Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Para para para. Varlığı bir dert, Yokluğu yara.
Paris, Eylül-Kasım 1819 "Sevgili dayıcığım, yakında bu diyarı bırakıp gideceğim, burada yaşayamıyorum. Sevdiğim şeyi seven, uğraştığım şeyle uğraşan, şaştığım şeye şaşan tek bir adama rastlamadım. Kendi içime kıvrılmak zorunda kaldığım için kendi kendimi yiyorum ve acı çekiyorum. Bu toplum üstüne yaptığım uzun, sabırlı inceleme, kuşkunun
Sayfa 68 - Türkiye İş B. Kültür Yayınları
İşadamının çalışmasında dengeli olması, çalışmayla birlikte sporunu, eğlenmeyi, dinlenmeyi bırakmaması gerektiğini 1935 yılında öğrenmiş oldum. Bunu öğrenmeden önce en genç yaşlarımı zevksiz ve neşesiz geçirmiştim. Şimdi o günleri hatırladığım zaman ne kadar akılsızca düşünmüş olduğumu görüyorum. Doktora gitmek şart, ama doktorun dediğine inanmalı, sinirleri bozmadan çalışmak için dengeli bir hayat yaşamaya dikkat etmeli.
Sayfa 100Kitabı okudu
Reklam
Canavarlarla savaşan bir kimse, bu sırada kendisinin de canavara dönüşmemesine dikkat etmeli. Uçurumun içine uzunca bakarsan, uçurum da senin içine bakacaktır. Nietzsche
248 syf.
10/10 puan verdi
Uzun İnceleme okumanızı tavsiye ederim. •Sınava çalışan tüm gençlere tavsiye edilecek bir eser. Ayrıca Rehber hocaları bu kitabı öğrencilerine tavsiye etmeleri iyi olur. Okuyorsak Allah için okuyacaz. "Eğitimde Özgün Rehberlik" kitabı eğitime bakış noktasında ezber bozacak bir eser. Eğitime, sedece bize meslek kazandıracak, bize sadece makam verecek, bir dünyalık iş olarak bakıyoruz. Eğitim, Tevhid inancına ve islamın yeryüzündeki hâkimiyetine hizmet için büyük bir vesiledir. Zekiliğinden çalışkanlığından kuşku duyulmayan pek çok genç, okumayı “dünyevileşmek” olarak görüyor, okula gitmiyor, okula gitse ders çalışmıyor. Olur mu öyle şey? İnsan sadece dünyaya gelmekle “dünyevileşir” mi ki okula gidince dünyevileşsin. Sadece dünyaya geliş amacından gaflete düşenler dünyevileştiği gibi okulda da sadece gaflette olanlar dünyevileşir. Hem okul, onların dünyevileşmesi için bir neden de değildir, onlar sokakta olsa da dünyevileşir. Ameller niyetlere göredir. Niyeti Allah rızası olanları mekânlar, dünyanın kulu yapmaz. Kişinin helal bir yolla ailesini geçindirmesi bir ibadet iken Allah rızası için fizik, kimya, matematik öğrenmesi onu hangi kriterle dünyalık yapar? Müzik dinleyerek ders çalışmak beyni daha da yorar. Dikkat edelim, ettirelim. Uykusuna dikkat etmeli. Çalışmanın önündeki bir sorun da uykuyu kontrol edememektir. Okuyacağız, çalışacağız ve başarılı olacağız.
Eğitimde Özgün Rehberlik
Eğitimde Özgün RehberlikAbdulkadir Turan · Dua Yayıncılık · 201825 okunma
miras
Ama her kurban potansiyel bir saldırgandır,diyor kuru bir gülümsemeyle.O yüzden merhamet gösterirken çok cömert olmamaya dikkat etmeli
Sayfa 164 - sirenKitabı okudu
125 syf.
·
Puan vermedi
Dedektif Auguste Dupin Öyküleri üç öyküden oluşuyor 🌬 Morgue Sokağı Cinayeti 🌬 Marie Rogêt'in Gizemi 🌬 Çalınan Mektup Poe'nun dünya edebiyatına armağan ettiği ilk dedektif Auguste Dupin ve onun üç macerası. Dupin, Holmes ve Hercule Poirot gibi dedektiflerin oluşmasında ilham kaynağı olmuş bir dedektif. Dolayısıyla eksiklik varsa ilk olmasından kaynaklanıyor diye düşünebiliriz. Akıl yürütme becerileri konusunda oldukça ayrıntılı olmuş kitap sanki polisiye yazmak isteyen birine dedektif böyle olmalı bak bunlara dikkat etmeli mesajını veriyor gibi geldiğinden ara ara sıkıldığımı itiraf ediyorum. Özellikle Marie Rogêt'in Gizemi öyküsünde verilen ince ayrıntılar ve akıl yürütme teknikleri ile bitse mi artık dedirtti bana. Belki kurgu daha ayrıntılı anlatılsa tat verirdi ama olay kısa tutulup dedektif olmanın incelikleri ardı ardına sıralanınca beni biraz boğdu diyebilirim. Ama tabiki polisiyenin edebiyatta yerini almasını sağlayan yapı taşlarından biridir Poe ve bu eseri ile suç ve suçlunun ortaya çıkarılmasında temel olan felsefeyi anlatmıştır dolayısıyla esere kötü demek beni aşar ama ben sıkıldım dersem sıkıntı olmaz zannımca Okuyakalın
Dedektif Auguste Dupin Öyküleri
Dedektif Auguste Dupin ÖyküleriEdgar Allan Poe · İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,417 okunma
Reklam
Durum böyle olsa da, toplumsal tehditler tamamen ortadan kayboldu mu? Kuşkusuz hayır. Artık ayaklanma yok. Bu açıdan toplumun içi rahat edebilir; kan beyine sıçramayacak, ama soluk alıp verirken dikkat etmeli. Beyin kanaması tehlikesi kalmadı artık, ama verem hemen burada. Toplumsal veremin adı sefalettir. İnsana yıldırım çarpması gibi yavaş yavaş kemirilmek öldürür. Tekrar etmekten yılmayalım: her şeyden önce yoksul ve kederli kitleleri düşünmek, onları yatıştırmak, havalandırmak, aydınlatmak, sevmek, ufuklarını genişletmek, onları her tür eğitim olanağını sağlamak, emeği sevdirmek onları tembelliğe özendirmemek, evrensel hedef kavramını yücelterek bireyin yükünü hafifletmek zenginliğini sınırlamadan fakirliği sınırlamak, kamusal ve toplumsal çalışma alanları yaratmak,Yoksullara ve düşkünlere uzatacak yüz ele sahip olmak, kolektif gücü herkese atölyeler, her yeteneğe göre okullar, her ilgi alanına göre labaratuvarlar açmak gibi büyük bir görev için kullanmak, ücretleri arttırmak sıkıntıları dindirmek, hesapları dengelemek, yeni harcanan emeklere kazanci ve arz talep oranını belirlemek, Toplumsal yapıda yoksullara ve cahillere daha fazla refah, daha fazla aydınlık ayırmak; işte kardeşliğin, duyarlı ruhların unutmaması gereken temel zorunlulukları; işte politikanın, bencil yüreklerin unutmaması gereken temel zorunlulukları.
Sayfa 313 - iş bankası cilt 2
384 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Yaklaşma... Kitabın adından da belli olduğu gibi mesafeye karşı çok hassas bir kızımız var. Tuba. Erkeklere fobisi olan ve bunu büyük bir azimle yenmeye çalışan kızımıza kamu tarafından cezalandırılan şirket CEO'su Ege Bey'ciğimiz yardım ediyor. Sevdiği adama ve sosyal hayata dönemeye çalışan Tuba'yı ukala ve akılbaz tavırlarıyla çileden çıkaran Ege ile aralarında oluşan tatlı romamtizmi sonuna kadar okuyoruz. Geçmişle iç içe geçmiş korkuları ve travmalarıyla her gün normale bir adım daha yaklaşan kızımızın Ege ile olan ilişkisinde en çok dikkat çeken ve sevdiğim yanı; hiç bir zaman geç kalmamamız gerektiği, sevdiklerimize her daim değer vermeyi ve onlara her şekilde bunu göstermeyi öğrenmemiz gerektiğini vurgulamsıydı. Gerek konu olsun gerek cümleler olsun gayet başarılı bir kitaptı. Yazarın ilk ve tek kitabıymış. Açıkçası bence başka kurgular da yazmaya devam etmeli. Hem kendini bu alanda daha çok geliştirebilir. Kitabın finali pek içime sinmesede genel anlamda çerezlik tatlı bir romantizm kitabıydı. Gerçek hayattan uzaklaşıp kafa dağıtmak istiyorsanız seve seve tavsiye edebileceğim bir kitap...
Yaklaşma
YaklaşmaElif Yıkılmaz · Epsilon Yayınevi · 201981 okunma
384 syf.
10/10 puan verdi
·
12 günde okudu
Kur'ân'ımızı okuma âdabı ile ilgili okuduğum en güzel eserdi. Kitap Kur'ân'ı öğrenen ve öğreten nelere dikkat etmeli, hafızlar için âdab kuralları, Mushaf'a saygı, özel gün ve vakitlerde okunması gereken sûreler gibi bir çok başlığa değinmiş ve bunları özetleyerek vermiş. Kitap okadar akıcı ki bırakamıyorsunuz. İmam Nevevî rahimehullah Şafiî mezhebine mensup olduğu için hükümleri ona göre yazıyor, bazı yerlerde İmam Ebû Hanife'in görüşlerine de yer veriyor. Bu olmasa bile Mehmet Yaşar Kandemir hocamız gerekli yerlerde Hanefi mezhebinin görüşlerini yazmış Allah razı olsun. Demem o ki Kur'ân-ı Kerîm'i daha da içselleştirmek için okunması gereken bir eser. Kitabımız bizim can damarımız ona olan saygımız Rabbimize olan saygımızı gösteriyor. Rabbim bunu arttırsın. "Kim Allah'a kulluk etmeye vesîle olan şeylere saygı gösterirse, Allah’a saygı göstermiş olur. Çünkü bu davranış, inanan kalplerin Allah'a saygısındandır." (Hac sûresi, 32. Ayet-i Kerime)
Et-Tibyan
Et-Tibyanİmam Nevevi · Tahlil Yayınları · 2020656 okunma
199 syf.
8/10 puan verdi
İletişim hayatımızın her anında bizimle. Bazen sözcüklerle, bazen mimiklerle bazende hareketlerimizle karşımızdaki insanla kurduğumuz iletişim ağına katılırız. İletişim iki insanın birbirini fark ettiği andan başlar demiş yazar. Çok haklı ve güzel bir cümle. Bazen karşımızdakine hiç bir şey söylemeden attığımız bir bakış bile iletişim içinde olduğumuzun somut göstergesi. Her şeyde olduğu gibi iletişimde de çocuklukta öğrenilenler çok önemli. Yani doğru iletişim kurabilmenin temeli daha çocukluğumuzda başlıyor. Eğer çocukken varlığımız kabul edilir ve değer görürsek ilerde kurduğumuz iletişimde bu bağlamda sağlıklı bir iletişim halini alıyor. Aksi durumda empati yeteneği olmayan, bencil ve olumsuz bir yetişkin oluyoruz. Bu yüzden özellikle bir çocukla iletişim kurarken onu bir birey olarak kabul etmeli, konuşurken göz hizasına inebilmeli ve fikirlerine, isteklerine değer vermeliyiz. Tüm bunları başarmanın yolu ise varoluşun beş boyutunu hayatımıza uyarlamaktan geçiyor.. • Bize nasıl iletişim kurmamız gerektiğini açıklayan güzel bir rehber. Yaşanmış olaylar ve hikayelerle somut örnekler üzerinden yapılan açıklamalar daha çok dikkat çekiyor. Çocuk, eş, anne, baba, patron, iş arkadaşı.. iletişim halinde olduğumuz her insana karşı nasıl davranmamız gerektiğinin önemini anlamak.. Bu değerli bilgiler için okumalısınız, keyifli okumalar
İletişim Donanımları
İletişim DonanımlarıDoğan Cüceloğlu · Remzi Kitabevi · 20146,6bin okunma
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.