Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Rastgele bir numara çevirdim, genç bir kız açtı. “Pardon devlet memuru musunuz?” “Sapık mısın?” “Hayır. Memur musunuz?” “Değilim.” “Güzel. Ben sapık değilim siz de memur değilsiniz. Peki o zaman bu şehrin en işlek caddesi neresi acaba? Herkesin bir gün mutlaka geçeceği cadde.” “Ne bileyim, İstiklal Caddesi herhalde. Sen kimsin?” “Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim. Belki de ben senin şuuraltınım.” “Kaç yaşındasın sen?” “Beni boş ver. Konu ben değilim ki. Hiçbir zaman da olmadım. Asıl sen kimsin? Senin heyecanların neler, tutkuların neler, hayal kırıklıkların neler? Şu hayatta başın sıkıştığında ilk kimi ararsın? Seni karşılıksız seven insan kimdir, ne bok yersen ye seni bağrına basacak insan kimdir? Eğer böyle biri varsa bu akşam onu ara, halini hatrını sor bu vesileyle. Yoksa sen de bir gün benim gibi yapayalnız kaldığında, ufacık bir şeyi danışmak için bile arayacak kimseyi bulamazsın. Bu sözlerimi harcanmış yıllarımın manifestosu olarak kabul edebilirsin. Çünkü büyük bir tecrübeyle konuşuyorum, tecrübe ıstıraptır güzelim ve zannettiğinden çok daha fazla ıstırap çektim. İstersen sonra yine araşalım, daha 64 dakika bedava konuşma hakkım var çünkü.”
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
Reklam
441 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. Dublin Sorgu Hakimi Michael Wilson, Sarah adında bir eşi, Gregory ve Jennifer adında iki çocuğu olan işine bağlı bir hakimdir. Patrick Downing adında biri intihar etmiştir ancak Wilson'un şüpheleri vardır. Çünkü ölen kişi Devlet Bakanı'nkn oğludur ve uyuşturucu bağımlısıdır. Olayı Roche adlı bir bayan dedektifle kurcalarken önce bombalı saldırıya uğrar, sonra evi basılır. Sarah ve çocuklar ile arası bozulan Wilson koruması Reilly ile beraber işe iyice gömülür. Bakan'ın eski uyuşturucu kaçakçısı yeni iş adamı Redmond ile ilişkisi vardır. Daha önceden bir bankada çalışan Harold Mahone birden ifade vermekten vazgeçer. Aslında Redmond bankayı kara para aklamak için kullanmaktadır ama baba Downing onu da dolandırmıştır. Wilson ailesinin tamamı tehlikededir. Acaba intihar yerinde buldukları evsiz Hobbs bu olayı çözmelerine yardım edecek midir? Patrick'in olayı cinayetse katil kimdir ve cinayeti neden işlemiştir? Wilson bu işten sağ salim kurtulabilecek midir? Bir solukta okunan bir roman. Mutlaka okunması gerekenlerden.
Kanlı Sorgu
Kanlı SorguPaul Carson · Altın Bilek Yayınları · 201540 okunma
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
344 syf.
5/10 puan verdi
16 yaşında kazandığı bursla İngiltere’ye okumaya giden bir daha ülkesine dönemeyen babasının hatıralarından yola çıkarak hiç gitmediği, gidemediği Bağdat’ı dolayısıyla Irak’ın dününü ve 2003 yılın da yaşadığı işgali sade ve akıcı bir dille anlatıyor. İlk başlar da kim kimdir sorusunu sordurup akıl karıştırsa da, o topraklar da doğup büyüyen insanların ilk önceleri ne kadar ileri seviyeler de eğitim gördüklerini, savaşa rağmen çocuklarını okutmak için çabalamalarını anlatıyor. Petrol uğruna büyük devletlerin bir ülkenin kaderiyle oynamaları kafalar da soru işareti yaratırken. Bir zamanlar Osmanlının eyaletiyken Osmanlıdan kurtulmak için önce İngilizlere yanaşmaları ve 1918 de bağımsız devlet olup ileri seviyelerde yaşarken tarih boyunca hiç geçinemediği komşu ülke İranla körfez savaşını yaşamaları Saddam Hüseyin’in halkını kandırarak Kuveyti işgal etmesi, Saddam Hüseyinden kurtulmak için mezhep çatışmaları sonucu bir ülkenin enkaz haline gelmesi… Savaşın ne demek olduğunu sivil halkın neler çektiğini okurken kafanızda türlü soruların dolaştığını ve güney doğunuz da adı konmamış savaş varken acabaların acabaları doğurduğunu göreceksiniz…
Bağdat'ın Portakal Ağaçları
Bağdat'ın Portakal AğaçlarıLeilah Nadir · Epsilon Yayınları · 201137 okunma
Devlet kimdir? Nedir? O bir adam mıdır? Devleti, bizi yönetenler ne denli sağlıklıdırlar? Bu güne kadar hiç kimse sorgulamadı bunu. Neden? Çünkü korku imparatorluğu ile yönetiliyoruz. Telefonun dinleniyor, sabah kapın çalınıp sorgusuz sualsiz götürülebiliyorsun. Bu nedir? Bundan sonra oyumu kullanırken, oy verdiğim kişilerin sağlık raporunu görmeden sandığa gitmeyeceğim
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
ABANOZ SOKAK "Abanoz Sokak, Beyoğlu’nda randevu evlerinin bulunduğu meşhur bir sokaktı. O vakitler Bedrettin Dalan daha Tarlabaşı’nı yıkmamıştı. Polisten baskı görüyorduk ama bugünkü gibi canımızı yakan, bizleri sokağa döken boyutlarda değildi." / Abanoz’daki Emine On yedisinde düştü Afro’nun eline Şimdi yaşı yirmi bir Eridi gitti dört
724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Yirmi üçlü yaşlarda ilk kez Oğuz ATAY ile tanıştım TUTUNAMAYANLAR vesilesi ile.Yazarın fikir zenginliğine hayran oldum TUTUNAMAYANLAR etkisi ile. Daha sonra ise tüm kitaplarını hevesle bitirdim.Şu an ise yaşım 30 ve TUTUNAMAYANLAR kitabını ikinci kez okuyup bitirme mutluluğunu yaşıyorum. A.HAMDİ TANPINAR ve OĞUZ ATAY gönlümde yeri ayrı iki
Tutunamayanlar
TutunamayanlarOğuz Atay · İletişim Yayınları · 202061,7bin okunma
"Kimdir devlet? Vali, kaymakam kimdir? Devlet bizim sayemizde devlettir. Ben halkım halk." Rizeli Havva Ana
"Ahmed Cevad" kimdir? Şöyle bir geriye yaslanır ve beni can kulağıyla dinlerseniz, sizi, birkaç dakika da olsa, başka bir dünyaya, duygu âlemine taşımak istiyorum. Türkiye ve Türk kültürüne hizmet edenler unutulmamalıdır. Evet, milleti millet yapan değerler vardır, şahsiyetler vardır; hani, bir melodi var ya “unutmamalı, sevgiyle
Reklam
Rastgele bir numara çevirdim, genç bir kız açtı. “Pardon devlet memuru musunuz?” “Sapık mısın?” “Hayır. Memur musunuz?” “Değilim.” “Güzel. Ben sapık değilim siz de memur değilsiniz. Peki o zaman bu şehrin en işlek caddesi neresi acaba? Herkesin bir gün mutlaka geçeceği cadde.” “Ne bileyim, İstiklal Caddesi herhalde. Sen kimsin?” “Bu hayatta rastgele çevirdiği telefon numaralarında karşısına çıkan seslerden başka kimsesi kalmamış biriyim. Belki de ben senin şuuraltınım.” “Kaç yaşındasın sen?” “Beni boş ver. Konu ben değilim ki. Hiçbir zaman da olmadım. Asıl sen kimsin? Senin heyecanların neler, tutkuların neler, hayal kırıklıkların neler? Şu hayatta başın sıkıştığında ilk kimi ararsın? Seni karşılıksız seven insan kimdir, ne bok yersen ye seni bağrına basacak insan kimdir? Eğer böyle biri varsa bu akşam onu ara, halini hatrını sor bu vesileyle. Yoksa sen de bir gün benim gibi yapayalnız kaldığında, ufacık bir şeyi danışmak için bile arayacak kimseyi bulamazsın. Bu sözlerimi harcanmış yıllarımın manifestosu olarak kabul edebilirsin. Çünkü büyük bir tecrübeyle konuşuyorum, tecrübe ıstıraptır güzelim ve zannettiğinden çok daha fazla ıstırap çektim. İstersen sonra yine araşalım, daha 64 dakika bedava konuşma hakkım var çünkü.”
İnsanlar görüp duyduklariyla bir insana önyargılı yaklasmak yerine o kişiyi yakından tanımaya çalışsalar keşke. HAYAL GÜNLÜĞÜ III. Murat Han bir gün telaşlı bir şekilde uyanır. Yüzünde düşünceli bir hava vardır. Vezîr-i Âzam Siyavuş Paşa, padişahın bu halini görünce dayanamayıp sorar: - Hayırdır
Geri176
1.154 öğeden 1.141 ile 1.154 arasındakiler gösteriliyor.