“Bana bilmediğim bir şeyi söylemiyorsun ki.
‘Biraz bırak kendini, gerisi gelecek.’
Bunu bana söylemendeki amaç ne? Eğer şu anda kendimi bırakacak olursam, paramparça olurum. Ben hep böyle yaşadım ve başka türlüsünü bilmiyorum. Eğer kendimi koyverirsem, bir daha eskisi gibi olamam. Un ufak olurum ve sonunda da bunalırsın.
Niçin anlamıyorsun ki? Ve bunu anlayamadıktan sonra, hep benimle ilgileneceğini nasıl söyleyebiliyorsun?”
Hiçbir şey söyleyemedim.