"Artık neden yüzümüz gülmüyor, neden eskisi gibi türkü söylemez olduk Çora?
- Ah Tanabay, gençlik gitti, yaşlanıyoruz artık, bu yaşta bize yakışır mı?..."
Her complexion was not brown, but it rather appeared charged with the color of the rich blood, that seemed ready to burst its bounds. And yet there was neither coarseness nor want of shadowing in a countenance that was exquisitely regular, and dignified and surpassingly beautiful..
¤
Ten rengi kahverengi değildi, aksine sınırlarını aşmaya hazır görünen zengin kanın rengiyle yüklü görünüyordu. Ama yine de son derece düzenli, ağırbaşlı ve son derece güzel bir yüzde ne kabalık ne de gölge eksikliği vardı...
“Neden huysuz bir çocuk gibi davrandığını anlamıyorum.Eğer öyle bir eş isteseydim, Gianna’yı seçerdim.”
Çatalımı bir çınlamayla bıraktım.”O zaman belki de ona evlenme teklifi etmelisin.Matteo’yla ben evlenirim.Onun en azından bir soğuk nevale olmadığını duydum.”