Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Damla

Ahhh, dostların çokluğu ile yalnızlığın mevcudiyeti arasında hiçbir alaka olmadığını zamanla anlayacaksınız. Ne diyordu şair, ne zaman bi dosta gitsem evde yoklar...
Sayfa 159Kitabı okudu
Reklam
Sene olmuş kaç, biz niye her duvara saat asıyoruz Muazzez, zamanla alıp veremediğimiz ne?
Sayfa 188Kitabı okudu
Sürekli beni eleştiren kendimi, hiç sevmiyorum diyemeyeceğim, çünkü aslında eleştirilen beni sevmiyorum.
Sayfa 157Kitabı okudu

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
Sanki elimde halamın dikiş odasından aldığım bir mezurayla durmadan başkalarının hayatlarını ölçüyordum. Onlarınki arşın arşın açılan bir kumaştı sanki, benimkiyse bir mendil parçası.
Kuru duadan başka dayanacak şeyim yok mu kalbinizde? Bana acıyıp bir şeyler yapmak gelmiyor mu içinizden? Yardıma koşmak da mı yok? Sizin sevgi dediğiniz oturup bekler mi sadece?... Bir şeyler yapmaz mı?
Reklam
...mesut olmak için birinin ölümünü beklemek hiç de hoş bir şey değil; hem ölüm dediğin senin istediğin zaman çalmaz ki kapını!
Kapatıcılarla sivilceleri kırışıklıkları falan hallediyorsunuz ama mutsuzluk öyle kolay örtülmüyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
Pan diye bir tanrı vardı, bilir misiniz? İnanılmamaktan öldü o. Kendisine son inanan kişi de yeryüzünü terk edince mecburiyetten öldü. Çünkü inanılmamanın öldürücü bir etkisi var.
Sayfa 107Kitabı okudu
Yıldızlar, acıdan delirmiş insanların gökyüzüne sıktıkları kurşunların açtığı deliklerdir. Bilim insanları sürekli yenilerini keşfettiklerini söylüyorlar. Bunda şaşılacak bir şey yok. Yukarısı bir gün dümdüz olacak.
Hiçbir şeye benzemeyen bir şey yaşadığınızı düşünürken, benzer bir şey yaşayan biriyle karşılaştığınızda duyduğunuz sevinç neresinden baksanız acıklıdır. Çünkü insan kaçınılmaz olarak kıyaslama ihtiyacı duyar.
Reklam
Ev kurmak sadece koltuğu, dolabı, beyaz eşyaları bir yerlere sığıştırmak değil nihayetinde. Hatıralarınıza da yer bulmanız gerekir.
Zaten iyi haberler genelde umudunuzu kaybetmek üzereyken gelir. Kötü haberlerin böyle özel ayrımları yoktur.
Üniversite için, çalışmak için farklı farklı şehirlerde yaşadım. Fakat hep bir şey oldu ve hep dönmek zorunda kaldım. Bir kere çıktığınız eve geri döndüğünüzde artık orası sizin eviniz olmuyor. Size ait eşyalar, size ait hatıralarla dolu olsa da benim evim diyemiyorsunuz. Evim neresi bilmiyordum.
İnsanlar yeryüzünde bu durumdayken, biz nasıl mutlu olabiliriz? Sömürme, ezme, vahşet, tecavüz, vurma, vurulma, hapis, işkence, idam, savaş, açlık, istila, baskı, zorbalık. Ben nasıl mutlu olabilirim evimde, yumuşacık koltuğumda?
Sayfa 176Kitabı okudu
337 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.