Anlaşılabilme umudunu tüketen insanlar, dünyayla ilişkilerini beğenilme üzerine kurma eğiliminde oluyorlar, kurtulması güç bir tuzağa düştüklerini fark edemeden. Çünkü, beğenilmeyi merkez alan bir dünya, insanın kendi içindeki giderek daha sıkı kilitlenmesine ve çıkışı bulunmayan bir yalnızlığa gömülmesine neden olabilir. Dolayısıyla, kendini var edebilmesinin tek yolu da beğenilmenin sürekliliğini sağlamaya yönelik bir hayat tarzı. Beğenilme öylesine güç bir iptila ki ihtiyaç karşılanmadığında yaşanabilecek bozgundan kaçınmak için sergilenmekte olan performansın aralıksız sürdürülmesi zorunlu hale gelir.
Bunun sonucu olarak, hayatını beğenilme üzerine kuran insanların derininde, çoğu zaman dışarıdan fark edilemeyecek kadar iyi maskelenmiş bir depresyon yaşanır.
Ben bu kitabı elime ilk aldığımda güzel bir kitap olucak ini sandım ama hiç sandığım gibi olmadı neyse kitabı kötülemek istemiyorum... Sonuçta her kitap bir amaç için yazılmıştır....
Ne amaçla yazıldığini bilmiyorum....
Zor şey değil gülmek.
Kapların ardında ya da
En göz önünde bir yerinde bir kente
Kahkahalarla gülmek ayıp değil.
Gülmek,
Ne çocukça, ne temiz,
Ne muhteşem bir şey...