Üst kalite fantastik eser ortaya koyabilmek kesinlikle kolay bir başarı değil, anlıyorum ama bile isteye seviyeyi bu kadar düşürmek de okur olarak kalp kırıcı.
Birinci kitap bir hazırlık kitabıydı. Anlattıkları değil anlatacakları olan bir kızın arz-ı endamı bir nevi. Kabul edip okuduk.
İkinci kitap yer yer üst seviye keyifti. Katilleri tanımak, katillerin arasında kendi özünü öldürmek pahasına katil olmak zorunda olanları tanımak, katil olmayanları tanımak... Gladyatör bölümleri ayrıca mutluluk vericiydi.
Peki ya üçüncü kitap... O kadar bekleyip de sayfaları zor zor çevirip okunan üçüncü kitap...
Bir video vardır, bilinir. Oraya kocaman çorbacı yazmışsın. Ne var, diyorum... Mercimek, diyor. Hayallerimle oynadın. Kelle lazım, paça lazım... Mercimek ney? İşte üçüncü kitap o mercimek çorbasıdır.
Spoiler...
Hele kitabın sonu. Tanrının iki gözünü kör edip tek güneş, tek ay... eşittir denge denilerek okurla alay edilen. Ben yazdım, böyle olacak işte denilerek... Dert ki ne dert... Üç cisim problemi misin sen? Kaos çağı mı oluyor, dengesiz çağlar mı gelip gidiyor üç güneş olunca?
Okuduğunuz için teşekkürler.