Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu romanda herkesin gözleri lacivert. Hiç lacivert göz görmedim ama lacivert gözleri severim. Lacivert gözlerin derinliklerinde, bilinmeyen diyarlardan maceraperest seyyahların getirdiği anlamlar yatar. Bence tabii... Dışarıda cıvıltılı bir ilkyaz güneşi, tazelenen ve yeniden doğan dünyanın yeşillikleri üstüne, işveli bir salıntıyla sıcacık altın tozları serpiştiriyor. Ben, senin için ey kari, bir roman yazıyorum. Kapı çalınıyor. Kim geldi acaba? Kimi istersem, kimin ismini yazarsam o gelir. Yazmanın bu yararı var işte, küçük bir işaretle, canımın istediğini getiririm. İstersem fikrimi değiştiririm. Kim ne yapabilir? Hadi bakalım, kapının zili çalmadı, gelen giden yok. Tamam mı? Yoo, tamam değil, çünkü fikrimi yeniden değiştiriyorum, zil çalıyor ve Ali, yani kardeşim geliyor. Karşımdaki koltuğa oturuyor, bir yandan da önümdeki kağıtlarla daktilo makinesine şöyle bir göz atıyor. - Ne yapıyorsun? - Roman yazıyorum. Haksız yere azarlanmış bir çocuk gibi, bir an irkilerek anlamadan bakıyor yüzüme. - Niye? dört mevsim sonbahar/ahmet altan
ÇÜNKÜ BEN BİR GÜLDÜM Çünkü ben bir gülüm. Bir gül olmakla açıkladım bencilliğimi. Ve sevilmiş olmamı. Ben bir gülüm de ondan, dedim duyunca yazgımın içinde kavrulan sorunun çıtırtılarını. Yürümüşüm yazgım diye bileceğim bütünü seçebilmek için, yürümüşüm işte epey. Ne geçti eline diye sorarsan; geçmiş için yetersiz bir açıklama. gelecek için zayıf
Reklam
Bir kadını ağlatmak çok zor değildir aslında. Kadınlar her şeye ağlayabilir; bir filme, bir şarkıya, bir yazıya… En az erkekler kadar yani! Ama bir kadını yürekten ağlatmak zordur. Eğer bir kadın yürekten ağlıyorsa, ağlatan onun yüreğine ulaşmış demektir.Ama o yüreğin değerini bilememiş olacak ki ağlatan, gözünü bile kırpmadan teker teker batırır
... bu hasret, bu hicran zelzelesinde beni kurtarmaya gücünüz yetmez çünkü mutsuzluğun mekteplerinde ıstırap dersleri alıyorum ben gittikçe yaklaşan bir afet gibi intihar yanılgısıyla yollar beni esarete çekiyor şehrayin şarkıları söylüyorum içimden şarkılar ki, hep aynı nakaratla bitiyor sen bir garip delisin gözleri perdelisin NurullahGenç
...Stephen King - Yazma Sanatı... "Yıllarca, odamın ortasında masif, meşe antika bir çalışma masasına sahip olmayı düşledim. 1981’de hayalimdeki masaya kavuştum ve onu evimin arka tarafındaki geniş, aydınlık çalışma odamın ortasına yerleştirdim. Ve tam altı yıl o masanın ardında hiçbir şey yapmadan sarhoş ya da kafam dumanlı oturdum... Alkol ve uyuşturucudan kurtulduktan sonra aklımı başıma topladım ve o çirkinlik abidesini oturma odasına taşıtıp başımdan def ettim... Doksanlı yılların başlarında kendi yollarına gitmeden önce, çocuklarımla birlikte basketbol maçı ya da film izlerken o masanın üzerinde pizza yedik... Sonradan o dinazorun yarı büyüklüğünde el yapımı çok güzel bir masa aldım. Ve onu çalışma odamın en dip köşesine bir şemsiyenin altına yerleştirdim. Şimdi elli altı yaşında gözleri bozuk, bacağı sakat ve aklı başında bir adam olarak masanın başında şemsiyenin altında oturuyorum. Bildiğim işi yapıyorum. Çünkü bu işin nasıl yapılacağını biliyorum. Size başımdan geçenleri anlattım... Şimdi de elimden geldiğince yaptığım işi anlatacağım... İşe şöyle başlayın: Masanızı odanızın en dipteki köşesine yerleştirin ve her yazı yazmaya oturduğunuzda, masanın neden odanın ortasında durmadığını kendinize hatırlatın. Yaşam, sanatı destekleme sistemi değildir. Bunun tam aksidir..."
" İnsan Sevince " ismini koyduğum ve on adet öykümün bulunduğu basıma hazır ( şu ana kadar bastırabilecek bir yayınevi bulamadım ) kitabımdan sizlere bir öykümü paylaşmak istiyorum. ( En kısa öykümü paylaşıyorum.) Eleştiri ve fikirlerinizle destek olursanız sevinirim. Daha çok kişiye ulaşabilmesi için paylaşabilirsiniz. Aşk Acı
Reklam
Hava kararmıştı ve gökyüzünü kapatan koyu bulutlara bakılırsa, yağmur başlamak üzereydi...Oturduğum yerden havada uçuşan kağıtlar görüyordum..."Neden bunları yaşıyoruz?" dedi...Dışarıyı izlemeyi bıraktım.."Bir sebebi yoktur, belki" dedim...Saçları uzundu...Ve o gün, o dakika, daha da uzuyordu...Siyah bir bluz vardı üzerinde,
Okuduğunuz eser sizi fikren yükseltir, içinizi iyi ve mert duygularla doldurursa, onun hakkında karar vermek için bu duygu yeterlidir. Alexander Pope Asıl iktidarın kitapta olduğunu gördükten sonra, hükümdarlar da kaleme sarılıp kitap yazmaya başladılar. Alfred de Vigny Kitaplar benim sevgili dostlarım, gerçek yol gösterenlerimdir; çünkü iki
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.