Âh Zehra...
Reşat Nuri bu kitabında gerçekten olaylara karşı farklı açıdan bakmayı, yaşananlara karşı dümdüz bakmamayı, ‘acımak’ hissinin insan için ne büyük bir vicdanen etkilediğini mesajını vermiş.
Kitabında ibret alınacak bir olay mevcut.
Zehra’nın ne kadar özünde iyi bir insan, iyi bir öğretmen olsa da içinde acıma hissinin olmaması, kendisinin bir eksikliği olduğunu meydana çıkararak aslında vefa, vicdan, acıma temleri üzerinde okuyucuyu etkileme yoluna girmiş Reşat Nuri... Her insanın mükemmel olmadığını, her insanın kusurları olduğunu Zehra üzerinden verirken Mürşit Efendi’nin romandaki etkisi ise önyargının insan için çok büyük bir hata olduğunu, olaylara karşı farklı açılardan bakmayı, tek yönlü bir yargıyla ne denli neticelere yol açtığını vermiştir.
Çok akıcı, sürükleyici bir olay örgüsüne sahip bu kitabı okumanızı tavsiye ederim. Edebiyat bakımından çok doygun bir yazar olması bakımdan da kitabı çok sevdim.
Reşat Nuri okurken duygusallık kaplıyor beni... Yazar bunu Çalıkuşu’nda da aynı etkiyi yarattı bende... Onun eserlerini okurken muhteşem bir edebiyata doyuyorum. Yazarı üstadım olarak görüyorum..
Reşat Nuri’ye doyamıyorum...
Son olarak Âh Mürşit Efendi demek istiyorum...
~Edebiyatla kalın...
Arkadaşımın bana hediye ettiği en güzel hediye bu kitap İlk kez Mustafa kutlu okudum ve iyi ki de okumuşum (hem de bir solukta). Bulgaristan göçmeni olan Ali Bey'in oğlunun ağzından anlatılan bu muhteşem eser; onun sevdasını, aşkını, okuma ve yazmaya olan merakını, dürüstlüğünü ve kendi ağzından başkalarının öyküsünü anı biçiminde en güzel şekilde yansıtan bu eseri okumanızı şiddetle tavsiye ederim.
Uzun HikâyeMustafa Kutlu · Dergâh Yayınları · 202336,1bin okunma
Dudaktan Kalbe oldu. Yazarın daha önce Çalıkuşu kitabını okuyup çok memnun kalmıştım. Dudaktan Kalbe’de enfes bir eser olarak çok beğendiğimi söylemek istiyorum. Bu gidişle Reşat Nuri’nin birçok kitabını okuyacağım sanırım, muhteşem bir dili ve anlatım tarzı var. Hayran kalmamak mümkün değil...
Dudaktan Kalbe’nin dizisi/filmi var mı bilmiyorum ancak bu kitaptan müthiş bir dizi çıkar :D Olay örgüsü o kadar birbirine bağlıydı ki o merak, o heyecan, o şaşırmalar her sayfada aynı etkiyi yaratıyordu. Çok sürükleyici, olay örgüsünün muazzam olduğunu demezsem haksızlık etmiş olurum.
Kitabı çok hızlı da bitirebilirdim fakat ben sindirerek okumak istedim. Çünkü kitabın dili, anlatımı, edebiyatı çok güzeldi. Buram buram eski kelimeler, buram buram edebiyat kokan bir kitaptı.
Karakterler hakkında birkaç bir şeyler de eklemek istiyorum. Çok aşırı sevdiğim hiçbir karakter olmadı, ancak ve ancak Lâmia’ya çokça üzüldüm, bir zamanlar ona kızdım ama en sonunda gururunu ayaklar altına almadı canım kızım... Kenan’a olan nefretim hep devam edecek. O karşımda olsa “Son pişmanlık hiçbir şeye yaramaz.” derdim.
Kitabın finalinde herkes hak ettiğini buldu bence. :)
Bu muhteşem eseri kesinlikle öneriyorum, okuyunuz efendim... ;)
Kitaplı günler dilerim...