Ondokuzuncu yüzyıl bilimi, mutlak belirlemecilik üzerine kurulu yalıtılmış, kapalı sistemlerle ilgilenmiştir. Psikanalitik çalışmalar da bu düşünce tarzından etkilenmiş, hastanın içinde yaşadığı çevre ve analist sabit koordinatlar olarak ele alınmıştır. Bu nedenle hasta, Freud'un deneysel araştırma yapısındaki tek değişken veri olarak değerlendirilmiş ve doğal bilimlerin yöntemiyle de uygunluk içinde yalıtılmış bir nesne olarak işlem görmüştür.