Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Yenə də son ümid yollara qaldı - Tanrıdan bir cığır, yol götür, gedək. Biz nə istəyirdik, fələk nə çaldı - Bu dərd havasına qol götür, gedək. Demə sabahlara ümid var, gülüm, Qışı bahar gülüm, yazı qar gülüm, Bu Tanrı eşqinə dünya dar, gülüm Nəyin var, dünyadan, gəl götür, gedək. Bu yazı - alnımın qırışan yeri, Sevinclə kədərin barışan yeri... Ölüm - arzuların qovuşan yeri, Qoşa məzarıma gül götür, gedək.
Abdullah b. Zübeyr ve arkadaşları Hz. Ömer'in hilafet yıllarında Medine sokaklarında yürürken: "Ömer geliyor!" diye bir ses duydular. Abdullah b. Zübeyr'in arkadaşlarının hepsi bir tarafa kaçtı. Hz. Ömer: " Arkadaşların niye kaçtı?" diye sorunca Abdullah b. Zübeyr: " Senin heybetinden korktular." dedi. "Peki sen neden kaçmadın?" diye sorunca Abdullah b. Zübeyr şu cevabı verdi:" Niye kaçayım? Yol dar mı ki sana yol açayım? Suç mu işledim ki senin karşında duramayayım? Bu yol hem sana hem bana yeter." Bunun üzerine Hz. Ömer: " Babasının oğlu!" Dedi.
Sayfa 132 - Siyer Yayınları
Reklam
Dar kapıdan girmeye çabalayın. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar çok azdır.
Timaş yayınlarıKitabı okudu
Dudağını ısırarak güçlükle bir nefes aldı Julia. "Azmamış numarası yapma," dedi Clay. "Yapmıyorum zaten," diye fısıldadı. "O zaman inlemeni duymama izin ver. Her şeyi duymak istiyorum." Julia gözlerini açarken, Clay onun göğüslerini bluzunun dar kumaşırın üzerinden kavradı. "Islandın
Sayfa 83
Bilimin Balı' da doğmuş olmasının akla yatkın açıklamalarından birini Jared Diamond'un Guns, Germs and Steel (Tüfek, Mikrop ve Çelik) adlı kita- bında bulmak mümkündür. Diamond kitabında bilimin niçin ilk önce Ba- lı' da ortaya çıkhğım ve niçin sonunda dünyanın her yerinde, hatta Bah'nın diğer kurumlarına hasmane tavır
Sayfa 53
Ünlü filozof Diogenes, dar bir sokaktan geçerken zengin olduğu her hâlinden belli olan biri ile karşılaşır. Sokaktan geçebilmeleri için ikisinden birinin kenara çekilip yol vermesi gerekirken zengin olduğu kadar kibirli de görünen adam "Ben bir serserinin önünden çekilmem" der. Diogenes bu sözlere umursamaz bir tavırla şöyle cevap verir: "Fakat ben çekilirim".
Elma YayıneviKitabı okudu
Reklam
İbn-i Kuteybe nakleder ki bir gün Hazreti Ömer yolda giderken oyun ile meşgul birtakım çocuklara tesadüf eder. Zamanın halifesini görünce hepsi oyunu bırakıp birer tarafa savuşurlar. "Abdullah bin Zübeyr" dahi bunların arasında imiş. Yalnız o kaçmaz, durur. Cenâb-ı Faruk bu zeki çocuğa gülümseyerek şu suali yöneltir: - Arkadaşların kaçtılar da sen onlarla beraber niye koşmadın? Abdullah derhal şu cevabı verir: - Ey müminlerin emiri! Kendi aleyhimde bir şüphem yoktur ki sizi görünce kaçmaya lüzum göreyim. Geçtiğimiz yol da dar değildir ki sizi rahatsız etmemek için bir kenara çekilip durayım. Ne kaçtım, ne çekildim. İşte iltifatınıza da nail oldum.
Sayfa 14 - Hece Yayınları, 2. Baskı
" Abdullah o günler 13- 14 yaşlarında arkadaşları ile Medine sokaklarinda Dolaşırken birden aralarından biri "Ömer geliyor" diye bağırır tüm çocuklar bir tarafa kaçar ortada bir Abdullah kalır. h.z Ömer o heybetli hâli ile Abdullah ile karşı karşıya gelir selam verir Abdullah'a Abdullah kendinden gayet emin bir şekilde selamını alır sonra sorar arkadaşların niye kaçtı ? Abdullah derki senin heybetinden korkup kaçtılar peki sen niye kacmadin? Der ki Abdullah niye kacacakmisim ki yol dar mi ki çekilip sana yol vereyim bir suç mu işledim senin karsina çıkmaya korkayim bu yol hem sana yeter hem bana bu söz karşısında h.z Ömer tebessüm eder ve der ki "efendimiz (sav) ne de doğru söylemiş tam babasının oğlu ! Tam babasının oğlu!"
Ama hayır! Tanrım, bize öğrettiğin yol dar bir yoldur öyle dardır ki yan yana yürümek ne mümkün.
Tanrım, bize öğrettiğin yol dar bir yoldur - öyle dardır ki yan yana yürümek ne mümkün!
Sayfa 127 - Can Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
Reklam
Yol uzun; umutsuz çıkamam yola Zaman dar; sevdasız yürüyemem ki
Sayfa 325 - Timaş YayınlarıKitabı okudu
Palyatif toplum aynı zamanda bir "beğendim" toplumudur da. Bir beğeni çılgınlığına kapılmıştır. Her şey beğeni kazanana ka­ dar düzleştirilir. "Like" günümüzün imi, hatta ağrı kesicisidir. Sadece sosyal medyaya değil, kültürün bütün alanlarına hakim­ dir. Sadece sanat değil, bizzat hayat instagramlanabilir olmak durumundadır; yani acı verebilecek keskin kenarlar, uçlar, çatış­ malar, çelişkiler giderilmiş olmalıdır. Acının arındırıcı olduğu unutulur. Acı katartik bir etki gösterir. Beğeni kültürü katarsis imkanından yoksundur. Bu da insanların beğeni kültürünün yü­ zeyi altında biriken olumluluk cürufunda boğulmasına yol açar.
Böyle düşünmen !?
-Ah! Ne güzel bir yaştasınız, diye devam etti Anna. İsviçre dağlarınkine benzeyen o mavi sisi anımsıyor ve biliyorum. Bu sis, çocukluğun bitmek üzere olduğu o kaygısız dönemdeki her şeyin üstünü kaplar ve o çok büyük, mutlu, neşeli dairenin içinden gittikçe daralan bir yol çıkar, ışıklı ve güzel görünse de bu dar yola girmek hem keyifli, hem de müthiş bir şeydir...
"Dar kapıdan girmeye gayret edin zira geniş kapı ve geniş yol insanı yıkıma sürükler, oradan geçenler çoktur, oysa yaşama götüren kapı dar, yolsa çetindir ve onu bulanların sayısı azdır.
Sayfa 23 - Can Yayınları, 4. BaskıKitabı okudu
"Dar kapıdan girmeye çabalayın. Çünkü kişiyi yıkıma götüren kapı büyük ve yol geniştir. Bu kapıdan girenler çoktur. Yaşama götüren kapı ise dar, yol da çetindir. Bu yolu bulanlar çok azdır." Matta(Luk.13:24)/İncil
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.