Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Krallıkların en büyüğü bir insanın gönlünde taht kurmaktır.
Sayfa 115 - Karakum YayıneviKitabı okudu
Gözlerine bakarak anlarsın bir insanın seninle nereye kadar geleceğini, cümlelerini dinlemeye gerek yok...
Sayfa 120 - Karakum YayıneviKitabı okudu
Reklam
Bir sürü şans olduğu halde kendilerine ikincisi verilmeyenler, kurtarma sınavına alınmayanlar, denk geldiğinde muhteşem olacağı halde denk gelmediği için hayatları çamura bulananlar... Eger sizi anlayabilseydi dünya, bu kadar yuvarlak olur muydu, top der miydik ona?
Sayfa 154 - Karakum YayıneviKitabı okudu
İnsan ölümsüzlük arayışını gerçekleştirebilecek mi?
İnsan ilk birikimini mağaraların duvarlarına çizdikleri ile aktardı kendinden sonra gelecek olanlara, bu aktarım 4 milyon yıldan bu yana sürüp duruyor. Şu an sahip olduğumuz her şey tüm bu aktarımların bir bütünü aslında, hiç biri bugün bulunmuş bir şey değil. Muhtemelen ilk mağara resimlerinde avladıkları hayvanları olduğundan daha büyük çizerek başladı tarihi çarpıtmaya insan, geçen binlerce yıl içinde de bu alışkanlığından hiç vazgeçmedi. Ve bugün internet sonrası dönemde yaşarken geriye bırakabileceği bir çok veri üretiyor insan, fotograflar, notlar, yazılar, gidilen yerler, bağlantılar, arkadaşlar vb. Çok yakın gelecekte herhangi bir yapay zeka programı, insanın yaşarken yaptığı sadece sosyal medya paylaşımlarını veri kabul edip yaşamı sonrasında meydana gelen bir olaya nasıl bir tepki verebileceğini öngörebilecek. Öyle görünüyor ki insan varoluşundan bu yana süren ölümsüzlük düşünü gerçek dünyada olmasa da dijital dünyada gerçekleştirebilecek. -Cem Kafadar
144 syf.
8/10 puan verdi
·
11 günde okudu
Boş zamanlar
Boş zamanında bir görgüsü göreneği olur mesajı vermiş yazar bundan bir önce okuduğum dijital minimalizm kitabındada verilen mesaj aynıydı bos vaktinizi kaliteli uğraşlar için kullanırsanız ekranda uzaklaşmanız kolay olur diyordu bu iki kitap konu olarak bağımsız fakat önem verdikleri şey yönündense ortak noktadalar bence avarelik görgüsü Corona sürecindede yazıldığından verilmek istenen mesaj yerinde olmuş bunu destekler nitelikte hayata dair bir çok konu mekan eşya hakkında yazılar var hikaye şeklinde diyemeyeceğim ama akıcı bir üslupla güzel benzetmelerle bezenmiş kolay okunan bir kitaptı benim için ve şöyle bir şey bıraktı bende karşılaştığım her eşyaya her olaya dair düşünme düşünüverip geçme değil düşünmeliyim içgüdüsü
Avarelik Görgüsü
Avarelik GörgüsüAhmet Murat · Ketebe Yayınları · 2020869 okunma
Esasında 2000'li yıllardan sonra entelektüel ile aydın arasındaki mesafe kapandı, daha doğrusu aydın artık kullanılan bir kavram değil... Aydının icra ettiğini karşılayan başka yapılar zuhur etti, troller, sosyal medya dili siyasetin, iktidarın, muhalefetin, epistemik cemaatlerin icraatlarının savunulması, püskürtülmesi, topluma yansıtılması vazifesini yerine getiriyor. Hem klasik manada aydın hem bugünün sığ dijital yazarı, belki de Dostoyevski'nin “aydınlar, bir sürünün koyunları gibi aynı, birbirinden miskin insanlar” (Dostoyevski,1999: 57) dediği türden kişilik yapılarıyla kullanışlı tetikçilikte sınır tanımamalarıyla öne çıktı. Haliyle yeni tür aforizma, kişisel gelişim, psikoloji, az felsefe ve sosyoloji içeren yüzeysel, kişisel rehber nitelikli yazılar yazan yazarlar ile entelektüeller “piyasa”da yerini alıyor. İşte tam da burada entelektüel sahada kültürel alanla ilişkileri yeni tür yazar, blogger, youtuber, trol, mottocu kuruyor, kültür endüstrisinin taşıyıcılığını, distribütörlüğünü yapıyor. Günümüz kültürünü bu yeni tip kurmuyor aynen geçmişte aydınların reelpolitiği belirlemediği gibi... Yine iktisadi yapı, şirket kapitalizminin ihtiyaçları, tüketim ve popüler kültürün doğası, siyasi yönelimler gündelik hayatı şekillendirdiği için ekopolitiğin kültürünü bu yeni tür dijital yazarlar taşıyor.
Ercan YildirimKitabı okudu
Reklam
Ekran, ekran, ille de ekran ... Kah televizyon ekranı olarak, kah bilgisayar monitörü olarak; edebiyattan vakit, emek, muhatap ve rol çalıp duruyor. Yaygın olarak inanılıyor ki; görsel iletişim yoluyla beslenmeye alışan kuşağın dijital alımlama yetisi, artık "tuğla gibi" romanlara pabuç bırakmayacak. Şiire programlanmamış ruhlar, lirik ve epik girdilerle karşılaştığında pan yapacak.
Dalgınlıklarımız olmasa... Küçük yorgunluklarımız... Işık gelince bastırmasa uyku...Yürüyüşleri geçiktirmesek... Özlemlerimiz ertelenmese... Geç kalmasak... Yetişemezsem ölürüm desek... Hep aynı rüyayı görsek... Başımızda şu bulut olmasa... Yüzümüzdeki bu ince leke... Yağmuru sevmesek... Fırtınadan korkmasak... Bitirmek için başlasak... Başladığımızı bitirsek... Incinmesek... Daima incitsek... Biz, biz olabilir miydik?
Sayfa 25
Kendine yaklaşanlar, başkalarından uzaklaşmaya başlıyor...
110 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.