Ve George Orwell'den okuduğum bir başka başyapıt daha...
Öncesinde 1984'ü okurken yaşamış olduğum şaşkınlık ve heyecan bu kitapta da kendini bana fazlasıyla hissettirdi.
Hayvan Çiftliği olayların masal tadında anlatıldığı ama okuma sürecinde masal olamayacak kadar realiteyi bize hissettiren trajikomik bir politika kitabı aslında.Orwell insanları sıkmadan anlam kazanabilecek bir kitap yaratmış.
Okudukça siyasetin kirli yüzüne,toplumun örgurlük ve adalet anlayışının giderek esareti benimsemiş bir anlayışla yer degiştirdiğine ve en önemlisi bu anlayışın insanlara empoze edilerek düşünce yapılarının yok edildiğine şahitlik ediyoruz.
Yöneticilerin aslında sadece kendilerini düşündügünü,güçlü bir hitabet ve akılcı hamlelerle Kölelik Sistemi'nin Demokrasi' ye karşı olarak adeta insan vücudunu istila eden bir kanser hücresi gibi yayıldığını okurken tüylerimiz diken diken oluyor.
George Orwell bence, bu "Eleştirisel Romanını" bize armagan ettiğinde aynı zamanda bizim yaşanabilecek olaylardan haberdar olmamızı sağlamakla kalmamış aynı zamanda kitapta okuyacağinız üzere 'Koyun' figüründen sıyrılıp bu gelişmeleri yorumlandırabilme amacı gütmüştür.Yani sadece kitap okumamızı istememiş tarihi ve gercekleri de okumamızi istemiş:)
İncelememe Orwell'in usta kalemine ve anlatımına tesekkürlerimi sunarak son veriyorum.Kitapla kalın,sevgiyle kalın...
Jean-Paul Sartre (1905-1980) sadece Nobel ödülünü değil diğer resmi kuruluşlardan kendisine layık görülen tüm ödülleri de reddetmiştir. O, ilkelerini ve felsefi doktrinlerini sadece ortaya koymakla kalmamış kendi hayatının zeminine de bilakis uygulamış ve uygulatma çabasına girmiş, ilkeli ve saygın bir
