyükler çocuklar için birer ışığız, yönlerini bulmakta onlara yardım edecek olan bizleriz. Kendimizi en şekilde donatmalıyız, çok dikkatli ve bilinçli adımlar atarak
Küçük Prens
Küçük PrensAntoine de Saint-Exupéry · Büyülü Fener · 2015237,3bin okunma
142 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Merhaba. Bu kitabı okumak bazı yerlerinde çok zorladı beni itiraf etmeliyim. Sayfalarının az olduğuna bakmayın, elinizdeki gerçek bir hayatın öyküsü. İçindeki karakterler bazı zorluklara gerçekten direnmiş ve yenik düşmüş kişiler. Size Kanat Güner'den bahsetmek istiyorum öncelikle. Orta halli bir ailenin küçük bir Anadolu şehrinde sevgisiz
Eroin Güncesi
Eroin GüncesiKanat Güner · Stüdyo İmge · 20011,417 okunma
104 syf.
8/10 puan verdi
·
2 saatte okudu
Hepimiz küçük bir çocuktuk bir zamanlar ve nasıl dünyaya geldiğimiz konusunda tam bir fikre sahip değildik. Bunu da ancak yaşımız 12-13 olduğunda yavaş yavaş idrak ettiğimiz belki hazmedemeğimiz bir şekilde anlıyoruz. Öğrenince anne babadan, bütün insanlardan, hayvanlardan ve dünyadan tiksinti duyduğum o çalkantılı döneme geri götürdü kitap beni. SPOİLER Baronu ilk başta yazar o kadar iyi tanımlıyor ki: ".. Kapıyı açanın arkadaşlarının karısı mı, yoksa hizmetçi kız mı olduğunun ayrımını yapmadan her kadına ilk gördükleri anda şehvetle baktıklarından erotik bir şeyi asla atlamayan genç adamlardan biriydi." Bu tanımlama o kadar isabetliydi ki, midem bulandı. Galiba Baron hakkında bu tanımlama üzerine daha fazla laf edemeyeğim. "Seninle tanışmak istediği için bana iyi davrandı, bana bir köpek yavrusu vermeyi vaat etti. Sana ne vaat ettiğini ve sana niçin iyi davrandığını bilmiyorum, ama senden de bir şeyler istiyordur anne, muhakkak." Ah Edger, çok akıllı bir çocuk olması ve bunun o masum düşüncelere birleşmesi. Annesi Baron'un ne istediğini çok iyi biliyordu oysaki. Anne; anaçlıkla kadınlık arasına sıkışmış, bir yandan yeni maceralar yaşamak isterken bir yandan da korkuya kapılıyor. Çocuğuna karşı sorumlulukları var. Fakat aynı zamanda kadınsı bir şehveti de. Sonunda doğrusunu seçmesi beni mutlu etti.
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202091 okunma
84 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ömür Hanım'a (Hatice Erbaş) yazılan bir kitap..
Şükrü Erbaş'ın eşinin ölümünden sonra yazdığı kitap. Ömür hanım diye hitap ediyor eşine, sık sık kirpiklerinden bahsediyor, eşi öldükten sonra kendisinin de ölümü beklediğini belirtiyor şiirlerinde, ona olan sevgisi, özlemi ve acısı sık sık şiirlerde ortaya çıkıyor. ''Bir gün, "benim için şiir yazdın mı hiç" demiştin. Göstermiştim, "şu heves sensin, şu incinmiş gurur sen, şu utangaç aşk, şu Posta Caddesi'ndeki daktilo sesi, çocukların okul dönüşü sevinci sen." Kuşkuyla bakmıştın yüzüme. Kirpiklerim içime dökülüvermişti. Susarak büyümüş iki çocuktuk biz, kendisini sevmeyi bilmeyen. Yanımızda birisi olmadan sevincimizden utanırdık. Kaç hayat evimizde bizden çok soluk aldı. Sonra harfler girdi yoksulluğumuza. Sonra dünyanın bütün mazlumları. Elimde başkalarının rüyası, bir var oluş acısıydım önünde. Yazmaya, okumaya ayırdığım zamanlar senin de zamanlarındı. "Tenha gezen evliyam" dedim. "Ben gittim harf harf dağıldım / Sen tamamladın cümlemi." demiştir Şükrü Erbaş. İçlerinden en beğendiklerimi yorumlara ekleyeceğim.
Yaşıyoruz Sessizce
Yaşıyoruz SessizceŞükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201613bin okunma
Reklam
63 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.