Ne çok ister insan büyük kederlerin ardından ölüp gitmeyi de, başaramaz. Ruh, başına kara bir hale takarak göğe yükselmek için çırpınır ama vücut dünyalıdır; yer, içer, yaşar.
oradan canlı çıksan da ruhun sakat kalıyor. şimdi düşünüyorum da, keşke bacağımdan, kolumdan falan yaralansaydım, bedenim acısaydı. ama ruhum... çok acıyor.
insan savaştan büyük... savaşta insanı yönlendiren bir şey var ki tarihten bile güçlü.. insan ne kadar insan ve o içteki insanı nasıl korumalı? kötülüğün cazibesi su götürmez. iyilikten maharetli, geçici.
buralarda ilk yapılması gereken insanlara insanca yaşama olanağı tanımayan sistemi yıkmak. hayvan gibi yaşıyor insanlar başka bir hayatın mümkün olduğunu bilmediklerinden o da.
çoğunlukla bir kitaptan kurtulmak ona sahip olmaktan daha zordur. kitaplar, sanki asla geri dönemeyeceğimiz bir anın tanıkları gibi, bir ihtiyaç ve unutkanlık anlaşmasıyla tutunurlar insana.