Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
268 syf.
·
Puan vermedi
‘Kürk Mantolu Madonna; Maria Puder’, ‘Üst Kattaki Terörist’in Alt Kattaki Komşusu; Nurettin ‘, ‘Yüzüncü Ad’ın Dul Kadını; Marta’, ‘Baltası Kadar Masum Katil; Raskolnikov’, ‘İsimle Ateş Arasında; Nihade’, ‘ 5 yaşında kocaman bir çocuk; Alper Kamu’, ‘Afili Filinta; Nuh Tufan’, ve dahası... Ben kimseyi Ömer kadar sevmedim. Öyle roman
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019172,5bin okunma
218 syf.
8/10 puan verdi
Eserin en ilginç yönü, anlattığı aşk değil, hayal dünyasında yaşayan, yalnız ve kendini sosyal hayattan soyutlamış gencin, bu aşk ile kaçırdıklarını fark etmesi, gerçek hayat-hayal dünyası karşılaştırması yaparak, bilinçli olarak tercih ettiği hayal dünyasının tahlilini yapmış olmasıdır. Bu tahlilde kahramanımız şunları der: “…şimdiye kadar
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202074,9bin okunma
Reklam
112 syf.
9/10 puan verdi
Sadece son cümlesi için bile okunur.."Bile" başkaca nice şey anlamındadır bu cümlede..Kitapla karşılaşmayı da çok özel bir anlama bağlayan yazar kitabın başında "Hoş geldin!" der gibi sizi mutlu ediyor üstelik.Okunmaz da ya ne yapılır? :)
Mavi Tüy: Gönülsüz Bir Mesihin Serüvenleri
Mavi Tüy: Gönülsüz Bir Mesihin SerüvenleriRichard Bach · Epsilon Yayınları · 20131,080 okunma
382 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Modernite ve bürokrasi eleştirisi, aslında ilk bakışta Tanpınar'ın direk mesajı olarak algılanabilir ki, bu da yanlış değildir elbette. Ama benim değineceğim yanı ise, günümüzde sıkça karşılaştığımız iki terimin, "Algı yönetimi ve akıl tutulması" bağlamı... Olmayan bir iş, olmayan bir kurum ve itibarsız iken bir numara olan “Hayri İrdal.” Peki nasıl? Hani “Halit Ayarcı” sürekli ne der “Hayri İrdal’a?” (mealen) “İnanacaksın, önce sen inanacaksın… İnanacaksın ki herkes de bize inansın. Doğru diye bir şey yoktur; Doğru senin neye inandığındır.” diye… Yani, muhtaç/biçare olan “Hayri İrdal” üzerinde yapılan bu manipülasyonla tüm toplum bazında bir algı yönetimi sağlanır… Gazetelerde çıkan röportajlar, dergilerde yayımlanan makaleler, her yere asılan sloganlar… Ve olmayan bir şeye inandırılır halk!.. “Saatleri Ayarlama Enstitüsü,” saat ayarı (kendisi gibi olmayan) halktan ceza adı altında para kesmeye bile başlar. İşte buradan sonra da “Akıl tutulması” olgusu devreye girer. Kimse bu absürt ve bir o kadar da aptalca olaya karşı çıkmaz. Hatta “n’oluyor!” bile demez. Üstüne üstlük halk bundan zevk duyar, mutlu olur. Yoldan çevirdikleri görevlilere ayarsız saatlerini gösterip ceza kestirirler kendilerine. Bu durum dışarıdan bakıldığında ne kadar aptalca dursa da, inanılmaz hadi canım deseniz bile, bal gibi gerçektir Tanpınar için… Gerçi sizler de günümüzü düşündüğünüzde, yukarıda kısaca anlatmaya çalıştığım “algı yönetimi ve akıl tutulması” olgularını bu romandakinden farklı örneklerle yaşıyorsunuz zaten. Bu da Türkiye’nin gerçeğidir işte…
Saatleri Ayarlama Enstitüsü
Saatleri Ayarlama EnstitüsüAhmet Hamdi Tanpınar · Dergah Yayınları · 202341,9bin okunma
353 syf.
·
Puan vermedi
Mien Urgan ın kendisini anlattığı otobiyografik romandır.Anılarını anlatırken , Abidin Dino, Halide Edip Sait Faik, Necip Fazıl gibi değerli sanatçılarla ilgili anılarda yer almaktadır.Dikkatimi çeken bölümlerden birisi de Necip Fazıl'In , ' sen bir gün ipe gideceksin, sonun bu olacak" der Mina Urgan'a. Ve Mina kendine Urgan soy adını öyle alır.'
Bir Dinozorun Anıları
Bir Dinozorun AnılarıMina Urgan · Yapı Kredi Yayınları · 202211,4bin okunma
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.