Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.2
135 syf.
6/10 puan verdi
Ahlak Bilinci Nasıl Olmalı?
Hüseyin Caneri'nin 1994 yılında yayımlanan "Ahlak Bilinci" kitabı samimi bir anlatımla, ayet ve hadis örnekleri eşliğinde bazı olumsuz ahlaki durumlar hakkında bilgiler vermekte ve bireysel olarak bir müslümanın nasıl olması gerektiğine dair açıklamalar yapmaktadır.
Bu kitap, giriş ve dört bölümden müteşekkildir. Birinci bölüm
gerçekten cesur mu yeni dünya
Distopik bir eser olduğunu yorumlardan okuyup fazla ön yargılı olmadan okumaya başladım tabiki okumaya karar vermemdeki en büyük sebep 1984 e benziyor oluşuydu fakat çok beğenen arkadaşlar olduğunu gördüm ben bir edebiyatçı gözüyle okumadım kitabı, nasıl yada ne gibi bir ortamda yazıldığı konusuna değinilmiş kitabın girişinde bu konu pek de önemli değil diye düşünüyorum
Kitap içeriğine gelecek olursak bulunduğu dönem içindeki gelişmeleri geleceğe evirip bol bol üzerine düşünerek yazılmış bir kitap her ayrıntıyı incelikle düşünmeye çalışmış yazar fakat beni yakalayamadığı nokta olay akışı ve dil oldu acaba yayın eviyle alakalı bir durum mu diye de düşünmedi değilim ama 1984 kadar sarmadı beni ki konudan konuya atlayarak geçişler yapması ve olay örgüsünün yüzeysel olup kurguladığı dünyanın ayrıntılarına bol bol yer vermesi biraz beni uzaklaştırdı kitaptan fakat değişik bir bakış açısı da yakaladım tabiki
Belki düşünceme katılmayacak olan atkadaslar olabilir ama bu bir distopya değil ütopya olmuş bence ütopik kitaplarda herkes mutlu ve herşey yolundadır insanlar gözlerini açtıkları koşullara uygun olarak doğuyor ve bu konuda itiraz etmiyorlar zaten özgür düşünce yok buda aslında ütopik bir evren diye düşünüyorum
Okuyup çok beğenecek arkadaşlar olabilir fakat ben dili ve olay örgüsünü çok beğenmedim yani merak içinde de kalarak okumadım popüler olduğu kadar birşey göremedim şimdiden iyi okumalar
Adolphe, fırtınalı bir aşkın anlatısı.. Hem birbirinden kopamayan hem de birbirini mutsuz eden bir çift onlar..
Kitabın konusu kısaca şöyle: varlıklı genç bir adam olan Adolphe, bir arkadaşının gönül macerasından etkilenip kendisi de denemeye karar verir.. Bir kont ile evli olan ve kendisinden yaşça büyük Ellenore'u gözüne kestirir ve iki
800 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Çağ Açıp Çağ Kapayan Entelektüel Hükümdar
Franz Babinger, bu eseri İstanbul'un Devlet-i Aliyye'ye geçişinin 500. yılında hazırladığı için ekstra bir dikkat çekmiş olmasıyla hasebiyle ayrı bir göze çarpan bir yapıt oluşturmuştur. Keşke faydalandığı tüm kaynakları da paylaşsaydı da daha rahat bir şekilde inceleme imkanımız olsaydı. Lakin yine de çok değerli olan bu eserin muhakkak
Her şey güzel olacak...
Her zaman iyimserlikten ve olumlu düşünmekten yana bir kitap kendisi. İşe yarıyor mu? Bence evet okuduğum süre boyunca iyi hissettim, umutlar yeşerdi. Umutsuzluk hep var zaten bu koşullarda, pandemi, ülke koşulları vs. Geleceğe dair umut beslemek zor iken, kitap bir nebze de olsa bunu başarıyor.
Mesela bizim zamanımızda ufak bir bilgiye ulaşmak
Selamlar Herkese
Sıcacık yaz günlerine bol kahkahalı bol çekişmeli bir solukta sayfaları çevirip bitireceğiniz bir kitap yorumuyla geldim sizlere. Yazarın yalın ve akıcı anlatımı ile karekterlerin yavaş ama istikrarlı gelişimlerine şahit olurken kitap boyunca çevirdiğiniz her sayfada o tatlı çekişmeleri yüzünden yüzünüzde sürekli bir tebessüm oluşuyor. Karekterlerin hepsi sevilmelikti bir tek Dane pisliği hariç ki o da yalnız kalarak hak ettiğini bulmuş oldu.
Kitap benim için kesinlikle güzeldi bir tek Ethan’ın Olive yaptığı hareket hiç cool bir davranış olmadığından son sayfalarda Ethan’ın tüm şirinliğine rağmen kaşlar çatılı bir şekilde bitirdim kitabı ben. Buna rağmen çok sevdim ve okurkende oldukça gülümsedim. Yazarların diyorum çünkü kitabı iki yakın arkadaş yazmış ikisinin de çok ince bir espiri anlayışları var ki okuyucu olarak öyle kitap okurken gülmem ben ama beni kitap boyunca gülümsettiler. Uzun lafın kısası güzel ve eğlenceliydi o yüzden okuyun ve okutun arkadaşlar.
Kitap dolu bir ömür geçirmeniz dileğiyle
