Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Güzel, zengin kızla yakışıklı ve bir o kadar gururlu fakir oğlanın eksik olmadığı televizyona, dondurma tanıtırken kadın pazarlayan reklamlara, kitleleri uyuşturan futbola, insanları aptallaştıran popüler kültür zırvalıklarına, vıcık vıcık yaşanan aşklara, sistemin koyunlarının tapındığı siyasi putlara, milyon dolarlarla oynayıp Müslümanlara kanaat etmeyi öğreten din hocalarına, sanatı bir klozet markası sanan cahil insanlara bir saniye dahi olsa tahammül edememek ...
İmam Buhari’nin küçüklüğünde gözleri görmemeye başlar. İmam Buhari’nin annesi ise gözyaşları ile Allah’a sürekli dua eder. Bir gün rüyasında Hz. İbrahim (aleyhisselam)’i görür. Hz. İbrahim (aleyhisselam) kendisine “Ey kadın! Allah oğlunun gözlerini, senin döktüğün gözyaşlarının ve Allah’a dua etmenin hürmetine geri bahşetmiştir.” “De ki: ‘Eğer duanız olmasa Rabbim size ne diye değer versin ki?..’’ (Furkan Sûresi, 25/77)
Reklam
Kurana, Tevrat ve İncil'e Tanrı sözü demek akıl işi değildir. Eğer varsa bir Tanrı, bu kitapları Tanrı'ya addetmek aslında o Tanrıya hakaret etmektir. Eğer olsaydı bir Tanrı ve de insanlara mesaj verecek olsa idi, sanırım şöyle bir mesaj vermeli değil miydi; Bir köyde aç, çıplak, barınaksız bir kişi bulunur ise o köy tümü ile cehennem azabı ile cezalanacaktır, bir kasaba, şehir, ülke de eğer aç açık barınaksız insan varsa o şehir, kasaba, ülke insanına cennet helal olmaz demesi gerekmez miydi? Sonuç olarak insanları: Kadın / erkek diye cinsiyet ayırımı yapmaktadır. Köle / hür ayırımı yapmaktadır. İnanan / inanmayan olarak ayırmaktadır. Çocuklar arasında ana ve babalarının hareketlerine göre ayırım yapmaktadır. Hiç suçu ve günahı olmadığı halde çocukları Veled-i zina diye aşağılamaktadır.
Hiçbirine.Hepsine tekmeyi basacağız
Neye inanacağız pekiyi biz? Kuran da açıkça yazan ve toplumlar arasına kin, nefret ve düşmanlık sokan ayetlere mi? Yoksa her fırsatta takiye yapan, dini adına her yalanı söyleyen her zalimliği yapabilen dini kendisine ekmek kapısı yapmış çalışmadan insanlar üzerinde hakimiyet kurarak onların yüreklerine ahiret ve cehennem korkusu salarak inanacağız?
Dünya, kıyamet günü el ve bacakları çirkin, dişlerini sırıtır bir şekilde, gözleri çakır mavi bir ihtiyar kadın suretinde gelir. Onu gören insanlar:” Bu çirkin yüzden Allah’a sığınırız!” derler. Onlara: “ İşte kendisi için birbirinize kin ve haset beslediğiniz, haksız yere kan döktüğünüz, akrabalarınızla ilişkilerinizi kestiğiniz, süsleriyle aldandığınız dünya budur” denilir…Sonra onun ateşe atılması emredilir.
Parantez olayı
İslamcılar ayetlerin anlamlarını ya meal ederken ya da tefsir yaparken ekleme ve çıkartmalar ile saptırırlar. Örneğin bu ayeti meal ederken "Onlara orada (İYİLİĞİ) emrederiz de onlar orada kötülük ederler" diye çeviri yaparlar. Çünkü burada Allah direk kötülük işlemeleri için emrederiz demektedir. "İyiliği" veya buna benzer bir kelime ayette olmamasına rağmen bazıları parantez açarak bazıları paranteze bile gerek duymadan ekleme yaparlar.
Reklam
Dinden çıkabilir diye çocuğun öldürülmesi
Kuran'da geçmiş kavimlerden de bahseder. Onları anlatırken de mutlak itaatı öne çıkartır ve inanmayanları yok eder. Hatta küçük bir çocuğu bile öldürür. Kehf Suresinde bir erkek çocuğu öldürür ve o çocuğu anne ve babasını ilerde dinden çıkartabilir diye şüphe ettik, korktuk diye öldürdüğünü söyler. "Erkek çocuğa gelince, annesi de babası da mümin kimselerdi. Bunun anne-babasına azgınlık ve nankörlük ederek onları sıkıntıya sokmasından endişe ettik'' Kehf Suresi.Çocuk daha büyümeden Tanrı o çocuktan endişe ediyor korkuyor ve onu öldürüyor. Oysa çocuğa iman verebilirdi! Çok ayetin sonunda Allah dilediğini doğru yola getirir der. Çocuğa iman vereceğine anne ve babasını saptırır belki diye onu öldürmeyi tercih ediyor.
Sayfa 112Kitabı okudu
481 syf.
·
Puan vermedi
Serenade für Nadia...
İlk Livaneli okuyuşumdu ve gerçekten Serenad’a bayıldım. Aslında konudan çok bahsetmek istemiyorum. Okumaya bence kitap hakkında hiç bir fikrin olmadan başlanması gerekiyor. Ama yine de kısaca anlatayım. Konu bir kurgusal Max karakterimizin tanıklık ettiği geçmiş Türkiye’mizde yaşanan bir facia(bu facia gerçektir kurguyla alakası yoktur, sadece karakterler kurgudur ve şunu da eklemek istiyorum sadece Türkiye’mizde değil 1930 1940 yıllarında yaşanan mezhep din ayrımcılıkları ve bunun sonucunda yaşanan sıkıntılara ölümlere de tanıklık olucaksınız)ve yıllar sonra normal bir hayat sürdürmeye çalışan kadın karakterimiz Maya’nın Max’la tanışması ve Max’ın yaşadığı olayları öğrenmesi ve derinden etkilenmesi bu süreç Maya’nın kendi yaşadıkları Max için elinden gelenleri yapması gibi bir sürü şey daha var ve Maya’nın bu süreci bir kitap haline getirmesi. Böyle kısacık bir konuymuş gibi bakmayın yazar öyle ayrıntılı ve dikkatli bir şekilde yazmış ki şaşırır kalırsınız, oluşturduğu kurgusal karakterleri bile gerçek insanlar sanmıştım. İlk sayfasından son sayfasına kadar içine hapsetti beni. Gerçekten çok sardı hemen okuyup sonu gelsin istedim ve sonu da düşündüğüm gibi çıkmadı resmen sürprizlerle doluydu. Kitabın adını neden Serenad yaptığınıda görüceksiniz gerçekten bayılmamak elde değil.En sevdiğim kitapların birincisi sensin Serenad
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,7bin okunma
hâlbuki bizler öyle bir medeniyetin çocuklarıyız ki; savaş esnasında çocuk, kadın, yaşlı, din adamı öldürmez, yeşillik alana zarar vermeyiz. üstelik bizden eman/güven talep eden düşmana merhamet ederiz. bize zarar vermediği müddetçe kendi yemeğimizi paylaşırız ama düşmanımız olan siyonistler ise bizlere her türlü işkenceyi ve acıyı reva görüyorlar.
"Kur’an kadın erkek ayırımı yapan, kadınlarla erkekleri eşit görmeyen, erkeği üstün gören, erkeğe kadına.vermediği birçok hakkı veren, kadının hakkını yiyen, kadını aşağılayan, hor gören, hukuki konulardan cennet nimetlerine kadar her hususta erkeğe imtiyaz ve üstünlük tanıyan hükümler vaz ederek kadını erkeğe göre ikinci derecede tutan bir dille yazılmıştır. Üslûbu bile erkeksidir, erkekçedir, objektif değildir. Bu özelliklere ve üslûba sahip bir kitabı ancak bir erkek (insan) yazmış olabilir. Kadını ve erkeği eşit olarak yaratan Allah böyle bir kitap indirmiş olamaz. İşte bu, kadınlar açısından, Kur’an’ın bir insan (erkek) tarafından yazıldığının yeterli bir kanıtıdır. Başkasını aramaya ihtiyaç yoktur. Ben de tamamen erkekleri kayırarak, kadınlar karşısında her açıdan üstün görerek yazılmış bir kitabı erkeklerin savunmasını anlarım da, erkeklere göre kendi aleyhlerine hükümler içeren bir kitabı kadınların savunup sahiplenmesini hiç anlayamam."
Sayfa 260 - e-bookKitabı okuyor
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.