Tam olarak itiraf edilmeden yaşanmış bir gençlik aşkının tatlı, hafif havası, insanın aslında bir daha görmeyi, bir daha yaşamayı arzulamasına rağmen uyanırken küçümseyerek dudak büktüğü bir düş gibi, bütün o sarhoş edici tatlılığıyla içlerinde uyanmıştı. Sadece arzulayan ama talep etmeye cesaret edemeyen, sadece vaat eden ama vermeyen bir yarım kalmışlığın güzel düşü.