Mavi Oyuncak:
''..bir göz bağlamayla üretmeleri ve pazara sürmeleri gibi insan ve nesil icat ediyorlar. Psikolog, sosyal psikoloji uzamanı, tarihçi, sosyolog, antropolog, ekonomist, eğitimci bir araya geliyor, sermaye ve güç de arkalarında: - Proje üretin.! - Baş üstüne. Fakat ne istiyorsunuz.? Siz buyurun ki biz de üretelim.' - Şu Afrikalı, Asyalı ve Latin Amerikalı toplumlarda başına sürekli kına yakan geri kafalı ve eski bir nesil istemiyoruz. Zira bizim satacak kınamız yok. Biz onun makyaj malzemeleri tüketmesini istiyoruz. (..) Birden Tahran'da 1945'ten 1955'e kadar on yıl içinde Avrupaî makyaj malzemelerinin ve güzellik salonlarının 500'e ulaştığını görüyoruz. (..)- Bize öyle bir nesil lazım ki geleneksel hayat tarzından nefret etsin (..) artık ayran değil pepsi kola içsin. Bu kadar.! Sadece bu kadar.! Eğer daha fazla değişirse zahmet, sıkıntı ve kargaşaya sebep olur; bizim için daha çok masraf açar. Bu kadarı yeter.!''
Sayfa 33 - (Sayfa: 32-33)Kitabı okudu
Biraz uzun oldu ama
Hepimiz düşüncelerimizi belirtiyoruz hepimiz istediğimiz şeylerin olmasını istiyoruz hepimiz bildiklerimizin en doğrusu olduğunu düşünüyoruz bunu insanlara kabul ettirmek için çok çabalıyoruz ama kaba bir dille kötü bir şekilde küfürle argo kelimelerle buna dinimizde dahil ben dinimi çok seviyorum iyi ki Müslümanım ve insanların da bu dine hakaretlerine dayanamıyorum evet kötü şeyler söylemelerine dayanamıyorum evet çoğu Müslüman öyledir hatta hepsi belki aman Müslümanlığı anlatmaya çalışırken tatlı dil diye bir şey kullanmıyoruz herkes b kötü bir şekilde kaba bir şekilde anlatmaya çalışıyor halbuki tatlı dilimizi kullansak insanlara kırmadan incitmeden anlatmaya çalışsak sen şöylesin sen böylesin demesek bazen evet çok zorluyorlar zıvanadan çıkarıyorlar ama yine de en sonunda kabul ettiremedik dinletemedik anlamadı şöyle deyip kapatmamız gerekiyor, Allah ıslah eylesin, İnşallah bir an önce hidayete Erersin, İnşallah en kısa sürede doğru yolu bulursun vs. Desek ve çekilsek gayet güzel olacak daha Güzel sonuçlar elde edeceğiz en azından kendimiz ağzımızı kirletmemiş olacağız belki onlar için bir faydası olmayacak ama bizim için bir faydası olacak onları doğru yola getirmeye çalışırken kendimiz yolu unutuyoruz ve küfür etmeye başlıyoruz kötü kelimeler kullanmaya başlıyoruz bu da bizim aleyhimize işliyor Demek istediğim ne anlatmak istiyorsak ne konuda olursa olsun kırmadan incitmeden anlatmaya çalışalım küfür etmeden anlatalım zaten gerisi ona kalmış onlara kalmış.
Reklam
Tolstoy' un "İnsan Ne İle Yaşar " adlı kitabında, çiftçi Pahom'un hazin ve ibretlik öyküsü yer alır. Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir zenginin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için zengine gidip talebini iletir.
Tarih yazmak kolay değildir… Ama ondan da zor olan, yazdığın tarihte yüzyıllarca yaşamaktır. İşte o, bu nedenle yalnızca Mustafa Kemal değil, Mustafa Kemal Atatürk’tü. Adı vardı, ruhunun gücünü yansıtan. Ve ruhu vardı, adını herkesten çok taşıyan ve yaşatan… Kalbi vardı, kendisi için atmayan, ama milyonlara nefes olmak isteyen. Mucize adamdı
Kim bilir, bizim başımıza neler gelecek daha; olduğumuz yere çöküp uyumak, yahut ne bulursak gövdeye indirmek, içmek, tütünümüzü tüttürmek istiyoruz; saatler bomboş geçmesin diye. Hayat kısadır.
Tolstoy, ‘’ İnsan Ne ile Yaşar’’ adlı kitabından
Sıradan kendi halinde bir çiftçi olan Pahom, daha zengin bir hayatın hayalini kurmaktadır. Uzak bir yerlerde, cömert bir reisin karşılıksız toprak verdiğini duyunca, daha çok toprak elde etmek için reise gidip talebini iletir. Gerçekten de Reis herkese istediği kadar toprak veren cömert biridir. Pahom’a “Sabah güneşin doğuşundan batışına kadar
Reklam
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.