Kitap başlangıçta yetişkinler için yazılmış olsa da, konu içeriği nedeniyle genç yetişkinlerin daha doğrusu ergenlerin dikkatini cezbetmiş. Hatta kitapta bahsedilen kaygı, yabancılaşma, masumiyet, aşk, cinsellik, kişilik, aidiyet, depresyon gibi bir çok kavramla mücadele eden başkahraman Holden Caufield, ergenlik isyanının sembolü haline gelmiş .
Kitabı severek hatta çok severek okudum. İsyankar, özgür ruhlu, asi,duygusal durum gelgitleri olan Caufield 'ı okurken sanki Bukowski'nin gençliğini okuyormuş gibi hissettim :))
1953'te bir lise gazetesine verdiği röportajda Salinger romanın "bir nevi" otobiyografik olduğunu söylemiş ve şöyle demiştir:
“Çocukluğum o kitaptaki oğlanınkine çok benzer geçti ... insanlara bundan bahsetmek büyük bir ferahlama getirdi."
Ergenlerin dünyasına bodoslama dalmaya ne dersiniz?