Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Faik Baysal
Muharrem Dayanç
Muharrem Dayanç
: "Türk edebiyatında en çok ilgimi çeken bahislerden biri “yazarlar ve anneleri”dir. Konu bu kadar genel değil elbette bahsi biraz daha daraltarak söylemek gerekirse “küçük (hatta çocuk) yaşta annesini kaybeden yazarlar”dır. Başlangıçta Tevfik Fikret (12), Ahmet Hâşim (7), Yahya Kemal (13), Ahmet Hamdi Tanpınar (14), Ziya Osman Saba
.... Narsist Kişilik Bozukluğu Nedir? Narsist kişilik bozukluğu, psikolojik bir durum olup bireyin kendini aşırı derecede önemseme, başkalarını manipüle etme eğilimi ve empati eksikliği gibi belirgin özellikleri içerir. Bu kişilik bozukluğuna sahip bireyler genellikle kendi yeteneklerini ve görünüşlerini abartılı bir şekilde yücelterek,
Reklam
Soykırımcı Siyonist İsrail’i Kim Durduracak?
Yahudi inancına göre: Sadece ve sadece Yahudi bir anneden doğan Yahudi olur. Yahudiler anneyi tarla kabul ediyor. “Ürün tarlada yetişir, onun için sadece Yahudi anneden doğan çocuk Yahudi olur!” diyorlar. Baba Yahudi olsa anne Yahudi olmasa o Yahudi olarak kabul edilmiyor. Yahudi anneden olmayan bütün insanlara ise “Goyim” diyorlar. Yahudi
Hz. Sevde binti Zem'a -radıyallahu anhâ-
"Söylendiğine göre, Hz. Sevde •başkaları için fedakarlıkta bulunan bir hanımdı. İnsanları mutlu etmek için kendi hakkı gibi gözüken şeylerden bile başkaları lehine fedakarlıkta bulunurdu. İkinci olarak ise; •Allah'ın ona verdiklerine karşı çok kanaatkar bir hanımdı. ... Onlardan(Rasûlullah ﷺ'in hanımlarından)biri olmasına rağmen hiçbir zaman kendini onlarla kıyaslamadı.Onların hiçbirine karşı kıskançlık duymadı.Tam aksine, onlara destek oluyordu. Olduğu kişiden, dış görünüşünden ve Allah'ın ona verdiklerinden tamamen razıydı Bu, Hz. Sevde'nin kendine has özelliğiydi. Eğer kendini diğerleriyle karşılaştırmış olsaydı, şunları görürdü:"Yeterince şeye sahip değilim. Diğerleri gibi değilim. Onlar benden daha iyi ve güzeller." Kendini kıyaslamadı! Bununla vakit kaybetmedi bile . Bunun yerine, kendi mirasını oluşturmak için sahip olduklarına odaklandı . Allah ona bu kanaat duygusunu verdi. O da bunu kullandı. ... Fedakarlığında, kanaatinde, ibadetlerinde, mizah anlayışında ve insanlarla ilgilenmede eşsiz bir hanımdı. .. Bunların hepsi, ümmeti inşa etmemizi sağlayan özelliklerdir. İnşa etmemiz gereken ilk ümmet ise ailelerimizdir "
*Terkedilmişlik ve yalnızlık* insan deneyiminde derin ve farklı duygusal boyutlara sahip olan iki farklı kavramdır. Terkedilmişlik, birinin beklenmedik şekilde terk edilmesi veya reddedilmesi durumunda hissedilen bir duygudur. Bu, genellikle ilişkilerde veya sosyal bağlarda yaşanan bir durumu ifade eder. Kişi, kendini değersiz veya yalnız hissedebilir ve bu duygularla başa çıkmak zor olabilir. Öte yandan, yalnızlık, fiziksel olarak yalnız olma veya başkalarıyla bağlantı kuramama durumudur. Birçok insan yalnızlık hissi yaşar, ancak bu duygu kişiden kişiye değişebilir. Yalnızlık, kalabalık bir odada bile hissedilebilir ve sosyal izolasyon, fiziksel yalnızlık veya duygusal kopukluk gibi farklı biçimlerde ortaya çıkabilir. Terkedilmişlik genellikle bir başkasının davranışı veya seçimi sonucunda ortaya çıkar, ancak yalnızlık daha içsel bir deneyimdir. Bir kişi terkedilmiş hissetse bile, yalnızlık duygusu yaşamayabilir; çünkü etrafında destekleyici bir sosyal ağ veya ilişkiler bulunabilir. Benzer şekilde, bir kişi fiziksel olarak yalnız olabilir, ancak bu durumu kabul edip içsel huzuru bulabilir ve yalnızlık duygusu yaşamayabilir. Terkedilmişlik ve yalnızlık arasındaki fark, birinin dış etkenlere dayanması ve diğerinin içsel bir deneyim olmasıdır. Ancak her ikisi de insanın duygusal refahını etkileyebilir ve uygun destek olmadığında sağlığı olumsuz etkileyebilir. Önemli olan, bu duyguları tanımak ve kabul etmektir.
YETKİM OLSAYDI EĞER
Yetkim olsaydı eğer Terör, LGBT, tarikat, torpil, rüşvet ve adam kayırmanın kökünü kazırdım. Tedarikçilerin, marketlerin mal varlığına ve dış kaynaklı tüm sermayelere el koyardım. Türk tabipler birliğini adı gibi Türk ve Tabip birliği yapardım, ODTÜ'yü kapatır yerine üniversite açardım. Atatürk heykelleri dışında bütün heykelleri kaldırtır,
Reklam
Hayata ne tarafından bakıyorsunuz? 👁️‍🗨️🤸🌈 İnsan zihni olumsuza odaklıdır. Bu eski çağlardan beri insan zihnine programlı bir durumdur. Bu bakış açısı hayvanlarda da bulunan korumacı bir tavırdır diyebiliriz aslında. Dış dünyanın tehlikelerine karşı önlem almak için oldukça gereklidir. Ancak her zaman olumsuz bakarsak nasıl etkiler? Bir duruma
MEHDEVİYET SEMİNERİ - 2 MART 2024
Merhaba. 2 Mart'ta Florya'da bir hotelin seminer salonunda yapılan, kardeşiminde fotoğrafçı olduğu Mehdeviyet konulu seminere hem Ehlisünnetten hemde Ehlibeytten âlimlerin katılımıyla tadına doyamadığım bir seminer oldu. Seminer iki gün sürdü ama ben çalışıyordum diye Cumartesi günü gidebildim. Seminerde konuşan çeşitli âlimlerin
İnsanın kendisiyle ilişkisi iyi olduğunda geri kalan her şey bir şekilde halloluyor. Dış destek olmadan kendini motive edebilmek, başkalarının onayını aramadan hayallerinin peşinden gidebilmek, reddedilme pahasına ilkelerine sahip çıkabilmek. İç tatmin ancak böyle zirve yapıyor.
Uzun zaman sonra ilk defa sabahın köründen beri dolu dolu bir gün yaşamaya başladım. Bu saatte normal yaşamda gözümü açamazken hazırlanıp, işe gitmek kaldı günün kalanında. Bu dinginlikte kendimle konuştuklarıma dikkat ettim. Aslında hayatımda kaçmak istediğim hiç bir duygu yokmuş, fakat o kadar çok başkalarının duyguları üzerimdeymiş ki. Ben
465 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.