“Bizce, Türkiye Cumhuriyeti anlamınca kadın, bütün Türk tarihinde olduğu gibi bugün de en muhterem mevkide, her şeyin üstünde yüksek ve şerefli bir varlıktır.” 26 “Pek yakın bir gelecekte, kadının her manasıyla erkekle eş olacağı bir dünya doğacaktır.”27 “Ben, muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönlerde onların üstüne çıkacak nur ve irfanla donanacaklarına asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım.” (1923)28 “Düşmanlarımız, bizi dinin tesiri altında kalmış olmakla itham ediyor, duraklama ve çökmemizi buna bağlıyorlar; bu hatadır! Bizim dinimiz, hiçbir vakit kadınların erkeklerden geri kalmasını talep etmemiştir. Allah’ın emrettiği şey, erkek ve kadının beraber olarak bilim ve bilgiyi kazanmasıdır. Kadın ve erkek bu bilim ve bilgiyi aramak ve nerede bulursa oraya gitmek ve onunla donanmak mecburiyetindedir. İslâm ve Türk tarihi tetkik edilirse görülür ki, bugün kendimizi bin türlü kayıtlarla bağlı zannettiğimiz şeyler yoktur. Türk sosyal hayatında kadınlar, bilim ve bilgi yönünden ve diğer hususlarda erkeklerden asla geri kalmamışlardır; belki daha ileri gitmişlerdir.” (1923)29
26 Perihan Naci Eldeniz, “Atatürk ve Türk Kadını”, T.T.K. Belleten, Cilt: XX, Sayı: 80, 1956. s. 740. 27 Atatürk’ten Bilinmeyen Hatıralar; Nakleden: Eski Bir Atatürkçü (Münir Hayri Egeli); s. 58. 28 Atatürk’ün S.D.II, s. 152-153. 29 Atatürk’ün S.D.II, s.