Okumaya dair özlü sözleri bir kenarda biriktirdim. Çok gezen mi çok okuyan mı bilir bilmecesini zihnimde çevirdim durdum. Bilgeliğin sırrına ermeye hangisi daha yatkındır, düşündüm durdum!..👇
medium.com/turkiyem/okuduk...
Bin yıllık tartışmayı sorayım: Çok gezen mi bilir,çok okuyan mı?
İkisinin de katkısı var.Ben ikisinden de fayda gördüm.Okudum,anladım;gezdim,tanıdım.İkisi de keşfe giden yolları açar.
İnsanları İyi Bir Şekilde Okumak ve Dünyaya Kendi Çerçevenizin Dışından Bakarak Daha Fazla Tecrübe, Daha Fazla İnsan Sarrafı Olmak İstiyorsanız, Daha Fazla Gezin, Daha Fazla İnsan Tanıyın, Daha fazla Çevre Edinin.
Çok okuyan mı bilir, çok gezen mi bilir ikilemini, "Hem çok okuyan, hem de çok gezen" şeklinde çözdüm, epey bir zaman önce. Okumak işin teoriğiyse, gezmek de pratiğiydi çünkü.
"Çok gezen mi bilir, çok okuyan mı?" sorunun cevabının hemen her zaman "çok gezen" e yığıldığını bilirsiniz. Yanlış. Baktığınızı görebilmeniz için hakkında okumuş olmanız gerekiyor, yoksa bir turist gibi geziyorsunuz, aklınızda kalan hangi lokantada ne yenirden ibaret. Kıssadan hisse: Siz siz olun, karşılaştığınız insan yapımı her eserin, her kitabın, her buluşun, her aletin, her binanın yapılma nedenini sorun, yavrum. Görün ki, "safi merak" diye bir şey yoktur. İnsanoğlunun ürettiği her şey bir maksada hizmet eder. Okumaktan yüksünmemeyi öğrenmek lazım.