Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hava güzel. Tatlı-serin. “Hadi gidelim” der gibi…
Günün birinde farkına varmaksızın ben de ansızın bir tabaka kuru yaprak yığını altında görülmez olacağım! Bir gün, mevsim ne çabuk geçti der gibi gençliğim de çabuk geçti, gitti diyeceğim! Ve her şey olup bitecek!
Reklam
Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü.
Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü..
‘’Senin canın sağ olsun!’’ Kabul, kırgınlık da var ama anlayan için müthiş bir iltifat. ‘’Başkası olsa… ama sen… anla işte!’’ der gibi.
" Dünya var olalı beri, ruhu gerçek bir beyefendi olmayan bir insanın, bir beyefendi gibi davranması imkân yoktur. Babam der ki ne kadar vernik sürersen sür, ağacın damarlarını saklayamazsın; vernik sürdükçe damarlar daha da belirgin hale gelir."
Sayfa 258Kitabı okudu
Reklam
Öyle Günler Gördüm Ki
Yok olmak isteğiyle kalbim attığı zaman, Bana: Yaşa der gibi gülen senin yüzündü.
"Neden aldın?" "Al, der gibi baktın."
Sayfa 258 - Lina ve Aral
- "Kendi yolunu izlemek her zaman en kârlı iştir: Çünkü bu yolun, bizi hatalarımızdan, yeni benliğimize geri döndürmek gibi bir hayrı vardır..."
Sayfa 390 - (Tag - und Jahreshefte 1816) -Kendi- Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları: 534Kitabı okudu
... Zamanı tersine çevrilmez ve bükülmez bir çizgi olarak görürüz. Her şeyin şimdiden geleceğe, bilinenden bilinmeyene doğru son sürat yol aldığını düşünürüz. Mantıklı ve ilericiyizdir. Bu kültürün temel dini geleneklerinden en azından biri ölülerimizi bizden alır, gitmiş addeder ve Tanrı'ya, kayıp ve yok olanlara, bir daha hiç var olmayacaklara emanet eder. Bir şey, bir hayal, bir insan gitti mi, yapacak bir şey kalmaz. Geçmiş zamanın sessiz, acımasız bir edlgenlik yaratması boşuna değildir - aynısı bizim için de geçerlidir. Bir dilbilgisi bilmecesini cevaplamaya çalışırken teolojimiz tarafından köşeye sıkıştırılırız ve tek çözüm kaybederek edilgenlik hissine ulaşmakmış gibi görünür. Gitmişlik: Olmuş olabilecek veya olmuş, ikisi de şimdi bize göre kayıp, geçmiş tarafından sahiplenilmiş. "Geçen ay annemi kaybettim," der insanlar.
Reklam
Carpe Diem
"Her şey her zaman, içinde olduğumuz anda gerçekleşir, başka bir an veya başka bir fırsat yoktur. İnsanlar, geçmişi ve geleceği sürekli düşünerek yaşamın özü olan şimdiyi kaçırır- lar ve bunun farkına bile varmadan ölüm anında pişmanlık- larla çekip giderler. Änı kaçırmak aslında hayatı ıskalamak demektir. Ne kadar enteresan; bize verilen en
Materyalist doğa görüşü, der Engels, doğanın olduğu gibi, yabancı bir şey katmadan, yalın biçimde kavramasından başka bir şey değildir.
Biz Afrikalılar , Paris ve Londra gibi büyük Avrupa kentlerine geldiğimizde , insanların trenlerde çantalarından çıkardıkları kitaplara gömülüp kendi özel dünyalarına çekildiklerini fark ederiz. Kitap çantadan çıktığında, bir işarete dönüşür. Beni yalnız bırak, kitap okuyorum, der bu işaret. Okuduğum şey senden daha ilginç.
"Bedenim ben, hem de ruh" - böyle konuşur çocuk. Neden çocuklar gibi konuşmayalım ki? Ama uyanmış, bilen kişi der ki: Bütünüyle bedenim ben, başka hiçbir şey değilim onun dışında; ruh da bedendeki bir şeye verilen addır sadece. Beden büyük bir akıldır, tek bir duygusu olan bir çoğulluktur, bir savaş ve bir barıştır, bir sürü ve bir çobandır. Senin küçük aklın da bedeninin aletidir, kardeşim, şu senin "tin" dediğin, senin büyük aklının küçük bir aleti ve oyuncağıdır. "Ben," diyorsun ve gurur duyuyorsun bu sözcükten, inanmak istemeyeceksin ama - senin bedenin ve onun büyük aklı daha da büyüktür oysa; o Ben demez, ama Ben'i oluşturur.
Sayfa 27
Tıpkı güzel bir yaz günü çimenlere uzanıp gökyüzündeki bulutlardan benzeşimler çıkarmak gibi
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.