Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bu mekân ona özgüydü. Katedralde Quasimodo'nun inmediği bir derinlik, çıkmadığı bir yükseklik yoktu. Yüksek cepheyi birçok kez sadece oymaların çıkıntılarından destek alarak tırmanmıştı. Onun kulelerin dış cephelerinde tıpkı sivri bir duvarın üzerindeki kertenkele gibi süründüğünü görmek mümkündü. Bu devasa ikiz kulelerin yükseklikleri, tehdit edici, ürkütücü görüntüleri onda baş dönmesine, paniğe, göz kararmasına neden olmuyordu. Kolayca tırmandığı kulelerin elinin altında uysalca süzüldüğünü görenler onları evcilleştirdiğini düşünebilirlerdi. Devasa katedralin uçurumlarına sıçrayıp, yükseltilerine tırmanıp oyunlar oynarken tıpkı yürümeden önce yüzmeyi öğrenen ve daha küçücükken denizde oynaşan Kalabriyalı çocuk gibi bir tür maymuna, bir dağkeçisine dönüşmüştü.
"Babasının kızları hayatlarını eril prensiplere göre organize ederler, ya dış dünyadaki bir erkek figürüne bağlanır ya da içlerindeki eril güçten destek alırlar. Bir erkek akıl hocaları ya da rehberleri olsa da genellikle erkeklerden emir ya da tavsiye almaktan hoşlanmazlar..."
Reklam
Kendi insanına savaş açan, onları yaşatmayan devletler veya iktidarlar, ellerinde tuttukları şiddet tekeli ve dış destek sayesinde bir müddet üstünlük sağlasa bile sonunda yok olmaya mahkumdur. Zira insanlarını yok ederken aslında dayandıkları temelleri yıktıkları, kalıcı kin ve nefret tohumları ektikleri için fark etmeden kendi devletlerinin veya saltanatlarının da altını oymuş olurlar.
Günümüz insanını ne bilgisizlik ne doğa ne de hastalık öldürecektir. Şimdiki muazzam ve silahlı uygarlığı yok etmekle tehdit eden tehlike yine insanın kendisidir. "O her zamankinden iyi yaşayabilir, ama nasıl yaşaması gerektiğini her zamankinden daha mı az bilmektedir?" İnsan kim olduğunu bilmeden başka bir şeyden nasıl söz edebilir?17
Sayfa 28 - Fecr Yayınları: 811 / 1. Baskı: Mart 2024
Kendileri çalıp kendileri oynuyorlar
Müslüman ülkelerde demokratik rejimlerin olmaması, müslüman toplumların otoriter ve kapalı bir sistem arzusu içinde olduğunu değil, İslâm ülkelerinde siyasî meşruiyeti olmayan dış destekli rejimlerin hüküm sürdüğünü gösterir. Üstelik Batılı ülkelerin petrol ve İsrail'in güvenliği gerekçesiyle İslâm dünyasındaki otoriter rejimlere destek vermesinin, İslâm ülkelerinde yükselişe geçen Amerika ve Batı karşıtlığının temel sebeplerinden biri olduğunu biliyoruz.
Sayfa 169
Saygın İsrailli gazeteci Danny Rubinstein, bir ABD gezisinden dönerken şöyle diyordu:"Yahudi örgütlerindeki insanların çoğuna göre önemli olan şey, İsrail'in karşı karşıya olduğu dış tehlikeleri tekrar ve tekrar vurgulamaktadır... Amerika'daki Yahudi örgütleri, İsrail'in sadece acımasız Arap saldırılarına uğrayan bir kurban olmasına ihtiyaç duyuyorlar. Sadece böyle bir İsrail için destek bulabilir, para toplayabilir ve bağış alabilirler...
Sayfa 54 - KUTADGUKitabı okudu
Reklam
İran cephesi sivillerin bombalanmasını savunurken, muhalifleri "emperyalizmin ve dış güçlerin maşası" olarak tanımlasa da, bizatihi Tahran'ın kendisi Suriye'de bir 'dış güç'. Dahası İran, hem ABD hem de Rusya ile farklı alanlarda ittifak halinde. Suriye'yi Rusya'yla birlikte 'savunan' İran,
Sayfa 16 - Ketebe
"Savaşçı içten değilse, hiçbir zaman savaşçı olamaz. Çünkü hic kimse gerçek savaşçının dış görünümünden onun savaşçı olduğunu anlayamaz. Savaşçı ancak bir savaşçı tutumu içinde yaşamaya kendini adadığı zaman ve hiç kimseden övgü beklemeden, ilgi beklemeden, destek ve takdir beklemeden sırf kendi yaşamının anlamı için kendini buna adadığı zaman, savaşçı olma yolunda adım atmış olur."
Passion başını kaldırarak Mark'ın 12 hatlarını dikkatle inceledi. Ne görüyordu? Mark onun yüz Halesinde açlık ve ihtiras görüyordu. Açlık ve ihtirası başka bir by yumuşatıyordu. Mark bunun ne olduğunu bilmiyordu ama onm boş hayallere kapılmasını da istemiyordu. Mark onun clinin üzerindeki elini sıkarak avucunu bastırdı. Hurada bulunmamın
Sayfa 39
Savaşçı içten değilse, hiçbir zaman savaşçı olamaz. Çünkü hiç kimse, gerçek savaşçının dış görünümünden onun savaşçı olduğunu anlayamaz. Savaşçı ancak bir savaşçı tutumu içinde yaşamaya kendini adadığı zaman, ve hiç kimseden övgü beklemeden, ilgi beklemeden, destek ve takdir beklemeden sırf kendi yaşamının anlamı için kendini buna adadığı zaman savaşçı olma yolunda adım atmış olur.
Reklam
Saygın İsrailli gazeteci Danny Rubinstein, bir ABD gezisinden dönerken şöyle diyordu: "Yahudi örgütlerindeki insanların çoğuna göre önemli olan şey, İsrail'in karşı karşıya olduğu dış tehlikeleri tekrar ve tekrar vurgulamaktır... Amerika'daki Yahudi örgütleri, İsrail'in sadece acımasız Arap saldırılarına uğrayan bir kurban olmasına ihtiyaç duyuyorlar. Sadece böyle bir İsrail için destek bulabilir, para toplayabilir ve bağış alabilirler... İsrail adı kullanılarak toplanan ve United Jewish Appeal in America'da biriken paraların yarısının İsrail'e değil, Amerika'daki Yahudi kurumlarına gittiğini, resmî sayımların ardından artık herkes biliyor. Bundan daha büyük ikiyüzlülük olabilir mi?" Gördüğümüz gibi, Holokost endüstrisinin "yardıma muhtaç Holokost mağdurları" istismarı, bu ikiyüzlülüğün son ve tartışmasız en çirkin ifadesidir.
Sayfa 54 - Kutadgu YayınlarıKitabı okudu
Doğan Cüceloğlu Savaşçı
"Savaşçı içten değilse,hiçbir zaman savaşçı olamaz. Çünkü hiç kimse, gerçek savaşçının dış görünümünden onun savaşçı olduğunu anlayamaz. Savaşçı ancak bir savaşçı tutumu içinde yaşamaya kendini adadığı zaman ve hiç kimseden övgü beklemeden, ilgi beklemeden, destek ve takdir beklemeden sırf kendi yaşamının anlamı için kendini buna adadığı zaman, savaşçı olma yolunda adım atmış olur."
Dış destek olmadan yalnız başına Denenmeyen sadakatin, aşkın, erdemin ne yararı var?
Sayfa 170Kitabı okudu
Dış politikada büyük başarılar kazanmasına rağmen ülkesinde huzursuzluklar gittikçe artan T'ung Yabgu, 630 yılında amcası Bagatur tarafından öldürülmek suretiyle ortadan kaldırıldı. Buradan Batı Gök Türk üst yönetiminde siyasi çekişme ve çatışmaların var olduğu sonucu çıkar. Sukiastı düzenleyen amcası kendisini Bagatur Hou-ch'u-li-pi Kağan ilan etti. T'ung Yabgu'nun ölümüne çok üzülen Çin İmparatoru T'aitsung onun cenaze töreninde yakılmak üzere mücevherli ipek elbiseler yolladı. Sukiastı düzenleyen amca tahta oturmuştu. Ama ülkede kontrolü bir türlü sağlayamadı. Bundan sonra tamamen karı­şıklıklar içine sürüklenen Batı Gök Türk ülkesi kendini toparlayamadı. Hanedandan oldukları anlaşılan beyler kendi bölgelerinde birer birer bağımsız davranmaya başladılar. Bunların çoğu T'ang hanedanına bağlı olarak varlıklarını sürdürüyorlardı. Aslında bir anlamda dış destek bulmak peşinde olduklarını söylemek mümkündür.
792 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.