Musa ve Akhenaton daha ciddi ve konu ile ilgili altyapı isteyen kitaptır. Roman tarzında çerez niyetine tarihi bilgiler edinmek isteyenler için oldukça sıkıcı ve yorucudur, bundan emin olun.
Henüz bitirmiş olmamamın sebebi zaten 366 sayfa kapsayan kalınlığı değildir. Esas bu kadar yavaş ilerlemem neredeyse her sayfayı pür dikkat okumam gerektiği için bana iletmek istenen bilgileri doğru algılayıp gerçekten anlamaktır. Okul zamanımdaki kitap incelemeleri hatırlayıp not almadığım bölüm olmadı. Post-it kullanarak önemli bilgileri kolayca bulmam için işaretlediğim ilk kitap budur. Ben genelde yorumumu kafadan kitabı tekrarlayarak yaparım. Ama ciddi çalışmada bu imkansız. Bırakın bu ay bitirmeyi, Mart'ta bile sonlandıracak olursam eğer sadece kısa bir özet ile değerlendirmem yazara ihanet olur. Kitabın hakkını vermek için sanırım ayrı bir yazı yayınlarım ama tabii ki aylık okuduğum kitap sıralamasında özetleyip puanımı vereceğim...
Daha fazlası için tıklayın: gamzenindunyasi74.blogspot.com/2016/03/kitapgu...
" Kızım; önünde uzun bir hayat var. Benden sana bu âlemin en zirvesine tırnaklarıyla kazıyıp çıkmış, baban olarak tavsiyem, başkaları ne der diye yaşama. Seni gaza getirip, hiç işe yaramaz, ancak cahillerin taşıyacağı gurura hapsedip, çekilip, arkandan gülerler. Sen üzüntünle, kederinle kalırsın. Boşver sen onurunun peşinde ol; önemli olan onurdur. Gerisi boş. " Dinimize sövenin imanı olsa ya!" derler. Arkandan sövsünler bırak; sen " seni severim" diyenlerden sakın. Hislerini kullanıp seni ağlattıklarında başını koyup ağlayacağın tek yer vardır; o da; annen, baban, kardeşlerindir, bir de gerçek hayranlarım. Unutma! " Senin kötü dediğin yakının, elin iyisinden daha iyidir."
Aşık olunabilecek bir erkeğin özellikleri
1- Adam, (o dönemin gözde terliği) Tokyo giymeyecek. Belki de böylelikle onun evde pijamayla dolaşmaması güvenceye alınıyor. Şort yasak değilmiş. Yatarken çorap giymesinmiş.
2- Ama kes giyip jogginge çıkması, pazar günlerini doğa budalalığıyla geçirmesi -sizi de yürüyüşe zorluyorsa- yasak.
3- Pamuklu,
Bazıları,Leninizmde esas olanın,Marksist tezlerin eyleme geçirilmesi,bu tezlerin 'uygulanması' olması anlamında,Leninizmin,pratiğin teoriye göre önceliği olduğunu,teoriye gelince,Leninizmin bu bakımdan oldukça umursamaz olduğunu sanıyorlar.Plehanov'un defalarca,Lenin'in teoriye ve özellikle felsefeye ilişkin 'umursamazlığı' ile alay ettiği
"Kendi hemcinslerime bahşedeceğim en önemli ayrıcalık, ki çok da gıpta edilecek bir şey değildir, daha uzun süreli sevebilme ayrıcalığıdır; bütün umutlar yok olup gitse, hatta sevilen kişi bu dünyadan göçse bile."
Ötekiler Arasında, Kayıp Rıhtım'da haftanın kitabı olarak gördüğümde dikkatimi çeken, biraz inceleyince de, aldığı ödüller (HUGO ve NEBULA En İyi Roman Ödülü) ve çevirmeniyle (M. İhsan Tatari aynı zamanda fanatiği olduğum Centilmen Piç Serisinin Editörü) beğenimi kazanarak okumaya karar verdiğim bir kitaptı.
Kitapta, bazı özel insanların
Beyaz Geceler'den sonra okuduğum ikinci Dostoyevski kitabı. En başta itiraf etmek istediğim bir husus var. Kitabın ismi ile birlikte ana karakterin anlattıklarını göz önünde bulundurunca, kitabın ana karakterinin mafyaya nasıl geçtiğini, nasıl suç dünyasına atıldığını anlatacak diye bekledim. Kitap bitmek üzereydi ki ancak anlayabildim yeraltından kastın ne olduğunu. Kitabın ilk bölümünü okurken karakterin nasıl bir ruh dünyası var, nasıl bir karaktere sahip anlamaya çalıştım. Ama bir türlü kafamda çözemedim. Olaylara tepkisini, inişlerini çıkışlarını, itiraflarını, yalan söyleyip söylemediğini anlamaya çalıştıkça zor bir bulmacanın içindeymişim gibi hissettim kendimi. Bunda tabi az önceki itirafımda belirttiğim husus da önemli paya sahip. Şöyle sakin bir anımda, güzel bir tatil modunda kitabı tekrar okumak istiyorum. Bilmiyorum klasik olmasının ve okurlar tarafından müthiş çıkarımlarda bulunulmasının bende senin neyin eksik, sen de tekrar oku ve "Fight Club" misali sonradan kitabı kült eserler arasına koy baskısı mı oluşturdu. Ama beni iten sebep her ne olursa olsun, kitabı tekrar okumak ve daha büyük bir zevk almak istiyorum kitaptan. Evet, evet ilk okumada da epey zevk almıştım karakterin bazı konuşma ve tespitlerinden.
Yeraltından NotlarFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2020128,9bin okunma
Aslında bir kaç gündür Isabel Allende'nin kitabına gömülmüş hâlde, Şili'de ilginç karakterler eşliğinde diyar diyar geziyordum; ama bugün okuyasım geldi Yakıcı Sır'rı, kitaplığımda görünce fazla düşünmeden hemen elime aldım...
Stefan Zweig'ın bu küçük romanı ya da uzun hikâyesi, yazarın diğer kitaplarıyla kıyaslayınca değişen fazla birşey
SAPİENS İNCELEME
Önemli not:okuduğunuz kitap yeni dünya düzeni ve ateizm propogandası yapan ve kanımca çok tehlikeli olan bir kitaptır.
Nerden başlıyım yazarın 2 sayfada bir büyük dinlere özellikle islama dil uzatmasından mı? , okuyunca oha artık bi insan 180 derece yanlışı söylermi dediğim satırlara mı? , olur olmaz çoğu konuyu ateizm’e bağlamasından mı? , ortaya bir fikir atıp doğru düzgün temellendirmemesinden mi?(sanki bi konuyu yarıda kesip öbürüne atlıyo hissi vermesi)
resmen dünyanın evrensel olarak birleştiği bir düzene geçişini yöneten bir grup(kim olduklarını biliyoz) insanın varlığını söyleyip bu insanların her geçen gün önemli insanlara verilen davetlerle daha da kalabalıklaştığını söylemesi ve ileride bu tek düzenin iyi bişey olduğunu söylemesi.
Ölümü insanlığın kaderi olarak değil de , insanlığın cahilliği olarak tanımlaması.neymiş efem ölümü yenebilirmişiz, insanlar tanrılaşabilirmiş vs vs.
En sevmediğim de (zaten biraz bilgi sahibi olduğum konularda köfteyi çaktığım) bazı bilgileri gizlemesi, büyük ihtimalle bilmediğim şeylerde kim bilir neler geçirmiştir.
Müslümanlık hakkında yanlış çıkarımlar yapması.
Şunu söyliyim bu adamın kitabını -bitirmeme biraz kaldı- okuduktan sonra hitlere sempati beslemeye başladım. katlanamıyorum , adamın kimler için çalıştığı belli bu adamın böyle rahat rahat bana her satırda zehir atmasına katlanamıyorum.
Doğru bir şuurla okursanız ne kadar pislik bi kitap olduğunu anlarsınız.
Yaşamdaki önemsiz olaylar karşısında sabırlı olan insanlar, bir gün karşılaşacakları çok daha önemli ve büyük olaylar karşısında da kendilerini aynı ustalıkla denetleyebilirler.