Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.26
Görev
Herkese merhaba,
Kanlı mafya günlüklerinin 2. Kitabını bittirdim. Veee yine hayal kırıklığı bittirdim. Kitapta duygu anlamında hiç bir şey yoktu. Aşk – sevgi- fedakarlık (çok az) vb.. şeyleri bu kitapta yoktur.
Kitabın konusu gelirsek; anlaşmalı evlilik konusu olan mafya kitabımızıdr. Dante kendisi bir Capo, karısının ölümünden geçen 4 yıl
384 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Herkese merhabalar...
Bugün yeni bir Ana Huang serisinin ilk kitabı ile karşınızdayım. Ana Huang kitapları benim için eğlenceli ve okumaktan keyif aldığım fakat çoğu zaman favorim olmayan kitaplar oluyor. Öfke Kralı da yine okurken keyif aldığım, kısa zamanda bitirdiğim ancak favorim olmayan bir kitap oldu.
Vivian ailesinin sonradan yüksek
Oyun Devam Ediyor...
Selam,
Caraval serisi 2.Kitap yorumu ile geldim. İlk kitaba nazaran daha çok olay vardı ancak dünyaya biraz daha hakim olduğumuzdan daha hızlı bir okuma süreci oldu. Kitap ilk kitabından bittiği olayların hemen sonrasında kaldığı yerden hız kesmeden devam ediyor. Tek farkımız bu defa ilk kitapta olduğu gibi Scarlet değil diğer kız kardeş Tella
3 bölümden oluşacağı halde 2 bölümden oluşan serinin son bölümünü Vergil ile kapanıyor. Temen-Ni-Gru’dan bir yıl önce, ikizler 18 yaşındayken ilk karşılaşmaları. Birbirlerinin varlıklarından ilk haberdar oluşlarının vuruculuğu yeterli işlenmemiş benim gözümde.
Dante, oyundakinin aksine burada daha çekilir bir kişiliğe sahip– her zamanki palyaço halinden bir şey eksik olmamasına rağmen. İblis avlayarak para kazanmaya, bir yandan da hayatını devam ettirmeye çalışıyor. Vergil ise babasına dair bilgi ararken rastgele bi’ adamın kütüphanesine zorla girdikten sonra bir sene ev kedisi gibi onun evinde yaşıyor.
384 syf.
3/10 puan verdi
Rs döneminden çıkmak için ideal bir kitap ama onun dışında okunmasını tavsiye etmem. Çarpık serisini okumuş ve onda sadece son seriyi beğenmiştim. Bu yazarın kitaplarını sevmediğim halde okuyorum, garip bir şekilde okutuyor kitapları kendini. Ya da ben artık popüler kültürün kölesi olduğum için bookstagramların yerden göğe sığdıramadığı her kitabı okuma gereksinimi duyuyorum.
Çarpık serisinden hiçbir fark göremedim bu kitapta, oraya Dante Russo yerine herhangi bir çarpık serisi erkeği yazılsa asla göze batmazdı. Tek farkı kadın karakteri diye düşünüyorum. Vivian yazarın diğer kadın karakterlerine göre daha normal ve gerçekçiydi. Genel olarak bakıldığında enemies to lovers konusunu güzel işlememişti, karakterler yazarın kendini tekrarladığı karakterler gibiydi, giriş kısmı güzel olsa bile gelişme kısmı ağır ve bıktırıcıydı, sonuç eh biraz daha tolere edilebilirdi. Konusuna değinmek isterdim ama fazla tahmin edilebilir neler işlendiği: anlaşmalı evlilik, birbirine zıt iki karakter, cemiyet hayatı falan filan. Kitap hakkındaki yorumum olumsuz görünüyor olabilir ama kitabı tek oturuşta soluksuz okudum, şaşırtıcı bir şekilde kendini okutturuyor ve sayfalar akıp gidiyor. Bu konuda Ana Huang'ı tebrik ediyorum.
Öfke Kralı • Yorumum
4/5
Kitaba BAYILDIM!!! Kitap çok akıcıydı, hafif rsye girer gibi olmuştum ama Öfke Kralı rsyi aldı götürdü. Şuan arka arkaya 2 kitap daha okudum. Rs kurtarıcısı aşk kitap! Tropelarına zaten aşık biri olarak kitabı çok seveceğimi biliyordum.
Vivian'ın güçlü duruşu ve asilliği beni çok etkiledi. Çok beğendim.Dante'yi söylemiyorum bile! Aşık oldum aşık! Çatık kasları dışında hiçbir sorunumuz yoktu kendisiyle. Çok tatlı ve düşünceliydi.
İkili arasında ki çekim çok iyiydi. Vivian & Dante atışmalarını, Dante'nin esprilerini ve kıskançlığını okumak çok keyifliydi.
Serinin diğer kitaplarını büyük merak ve heyecanla bekliyorumm.
Seride asiliğiyle en merak ettiğim ve seveceğimi düşündüğüm Giannaydı ama yazarın her kitapta bir şeyleri aşırıya kaçırma gibi bir huyu olduğundan bu asiliği de bencilliğe dönüştürmüş. Her ne kadar Gianna tutarsızlığıyla tahammül sınırlarımı zorlasa da Matteo'yu okumak aşırı keyifliydi. Matteo'nun işkenceye hazır bileli bıcakları, alaycı tavrı, Gianna için yaptıkları ve asla değerinin bilinmemesi.. ah kesinlikle bunları haketmedik.. Kitabın ilk yarısı serinin diğer kitaplarından bildiğimiz olayların detaylandırılmış versiyonuydu ve Matteo'nun da anlatımından okuduğumuz için Dante gibi başka kitapta aynı konuyu tekrar onun ağzından okumayacağımızı umut ediyorum. Her ne kadar dejavulu ve Gianna'ya katlanmalı olsa da akıcılığıyla hızlıca okunabilecek bir kitap..
·
Puan vermedi
“Yaş otuz beş! Yolun yarısı eder.
Dante gibi ortasındayız ömrün.
Delikanlı çağımızdaki cevher,
Yalvarmak yakarmak nafile bugün,
Gözünün yaşına bakmadan gider.”
Cahit Sıtkı Tarancı’nın bu dizelerle başlayan “Otuz Beş Yaş” şiiri, Türk edebiyatının kült şiirleri arasındadır. Bir başka şiir ustamızın, Behçet Necatigil’in deyişiyle: “Şiirlerinde, yaşamanın ve aşkın güzelliğini öven, ölümün üstünlüğünü vurgulayan, Türkçeyi bütün tatlılık ve anlatım gücüyle şiire geçiren Cahit Sıtkı Tarancı, döneminin en çok okunan şairlerinden biri olmuş, hiçbir akıma bağlanmadan kendine özgü bir şiir geliştirmiştir.”
Tarancı’nın şiirle ilgili bir soruya verdiği yanıt da bu doğrultudadır: “Şiirle hayat arasındaki sıkı ilişkiye inandığım içindir ki, şiiri hiçbir zaman bir düşüncenin kanıtlanması (...) olarak düşünmedim. Şiirin yapısının gerektirdiği bu bağımsızlık, şairlerin özgürlük aşkıyla da açıklanabilir. Bunun için, baskı rejimlerinde ilk isyan bayrağını açanların daima şairler olmasına şaşmamak gerekir.” Tarancı’nın bütün şiirlerini, değerli eleştirmen Asım Bezirci’nin titiz derlemesiyle sunuyoruz.
Dönüp dolaşıp baştan okuyacagım kitaplar arasında yerini aldıı. Kalemi mükemmel..en güzel serilerden bence beni cok öteye taşıdı kesinlikle.. herkes okumalı bence
Aşk nerede tam olarak?
İlk kitaptan dolayı beklentim çok yüksek değildi, çerezliktir diyordum tıpkı ilk kitap gibi ama bu kitap çerezlik bile değildi. Dante olabilecek en soğuk erkek karakterdi. Tamam, ölmüş eşine saygım sonsuz ve duyduğu aşk da son derece güzel ama Valentina'ya yazık değil mi? Adamın ağzından bir kez "Seni seviyorum" cümlesi duymadan kitap bitince açıkçası bolca küfür ettim. Ne okudum ki ben şimdi? Ve Valentina her şey yerli yerine oturmuş gibi mutlu mesut devam ediyor kitabın sonunda ama hiçbir şeyin romantizmle uzaktan yakından alakası olmadığının farkında olması gerekmez miydi?
Elbette bazen kitaplarda sonuçsuz sonlar da olur ama yazar kitap boyunca mutlu sona hazırlıyor okuru. Heh diyorum, şimdi çözülecek Dante ama çözülüyor mu? Tabii ki hayır. Valentina'yı kullanmaktan başka hiçbir şey yapmıyor. Valentina da okuduğum en vasat karakterlerden. Böyle bir dünyanın içine doğan birisi nasıl bu kadar sığ olur anlayamadım. Kitabın tek güzel olayı Bibi'nin sonunda Tomasso'dan kurtulmasıydı. Sanırım Dante'nin yaptığı tek iyi şey, bu konuda Valentina'ya yardımcı olmasıydı.
Sevmedim, sevemedim. Diğer kitapları okur muyum? Evet çünkü merak ettiğim karakterler var ama beklentimi daha da düşüreceğim kesin.