Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
2 - 31
Güzel karşılıksız olan değil mi hep Bir rüyadan kalan Bir başka rüyada Aşk Hep yeniden Hep yeniden Direniş Değil midir karanlığa Güzel olan
Reklam
2 - 18
İşin içine gözyaşı karışınca haklı ya da haksız olmanın hiçbir anlamı kalmaz.
2 - 14
İlişkimiz Derin yaralı bir kuş Taşı kim attı Ben mi, sen mi, o mu Yalnızca Sevgiyle Yıkanmadı mı gün ve eşya Bir cehennem olur
Ufak Bir Düşünce 2
"Başlangıç" ve "son". Bu iki kavram anlık bir şey değil, aksine iç içe geçmiş süreçsel ve zamanın doğrultusunda akan... Şeyler. Hayatta da dönüm, kırılım noktaları aynı şekilde süreçseldir. İnsan ve hayatı anlık değil, süreçsel birikimlerle değişir. Bu durumun istisnaları vardır fakat düşük bir ihtimaldir. Ve hayata gerçekçil yaklaşmak gerekirse, bir insanın hayatını tekrarlanan işler, deyişler ve maruz kaldığı çevresel faktörler belirler. O yüzden kendimizi tanımak istiyorsak, gün içinde yaptıklarımıza bakmamız yeterli olacaktır.
Reklam
"Ya kilise ya deniz ya da saray"
İspanya'mızda bir deyiş vardır; bence uzun, bilgece tecrübelerden çıkarılmış bütün özlü deyişler gibi bu da çok doğrudur. Der ki: " Ya kilise ya deniz ya da saray." Daha açıkça söylemek gerekirse 《Güçlü ve zengin olmak istiyorsan ya Kilise'ye gir ya denizlere açılıp tüccarlık sanatını icra et ya da sarayda krala hizmet et!!!》
Sayfa 339Kitabı okudu
Anlatıbilim Açısından Budist Sinema: Yeni Bir Türe Doğru mu?
Budizm’in sürekli olarak, bir din değil bir felsefe olduğu ileri sürülür. Bireysel düzlemde böyle olabilir, ancak kurumsallaşmış bir ideoloji olması dolayısıyla dinsel niteliği bulunuyor. Budizm, yaşamı acı ile tarifler. Bir tanrı inancı olmayan Budist ideolojiye göre, Buda, insanın içindedir. Bu özellik doğuştan gelir. İçimizdeki Buda kimileri
Ruhum mu? Benliğim mi? Yoksa Kutsal Ruh mu?
İnsanın ruhu Rab'bin ışığıdır. "Ama onu yapmak isteyen sadece ben de olabilirim." Eğer "ben" derken, benliğinizden söz ediyorsanız, elbette her zaman benliğinizin sözünü dinleyemezsiniz. Ama eğer "ben" derken, içsel adamınızdan, yani gerçek sizden söz ediyorsanız, o zaman içsel adamınızın sözünü dinlemekte bir
Sayfa 93 - GDKKitabı okudu
256 syf.
10/10 puan verdi
Etkileyici konuşma Üzerine
Platon'un devletinden kovulan poetika ve retorik, Aristoteles sayesinde can bulmuştur. Aristo, hocasının "ruhların biçimi" eserini göz önüne alarak her bireyin bir retoriğe sahip olabileceğini söylemektedir. Eser üç kitaptan oluşur. Bu eserleri "akademik açıdan nasıl sistemimize entegre ederiz?" derdinde olduğumuzdan,
Retorik
RetorikAristoteles · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20191,133 okunma
Reklam
336 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
hani “hayaller şanzelize, gerçekler ümraniye” türü deyişler vardır ya işte 19. yüzyıl devrilirken bu deyişin karşılığı mai ve siyahmış. 1897 yılında yayınlanan eser, servet-i fünun döneminin önemli isimlerinden birisi. romanın kahramanı ahmet cemal’in babıali ve özel hayatına dair hayalleri ve nihayetinde yaşadığı gerçeklerin işlendiği, okuyucu olarak zaman zaman kitabın içine girip “oğlum ahmet, kendine gel” diyerek omuzlarından sarsmak istediğiniz türde bir kitap. halit ziya uşaklıgilinsanoğlunun iç dünyasını öyle güzel tahlil etmiş ve kitabında da o kadar derin bir şekilde satırlara aktarmış ki! ahmet cemil’in hikayesi beni hem yordu hem üzdü. mutlu sonla biten kitaplar yazmak o dönemin ruhunda yokmuş demek. yine de en azından ahmet cemil’i yaratan yazarın başarısı aşikar. halit ziya’nın bu eserden 2 yıl sonra kaleme aldığı ve o dönemin en popüler dergisi olan servet-i fünun’da yayınlanan aşk-ı memnueseri, aradan geçen 120 yıl sonra bile hala fırtınalar estiriyor.
Mai ve Siyah
Mai ve SiyahHalid Ziya Uşaklıgil · Alter Yayınları · 201826,7bin okunma
62 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.