İnsan belleği bir bataklık gibi. Yıllar önce karanlık diplerin emdiği hatıraları, günü geliyor güneşe tutuyor, adeta kusuyor. Ve mazi, çıplak ayakla istikbale yürürken derinizi dalayan ısırgan otlarını andırıyor.
"Yürüyende selvi boylum, bakanda ceylan bakışlım, kar üstüne kan damlamış ak yanaklım, öpüştükte soluğumu sömüren aç ağızlım, tokuştukta etim dalayan kalkan göğüslüm."
Kızılbaş Alevi toplumu kendi içerisinde iki ana toplumsal, inançsal gruba ayrılır: Dedeler/ocakzadeler ve talipler. Bektaşiliğin Babagan kolu hariç Kızılbaş Alevi toplumunda bu gruplar birbirlerinden kesin sınırlarla ayrılmıştır. Ocakzadeler dede, pir veya mürşit aileleridirler ve soyca 12 imamlara bağlanırlar. Talipler ise Kızılbaş Alevi toplumunun geri kalan kısmını oluşturur. Ocakzadeler Ali evladı olarak soy bağıyla Alevidirler; talipler ise pirlere bağlanırlar, böylece yol bağıyla Alevi olurlar. Bu iki grup arasında geçişler mümkün değildir. Hatta geleneksel yapıda iki grup arasındaki evlilikler de katı biçimde yasaklanmıştır.
+ Hep konuşabilecek misin? Yoksa yalnızca şimdi mi?
- Kulağını kalbime dayayan herkesle konuşabilirim.
+ Daha önce hiç konuşmamış mıydın?
- Hiç konuşmamıştım. Kimse kulağını kalbime dayamamıştı.