Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde
yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu
otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime
anne dedim, hadi çay koyda içelim.
Sabah sabah öyle denk geldi. En çok alıntı yapanlar listesindeki birinci olan kişinin alıntılarını inceleyeyim dedim. Birde ne göreyim. Kitaptaki bütün cümleleri üşenmeden kopyala yapıştır yapmış. "Aranız iyi miydi?" diye bir alıntı var. Düşünebiliyor musunuz? Dedim ki kendi kendime ne yapmaya çalışıyor bu arkadaş diye. Ya siteyi trollüyor. Ya da böyle yaparak kendisini mutlu ediyor.
Bu zamana kadar hiç kimse hakkında yorum yapma hakkı görmedim kendime. Ama bu uygulamayı kullanan yeni yeni kitap okumaya başlayan lise öğrencisi kardeşlerim veya vaktini güzel alıntı okuyarak yararlı bir şekilde geçirmek isteyen kardeşlerim de var. Benim yaptığım gibi en çok alıntı yapanı merak eder de, ne kötü kitaplar var veya ne kötü bir uygulama saçma sapan şeyler var diye düşünür diye bir korkum var. Bunu dile getirmek istedim. Ve bir çok kişi de beğenmiş bu alıntıları.
Bununla birlikte çok iyi kitap alıntıları ortaya koyan çok fazla sayıda okur da var. Ama onlar bu insanların gölgesinde kalıyor.
Diyeceklerim daha fazla ama burada kesmek istiyorum. Keyifli Okumalar. Kitapla kalın.
555 gün olmuş o kara başlangıçtan beri. 500. yazıyı yazmak için bilgisayarın başına oturduğumda aklımdan bu geçmiyordu elbette. O zaman masum bir şeyler yazıp bu sıkıntılı görevi hemen bitiririm diyordum kendi kendime.Oysa o hırslı yaratık arkamdan gelip fısıldamaya başladı, bu 500. seferde de. "Aynı olabilir mi acaba? Ne güzel olur değil mi
Malumunuz ki son birkaç gecedir uykularım sağlıklı değil.
İçimdeki nasıl bir buhransa herkesin rüyasına girer olmuş(um).
Geldiği gibi yaşıyorum ama gidişattan da endişe duyuyorum.
Her Türk gibi içimi kemiriyor bu sessiz istila.
Artık çok da sessiz sayılmaz üstelik...
Şimdi size bir hikaye anlatacağım, tüm gerçekliği ve tüm
Evet, gelelim inceleme yazımıza. Karşımızda "Serenad". Kitabı daha yeni bitirdim ama dayanamadım hemen incelemesini yazmak istedim.
Çok az kitaptan okurken bu kadar etkilenmişimdir. Muhteşem bir hikaye olmuş. 60 yıllık büyük bir aşka şahit olduk adeta... Büyük ajan (kitabı okuyanlar bunu anlayacaktır :)
Uzun zaman sonra, ana karakterin
sürü psikolojisi yüzünden “herkes yapıyor ben niye yapmıyorum” dedim ve işte karşınızda
z e y n e p
• adım zeynep (ikinci adımı kullanmam) ve bana dünyada görebileceğiniz en saçma takma isimleri bulurlar: zey, zeyn, zeyno, zenep, zen pırlanta (sonuncusu şaka değildi, lütfen adımla seslenin ya da zey deyin)
• slytherin’im, (ravenclawla
Herkese merhaba,
Yine vasat bir kitapla karşınızdayım. Yarım bırakmamak için zor dayandım. Neden böyle kitapları alıp para veriyorum nedenn? Hem parama hemde zaman yazık oldu bir kez daha... Yine benden adam olmaz...
Ne yazacağım ki, yazacılacak hiç bir şey yokki. Kitabın konusu görünce baya heyecanladım, bide üstüne koruma bir kadın okumak müko
Kitabın içinde Rahel Tanrı'yla Hesaplaşıyor, Üçüncü Güvercinin Hikâyesi ve Ölümsüz Kardeşin Gözleri adlarıyla üç ayrı öykü var. Bu öykülerin tek ortak yönü üçüde din üzerine yazılı hatta bir kısmı Eski Ahit hikayelerini, kutsal kitaptan alınıp üzerine birşeyler eklenmesiyle oluşmuş eserler. Üçüncü Güvercinin Hikâyesi Birinci Dünya Savaşı
Bir tiyatro. Fransızların çok sevdiği ve benim de bir Fransız arkadaşımın tavsiyesi üzerine okuduğum çok etkileyici bir eser. Bu eser 20. yüzyıl Fransız edebiyatının bir klasiği ve dram ve komediye getirdiği çığır açıcı yaklaşımla uluslararası beğeni kazanmış. Eugène Ionesco'nun "Kel Soprano" (diğer isimlendirmeleriyle; Kel Kantocu,