Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ruhsuz, donuk, ketum, varlığı ağaç kovuğundan farksız insanlar yerine canlı, tutkulu, derin hislere ve en önemlisi safiyane duygulara sahip insanları kim istemez ki hayatında? Onlarla ölüme bile gidilir. O yol bile enerjiyle dolup taşar. Diğerleri, çürümüş gövdelerinin dar kalıplarına sokmaya çalışırlar sizi; hareketsiz yalnızlıklarını doldurun diye gitmeyin isterler.
"yine de kapımı çalmanı istiyorum leyla evde yokum evim yok dışardayız cümbür cemaat seni de istemiyorum beni de bu başka öyle bir yol ki nasıl güzel nasıl dar benim de bu dünyada ödünç bir kapım var olmuyor tutamıyorum kendimi leyla kapımı çalmanı istiyorum hepsi bu kadar" ~Alper Gencer
Reklam
Mən səni sevəndə yaz havasıydı, Neyləyim, taleyin gözü tökülsün. Həyatım əlində quş yuvasıydı, Quran özün oldun, uçuran özün. Mən səni sevdim ki, yoldaş olasan, Həyatın ən ağır, dar yollarında. Demədim axırda bir daş olasan, Qədim qəbristanda, yol kənarında. Mən səni sevdim ki, yüyür, qaç, oyna, Yenə seçilməsin ətrin bahardan. Demədim təzədən gizlənpaç oyna, Axşam yuxuma gir, səhər qaç ordan. Yadıma nə düşür!- sənin ad günün, Biz qoca deyirdik, dünya təzəymiş. İli yox, həyatda insan ömrünün, Anı bir tarixi hadisə imiş... Nəriman Həsənzadə
Acının Çocuk Yaşı
Bakışları kababalığın içinde gezindi. Her hayatı görüyor ve fark ediyordu. Yalnızlıktan mutsuz olanları, yanında ki ile mutlu olmayıp katlanmak zorunda olanları, her şeye rağmen sahte de olsa gülümseyenleri ve daha nicesini...Her zamanki gibi sabahın soğuk ayazında çıkmış ayağını sıkan o dar ayakkabıları yırtık çorap giydiği ayağına geçirmişti.
Dizi Alıntısı
— Sen haftada bir eline çanta alıp gitmeye kalkıyorsun, ben nereye gideyim, bana da bir yol çiz ben de gideyim o zaman! Ben gitmeyi bile düşünemiyorum! Kendimi yollara vuruyorum, yere göğe sığamıyorum Hangimizin hapishanesi daha dar Hangimizin utancı daha büyük Hadi gel yarıştıralım utançlarımızı Hangimiz kazanacak hadi! + Benim gitmem lazım bırakın artık beni! — Tamam git ama önce her şeyi öğreneceksin!
Yaşayan Manzaralar
Küçük bir tekne denizde, suların üzerinde gidip gitmediğini belli etmeden kendini gösteriyordu. Belki bir tek ben farkediyorum onun varlığını. Kimilerine göre bir hiç de olabilir onun deniz üzerine kondurulmuşluğu. Şu anda bir resim çizmek istesem, denizi çizerdim belki de. Rengi biraz yeşile çalan denizi. O tabloyu siz de çizebildiniz mi şimdi?
Reklam
Şen Bilim
Bu boğucu, iç karartia havanın, yaşamın avuntusu çiydir. Şair, kendinin ar- dındadır, kendine varamamanın, kendine yalan söylemek zo runda oluşunun acısıyla, kendinin, kendisiyle aradığı hakikatin ardındadır. Hakikatin ardında, onunla sevişmek, onunla evlen- mek için. Ulaşamayacağını bile bile arayan: Delidir şair. Işıltılı. parlak, renkli
Dialoq Azerice
Necə aydın müşahidə aparaq? Olanları bir-birindən ayıraq. Doğru,yalnış necə rahat tanıyaq? Çataq nura,yalnışlardan arınaq. Deyirlər ki,insan sirli qutudu. Açmaq olmaz bu qutunun sirlərin. Bizim kimi ona çoxlar toxundu.
Yol geçen hânı mı sandın, sen bu gönlü yâr?.. Kapıdan bir kez çıkana, bu kalp artık çok dar...
SIRADAKİ EZAN SEVİP DE KAVUŞAMAYANLAR İÇİN GELSİN!
youtu.be/HXx4Tu4_N6U?si=... sevdiğini alamayan bütün müezzinlere... bir trapezin durması gibi suya içime çok yüksek bir yerden atlar mısın leyla başın kaşın yarılsa diplerime çarparak kanın karışsa suyuma yerin bütün kanunlarına kusarak ben sana bulanayım sen bana... kapımı çalmanı istiyorum leyla o kadar evde yokum ki
Reklam
Arası yok ikimizin dar bir yolda uçurumun ağzındayiz inatlasıyoruz. Şayet ben bu inadın sonunu pek hayırlı görmüyorum. İkimizde birimize şans verirsek birimiz kazanacak birimiz de kaybedecek ikimizde bunun olmasını istemiyoruz inatlasıyoruz sadece ya beraber kazanalım yol ayrimlarimizda ya beraber kaybedip uçurumun dibini görelim istiyoruz. İkimizde de muhteşem bir inat var üstesinden gelemediğimiz
Şükran Demirhan
Şükran Demirhan
“Eğer tarafımdan size bir yol gösterici (kitap) gelir de, kim benim yol göstericime uyarsa artık o, ne (dünyada) sapar ne de (ahirette) sıkıntı çeker. Her kim de benim zikrimden (Kur’an’dan) yüz çevirirse, mutlaka ona *dar bir geçim* vardır. Bir de onu kıyamet gününde kör olarak haşrederiz.” O da şöyle der: “Rabbim! Dünyada gören bir kimse olduğum hâlde, niçin beni kör olarak haşrettin? Allah, “Evet, öyle. Âyetlerimiz sana geldi de sen onları unuttun. Aynı şekilde bugün de sen unutuluyorsun” der.” •Tâ-Hâ 123-126. ayet
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.